Page 515 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 515

Tebligat

                  tebligat yapılabileceğinin düzenlendiği görülmektedir. Bu iki madde arasındaki fark,
                  Vergi Usul Kanunu uyarınca yapılacak tebligatta ikametgâh adresinde bulunan kişinin
                  orada  oturup  oturmadığının  araştırılmasına  gerek  bulunmadığıdır. 1070   Aynı  şekilde
                  ikametgâh adresinde bulunanın mükellefin yakını, akrabası olması da zorunlu değildir
                  (Gınalı, 2011:216). Önemli olan ikametgâh adresinde bulunulmasıdır. 1071  Keza mü-
                  kellefin yıllar önce boşandığı, ayrı yaşayan eşine tebligat yapılamayacaktır. 1072

           1530.1.  İşyerinde tebliğ yapılacak kimsenin ise, mutlaka mükellefin memur veya müstahdemi
                  olması  gerekmektedir.  İşyerinde  bulunan  herhangi  bir  kişiye  tebliğ  yapılamaz. 1073
                  Mükellefin  personeline  yapılacak  tebliğde,  tebliğ  yapacak  memur  tarafından  tebliğ
                  yapılacak  kişinin  çalışan  olup  olmadığı  araştırılmalı  ve  kontrol  edilerek  o  işyerinde
                  çalıştığı belgelendirilmelidir. 1074  Gerekirse işyerinde asılı bulunan personel listesinden
                  bu durum tespit edilerek,  sosyal güvenlik numarasının tebliğ alındısına yazılmasına
                  dikkat edilmelidir. 1075  Bunun için, ilk önce asıl muhatap aranacak bulunamaz ise bu
                  durum tebliğ zarfına yazılacak, tebliği alanın T.C. kimlik numarası ile birlikte işçi veya
                  memur olduğu tebliğ zarfına yazılarak tebligat yapılacaktır.





                  1070  Danıştay 7. Dairesi’nin 12.02.2002 tarih ve E:2000/8570, K:2002/527 sayılı kararında; muhatabın ikametgâh
                  adresinde bulunanlara tebligat yapılabilmesi için, bunların aynı çatı altında oturuyor olmaları koşulu aranmadığından;
                  söz konusu yazının davacının ikametgâhında bulunan kardeşinin imzasına tebliğ olunmasında usule aykırılık olmadı-
                  ğı, belirtilmektedir.
                  1071  Danıştay 4. Dairesi’nin 16.04.1993 tarih ve E:1992/4780, K:1993/1634 sayılı kararında; mükellefin kardeşine
                  yapılan tebliğin geçerli olması için tebliğ yapılan yerin mükellefin ikametgâhının olup olmadığının araştırılması gerek-
                  tiği, belirtilmektedir. Danıştay 7. Dairesi’nin 17.05.2004 tarih ve E:2002/423, K:2004/1314 sayılı kararı; davacının
                  bilinen adresinde, davacının yeğeni olduğunu beyan eden şahsa yapılan tebligatın, adı geçen kişinin tebliği almaya
                  yetkisi  olmadığı  kanıtlanmadığı  sürece  geçerli  olduğu,  yönündedir.  Danıştay  9.  Dairesi’nin  11.03.1986  tarih  ve
                  E:1984/2109,  K:1986/939  sayılı  kararı;  mükellefin  bilinen  adresinde  oğluna  yapılan  tebligatın  Vergi  Usul  Kanu-
                  nu’nun 94’üncü maddesine göre yerinde bulunduğu, yönündedir.
                  1072  Danıştay 4. Dairesi’nin, 2.10.1996 tarih ve E:1996/3200, K:1996/3462 sayılı kararı.
                  1073  Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 05.06.1992 tarih ve E:1991/181, K:1992/280 sayılı kararında;
                  vergi  ve  ceza  ihbarnamelerinin  yükümlünün  işyeri  adresinde  "Aynı  büroda  çalışır"  şerhi  konularak,  A.  isimli  kişiye
                  tebliğ edildiği, memur eliyle yapıldığı saptanan bu tebliğe ait alındıda, tebliğin yapılacağı sırada yükümlünün iş yerin-
                  de bulunmadığına ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği gibi adı anılan kişinin yükümlünün işçisi olduğu yolunda bir
                  tespit de yapılmadığının görüldüğü, yükümlü tarafından ısrar kararına karşı yapılan temyiz başvurusuna ilişkin dilek-
                  çeye eklenen Sosyal Sigortalar Kurumu Trabzon Sigorta Müdürlüğünün 24.5.1991 gün ve 37995 sayılı yazısıyla, ...'ın
                  vergisi uyuşmazlık konusu dönemde yükümlü nezdinde çalıştığına dair herhangi bir kayda rastlanmadığının kanıtlan-
                  dığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesi’nin tebliği geçerli sayan ısrar kararının bozulmasına, karar verilmiştir.
                  1074   Danıştay  3.  Dairesi’nin  08.10.1986  tarih  ve  E:1986/340,  K:1986/1933  sayılı  kararı;  tebligat  yapılan  kişinin
                  muhatapla birlikte ikamet ettiği veya memur ya da müstahdemi olduğunun saptanması gerektiği, yönündedir.
                  1075  Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 05.06.1992 tarih ve E:1991/181, K:1992/280 sayılı kararında;
                  tebliğ yapılan şahsın yükümlü nezdinde çalıştığına dair herhangi bir kayda rastlanmamasına ilişkin Sigorta Müdürlüğü
                  yazısını  tebliğin  geçersizliği  için  yeterli  saymıştır.  Bununla  birlikte  Danıştay  7.  Dairesi’nin  28.01.2002  tarih  ve
                  E:2000/6411, K:2002/282 sayılı kararı; sigortasız olarak çalışan işçiye yapılan tebliği geçerli saymaktadır. Kararda
                  bu hususla ilgili şu açıklamaya yer verilmiştir: “İşçi, 1475 sayılı İş Kanunu’nda, bir hizmet akdine dayanarak herhangi
                  bir  işte  ücret  karşılığı  çalışan  kişi  olarak  tanımlanmış  olup;  buna  göre;  Kanunda,  işveren  ile  işçi  arasında  hizmet
                  akdinin kurulması için sigorta yaptırılması yolunda bir ön koşula yer verilmemiş olduğundan; salt sigortasının olma-
                  masının tebligatı alan kişinin davacının işçisi olmadığına kanıt alınması isabetli değildir. Dolayısıyla; tebligat sırasında
                  iş  yerinde bulunan ve  daha  önce  yapılan tebligatlarda  da  imzası olan,  söz konusu  kişinin,  davacının  müstahdemi
                  olarak kabulü, normal ve mutad olan ve açıklanan hukuki duruma uygundur. Bu durumda önemli olan tebligat yapa-
                  nın  çalışan  olup  olmadığının  ispatı  olacaktır.  SGK  kayıtlarında  sigortalı  olduğu  yönünde kayıt olmamasına  rağmen
                  başka şekilde bu durum ispatlanabiliyorsa çalışan olarak kabul edilmelidir, yönündedir.

                                                                                    TBB | 487
   510   511   512   513   514   515   516   517   518   519   520