Page 517 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 517

Tebligat

                  1.5.1.5.    Mirasçılara Tebliğ
           1533.  Vergi Usul Kanunu’nun 12’nci maddesi uyarınca ölüm halinde mükelleflerin ödevleri,
                  mirası  reddetmemiş,  kanuni 1082   ve  atanmış  (mansup) 1083   mirasçılarına  geçer. 1084
                  Mirasçıların her biri ölenin vergi borçlarından, miras hisseleri oranında sorumlu olur.
                  Miras bırakanın vergilerinden dolayı, mirası kabul eden mirasçılarının her birine hisse-
                  lerine düşen vergilerle ilgili bölüştürülerek ayrı ayrı tebligat yapılır. 1085  Yani, mirasçıla-
                  rın sorumluluğu vergiler ile sınırlı olup, mirastaki payları oranındadır. Bu nedenle her
                  mirasçıya kendi payına ilişkin tebliği yapılmalıdır. 1086  Ölene ait verginin tümü yönün-
                  den, bir mirasçıya tebliğ yapılmışsa, bu tebligat o mirasçının kendi payı oranında ge-
                  çerli olacak; diğer mirasçılar yönünden geçerli olmayacaktır. 1087

           1534.  Ölüm  halinde  vergi  cezası  düşeceğinden 1088   mirasçıların  sorumluluğu  cezaları
                  kapsamaz. Bu nedenle tebliğ edilen evraklarda cezalara ilişkin hususların yer alması
                  tebligatı bu cezalar bakımından geçersiz kılar.
           1535.  Mirasçılara  yapılacak  tebliğler,  üç  aylık  bekleme  süresinden  sonra  yapılmalıdır.
                  Böylelikle mirası red süresi beklenilmiş olarak, tebligat mirasçıya yapılmış olur. Mira-
                  sın reddedilebileceği üç aylık bekleme süresinde de mirasçılara tebliğ yapılabilecektir
                  (Ürel,2007:191). Ancak  mirasın  reddedilmesi  halinde  daha  önce  yapılan  tebliğler

                  hüküm ifade etmeyecektir (Özbalcı,2007:285 ve Özyer,2001:125).
           1536.  Ayrıca belirtmek gerekir ki miras henüz bölünmemişse iştirak halinde mülkiyet ve bu
                  nedenle müteselsil sorumluluk söz konusu olmaktadır. Bu durumda, mirasçılar adına



                  1082  Kanundan doğan mirasçılıktır. Bunlar miras bırakanın kan hısımları, eşi, evlatlığı ve devlettir.
                  1083  Mansup mirasçı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufla atadığı mirasçıdır.
                  1084  Danıştay 11. Dairesi’nin 23.04.1995 tarih ve E:1995/854, K:1995/861 sayılı kararında; mirası reddeden miras-
                  çının  murise  ait  vergi  borcundan  sorumlu  tutulamayacağı  ve  ödeme  emri  düzenlenip  tebliğ  edilse  ve  dava  süresi
                  geçirilse dahi mirası reddeden mirasçıyı borçlu durumuna getirmeyeceği, belirtilmektedir.
                  1085   Danıştay 9.  Dairesi’nin  11.03.1986  tarih ve  E:1984/943,  K:1986/916  sayılı  kararında;  mükellefin  ölümünün
                  öğrenilmesi  halinde  mirasçıların  tespit  edilerek  her  bir mirasçı  adına ayrı  ihbarname  tanzim  ve  tebliğ  edilmesinin
                  gerektiği belirtilmektedir. Aynı Dairenin 28.11.1986 tarih ve E:1985/826, K:1986/3237 sayılı kararında; ölüm olayı-
                  nın vergi Dairesince bilindiği kabul edilerek, ölen adına yapılan ilanen tebligatın bir hüküm ifade etmeyeceği, vergi
                  Dairesi’nce  ihbarnamelerin  varisin  hissesi  nispetinde  düzenlenip  tebliği  gerekirken,  murisin  vergi  borcu  için  varis
                  adına ödeme emri tanzim ve tebliğ edilmesinde kanun hükmüne aykırı olduğu, belirtilmektedir.
                  1086  Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 30.01.2004 tarih ve E:2003/255, K:2004/11 sayılı kararında;
                  uyuşmazlığa konu verginin tamamı için ölen ... adına ihbarname düzenlendiği ve mirasçılardan oğlu ...'a tebliğ edildi-
                  ğinin anlaşıldığı, muris adına düzenlenen ihbarnamenin varislerden birine tebliğ edilmesi tarh işlemini kusurlandırıcı
                  nitelikte  bulunduğundan  mahkemece  tarhiyatın  kaldırılması  yolunda  verilen  kararda  hukuka  aykırılık  görülmediği,
                  belirtilmektedir.
                  1087  Danıştay 3. Dairesi’nin 11.03.1986 tarih ve E:1985/716, K:1986/802 sayılı kararı; mirasçıların hisseleri nisbe-
                  tinde düzenlenmeyen ödeme emrinin mirasçılardan herhangi birine tebliği halinde diğer mirasçılarında dava açabile-
                  ceği, yönündedir. Kararda dava konusu edilen ödeme emrinin, mirasçıların hisseleri nispetinde düzenlenmediğimin
                  anlaşıldığı, bu durumda mirasçılardan herhangi birine yapılan tebligatın diğer mirasçılar içinde geçerli olacağı ve …’ya
                  dava tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmediği gerekçesiyle davanın bu mirasçılara ilişkin kısmının usul yönünden
                  reddinde isabet görülmediği belirtilmektedir. Bu karar uyarınca mirasçılardan birine yapılan tebliği diğer mirasçıların
                  tebliğ olarak kabul etmesi durumunda geçerli kabul etmek gereklidir. Aynı şekilde böyle bir tebliğde diğer mirasçılar
                  ıttıla tarihi olarak başka bir tarih belirtmişlerse artık bu tebliğin geçersizliğinden bahsedilemez. Ancak tebliğe konu
                  evrakta mirasçıların sorumlu tutulduğu oranlara ilişkin husus, davada ayrıca incelenmelidir.
                  1088  Vergi Usul Kanunu 372’nci maddesi uyarınca.

                                                                                    TBB | 489
   512   513   514   515   516   517   518   519   520   521   522