Page 642 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 642

Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması

           1928.1.  Bu  hüküm  uyarınca  faize  hükmedilebilmesi  için  mükellef  tarafından  idareye  bir
                  başvuruda  bulunulmuş,  ancak  idarece  düzeltme  yapılmamış  olması  veya  idarece
                  re'sen düzeltme yapılması gerekmektedir. 1402  İdareye başvuruda bulunulmamış veya
                  idarece  süresinde  düzeltme  yapılmamışsa 1403   bu  durumda  açılan  davalarda  yasal
                  faize hükmedilebilmesi mümkün değildir. 1404

           1928.2.  Nitekim  gerek  Vergi  Usul  Kanunu’nda,  gerekse  diğer  vergi  kanunlarında,  Danıştay
                  veya  vergi  mahkemeleri  tarafından  vergilerin  yükümlülere  iadesine  karar  verilmesi
                  durumunda  yükümlü  lehine  kanuni  faize  de  hükmedilmesini  öngören  herhangi  bir
                  hükme yer verilmemiştir. Borçlar Kanunu  ve Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan geri
                  alma (istirdat) davalarıyla, sair alacak davalarında kanuni faize de hükmolunmasını
                  öngören  hükümlerin,  kamu  hukuku  alanında  yer  alan  vergilere  uygulanma  olanağı
                  yoktur.  İdari  Yargılama  Usulü  Kanunu’nun  28’inci  maddesinin  6’ncı  fıkrasında  yer
                  alan tazminat ve vergi davalarında kararın idareye tebliğinden itibaren infazın gecik-
                  mesi sebebiyle, idarece kanuni faiz ödeneceğine ilişkin hüküm ise, davadan sonraki
                  safhaya ilişkindir. Bu itibarla, niteliği gereği bir alacak davası olmayıp, bir idari işlemin
                  iptali  istemine  yönelik  olan  vergi  davalarında,  kanuni  faizin  uygulanma  olanağı  bu-
                  lunmamaktadır. 1405

           1929.  Konuyla ilgili olarak Danıştay kararlarında çok farklı yaklaşımlar sergilenmiştir.
           1929.1.  Danıştay  7.  Dairesi’nin  21.02.2007  tarih  ve  E:2005/5556,  K:2007/618  sayılı
                  kararında, hukuka aykırılığı sebebiyle yargı yerince iptal olunan vergilendirme işlemi-
                  ne dayanılarak tahsil olunan verginin geri verilmesi sırasında, tahsil edildiği tarihten
                  geri verileceği tarihe kadar faiz hesaplanmasının, bir yasa hükmü olmaksızın olanaklı
                  bulunup  bulunmadığı  yönünden  değerlendirme  yapılmış  ve  şu açıklamaya  yer  veril-
                  miştir: “Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesinin üçüncü fıkrasında, Devletin, ikma-
                  len, re’sen ve idarece yapılan tarhiyatlara konu vergileri normal vade tarihinde tahsil
                  edememiş olması sebebiyle uğradığı zararı karşılayan gecikme faizi altında ek ödeme
                  öngörülmüştür. Gecikme faizinin ilgili dönemlerde miktarını belirleyen zarar, hukuka
                  aykırı olarak yapılan vergi tahsilâtlarında, aynen mükellef için de söz konusudur. O


                  1402  Danıştay 7. Dairesi’nin 04.11.2004 tarih ve E:2001/4527, K:2004/2769 sayılı kararı; faize hükmedilmesi için,
                  ya idarece re'sen düzeltme yapılması, ya da mükellefler tarafından, vergi hatasının düzeltilmesi için idareye bir başvu-
                  ruda bulunulmuş, ancak idarece düzeltme yapılmamış olması gerektiği, yönündedir.
                  1403  Danıştay 7. Dairesi’nin 11.10.1999 tarih ve E:1997/5072, K:1999/3272 sayılı kararı; düzeltme fişinin düzenle-
                  nip tebliği, haksız tahsil edilen verginin davacıya iadesi yolundaki mahkeme kararının uygulanması için yeterli olama-
                  yacağından, kararı geç uygulayan idare aleyhine faize hükmedilmesi gerektiği, yönündedir. Danıştay 7. Dairesi’nin
                  24.02.2005  tarih  ve  E:2001/1208,  K:2005/239  sayılı  kararı;  hukuka  aykırı  olarak  yapılan  vergi  tahsilâtlarında,
                  verginin tahsil edildiği tarih ile karar tarihi arasındaki süre için, Vergi Usul Kanunu’nun 112'nci maddesinin 3'üncü
                  fıkrasında belirlenen gecikme faizi oranında, davacı lehine faize hükmedilmesi gerektiği, yönündedir.
                  1404  Danıştay 7. Dairesi’nin 22.10.1996 tarih ve E:1995/6114, K:1996/3666 sayılı kararı; haksız alındığı anlaşılan
                  verginin iade edilebileceği, ancak, vergi davalarında yasal faize hükmedilemeyeceği, yönündedir. Danıştay 3. Daire-
                  si’nin 03.02.2005 tarih ve E:2004/912, K:2005/295 sayılı kararı; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112'nci madde-
                  sinin 4'üncü fıkrasının, mahkeme kararları üzerine idarelerce yapılacak vergi iadesi ve faiz uygulamalarıyla bir ilgisi
                  bulunmadığından, mükelleflere yapılacak faiz ödemesinin, haksızlığı ve yersizliğinin ilgililerce belgelenmesi halinde
                  idarece iade edilen vergilere uygulanabileceği, yönündedir.
                  1405  Danıştay 9. Dairesi’nin 20.11.2002 tarih ve E:2000/4236, K:2002/4791 sayılı kararı.

                  614 | TBB
   637   638   639   640   641   642   643   644   645   646   647