Page 579 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 579
Tahsilât
1729. Emlak vergileri, mükelleflerin bağlı oldukları belediyeye ödenir. Vergi borcunun
ödenmesinde en yaygın usul mükellef tarafından ödemenin yapılmasıdır. Mükellefle-
rin ödeme süresi içinde vergi borcunu ilgili belediyenin veznesine yatırabileceği gibi,
banka, internet, posta havalesi gibi yöntemlerle de ödeme yapabilmektedirler. 1246
1729.1. Doğrudan belediye veznesinde, tahsildar, veznedar gibi belediyenin yetkili
memurlarına yapılacak olan ödemeler, belediye görevlileri tarafından verilecek olan
ödeme makbuzu karşılığında yapılır. 1247 Yetki ve sorumluluğu bulunmayan kişilere
yapılacak ödemeler, emlak vergisi borcunu ortadan kaldırmayacak, emlak vergisin-
den kaynaklanan amme alacağının mahsubuna sayılmayacaktır.
1729.2. Mükelleflerin yaptıkları emlak vergisi ödemesine ilişkin ödeme belgelerini
(makbuzları), amme alacağının tahsil zamanaşımı olan 5 yıllık zamanaşımı süresi
boyunca saklamaları ve yetkiler tarafından istenildiğinde ibraz etmeleri gerekmekte-
dir. 1248
2.1. Emlak Vergisinin Ödeme Aşamasına Gelmesi
1730. Emlak vergisinin, tarh ve tebliğ edilerek tahakkukunun yapılması ile vergi ödeme
aşamasına gelmiş olmaktadır. Ancak, söz konusu bu işlemlerin belediye tarafından
yapılması aşamasında, vergi miktarında, mükellefin kişiliğinde, muafiyet ve istisna
uygulamalarında ya da diğer işlemlerde bazı hatalar söz konusu olabilir; mükelleflerin
vergi borcunu ödemeden önce bu hataların düzeltilmesi için idari ya da yargısal yolla-
ra başvurmaları veya mükelleflerin uzlaşma talep etmeleri gibi nedenlerle sonuç alı-
nıncaya kadar vergi tahakkuk etmiş olmayacaktır. Aynı şekilde, tahsilat aşamasındaki
işlemlere karşı dava açılmış ve mahkemece yürütmeyi durdurma kararı verilmişse bu
durumda tahsil işlemlerinin durması söz konusu olabilecektir. 1249
1246 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 41’inci maddesinin 5’inci fıkrasında ödemelerin “banka
kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılmak suretiyle” yapılabileceği belirtilmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun
15’inci maddesinin a bendinde “Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her
türlü faaliyet ve girişimde bulunmak” ve d bendinde “Özel kanunları gereğince belediyeye ait vergi, resim, harç, katkı
ve katılma paylarının tarh, tahakkuk ve tahsilini yapmak” belediyenin yetki ve imtiyazları içerisinde sayılmıştır. Ka-
nun’un 14’üncü maddesinin 2’inci fıkrasına göre; Belediye hizmetlerinin, vatandaşlara en uygun yöntemlerle sunul-
ması gereklidir. 5018 sayılı Kanun’un 36’ıncı maddesinin b bendine göre; mükellef ve sorumlulara vergi, resim, harç
ve benzeri mali yükümlülüklerini kolayca yerine getirebilmeleri için gerekli hizmetler sağlanması gereklidir. Bu sayılan
kanun hükümleri gereğince belediyelerin bu şekilde ödeme kolaylıkları için yeterli altyapıyı kurması ve etkin biçimde
kullanması hem belediyenin hem de mükelleflerin lehine olacaktır.
1247 Belediye Tahsilat Yönetmeliği’nin 4’üncü maddesinin A fıkrasında bu husus tahsildarın vazifesi olarak; Tahsilat
servisince kendilerine verilmiş olan tahsili tahakkukuna bağlı belediye alacaklarını tayin edileni taksit müddetleri
içinde ve tahakkuku tahsiline bağlı belediye gelirlerini zamanında tahsil ve mukabilinde mükelleflere tahsildar mak-
buzu vermek şeklinde sayılmıştır.
1248 6183 sayılı Kanun’un 40’ıncı maddesi uyarınca.
1249 Tarh işlemine karşı dava açma süresinde dava açılmamışsa, tahakkuk mahkemenin vereceği karara kadar erte-
lenir. Yürütmeyi durdurma kararı alınmadığı sürece vergi itiraz ve temyiz yoluna gidilmeden önce tahakkuk etmiştir.
Yani vergi tahsil edilebilir hale gelmiş, ancak kesinleşmemiştir. İtiraz ve temyiz aşamalarında da mükellef haklılığını
kanıtlayabilir. Bu takdirde yeniden tarhiyat söz konusu olabilir. Fazla alınan vergi söz konusu ise iade edilir. Uzlaşma
yoluna gidildiğinde vergi hem tahakkuk etmiş hem de kesinleşmiş olmaktadır.
TBB | 551