Page 510 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 510

Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması

                  1.5.1.2.    Kanuni Temsilcilere Tebliğ
           1516.  Kanuni  temsilci,  gerçek  kişiler  adına  tebligat  yapılabilecek  kimselerden  birisi  olup
                  kanundan doğan bir temsilciliktir. 1048  Vergi hukukunda kanuni temsilciler, Vergi Usul
                  Kanunu’nun 95’inci maddesinde düzenlenen veli, vasi veya kayyımdır. Kanuni temsil-
                  ciliğin  söz  konusu  olduğu  durumlarda,  fiil  ehliyetinin  yokluğu  var  demektir.  Hukuki
                  ehliyetsizlik ise küçük veya kısıtlılar için söz konusudur.
           1517.  Gerçek kişilerin vergi mükellefi veya vergi sorumlusu olmalarında kanuni ehliyet şartı
                  aranmadığından, 1049  fiil ehliyetine sahip olmayan küçükler veya kısıtlıların vergi mü-
                  kellefi olması durumunda bunlara düşen görevler kanuni temsilcileri tarafından yeri-
                  ne getirilir. Küçük veya kısıtlık durumunda bulunan (yani yasal temsilcisi olan mükel-
                  lef veya vergi sorumlusuna) yapılacak tebliğler, mükellefin kendisine değil veli, vasi
                  veya kayyım durumundaki kanuni temsilcilerine yapılır. 1050  Küçük ve kısıtlılar temyiz
                  kudretine haiz olmadıklarından, kendilerine yapılan tebliğ hüküm ifade etmez. Zira,
                  Vergi  Usul  Kanunu’nun  10’uncu  maddesine  göre,  küçüklerin  veya  kısıtlıların  vergi
                  mükellefi olması durumunda bunlara düşen görevler kanuni temsilcileri olan veli, vasi
                  veya kayyım tarafından yerine getirilir.

           1518.  Vergi Usul Kanunu’nun küçük veya kısıtlılarla ilgili olarak kanuni temsilcileri olan veli,
                  vasi veya kayyımlarına yapılacak tebliğlerde, Kanun’un 95’inci maddesi uyarınca ka-
                  nuni temsilci birden fazla olursa, yani mükellef yerine geçen veli, vasi veya kayyım gibi
                  vergi  sorumlusu  birden  çok  olduğunda  bunlardan  yalnızca  birine  tebligat  yapılması
                  yeterlidir.  Örneğin  Medeni  Kanun’a  göre,  anne  ve  baba  evliliğin  devamı  süresince,
                  velayet hakkını birlikte kullandıklarından, bu durumda küçüğe ait olup vergilendirmeyi
                  ilgilendiren belgeler, anne veya babadan herhangi birine yapılabilir. Ancak, vasi veya
                  belli bir konuya bakmakta olan kayyım var ise, tebliğ konusu bu iş ile ilgili tebliğlerin
                  geçerli olması için bunlara yapılması gerekir. 1051
           1519.  Önceki  paragrafta  da  belirttiğimiz  gibi,  küçük  ve  kısıtlı  olunması  durumunda,  fiil
                  ehliyeti bulunmamaktadır. “fiil ehliyeti” ile “küçük” ve “kısıtlı” tanımlamalarında, Türk
                  Medeni  Kanunu’nun  hükümleri  göz  önünde  bulundurulması  gereklidir.  Fiil  ehliyeti
                  kavramı, ayırt etme gücünü ve kısıtlı olmama durumunu ifade etmektedir. Küçük kav-


                  1048  Kanuni temsilci, kanuni mümessil veya yasal temsilci olarak da ifade edilmektedir.
                  1049  Vergi Usul Kanunu’nun “Vergi Ehliyeti” başlıklı 9’uncu maddesinde: Mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni
                  ehliyet şart değildir, hükmü yer almaktadır.
                  1050   Danıştay  7.  Dairesi’nin  13.02.1992  tarih  ve  E:1989/3368,  K:1992/264  sayılı  kararında;  tebligatın  yapıldığı
                  sırada mahkûmiyete ilişkin ilam kesinleşmemiş olduğundan, yükümlünün mahkum sayılamayacağı ve vasi tayini söz
                  konusu olmayacağı, mükellefe şahsen cezaevinde yapılan tebliğin geçerli olduğu belirtilmektedir. Danıştay 3. Daire-
                  si’nin 27.11.1986 tarih ve 1986/2375 E:1986/2314, K:sayılı kararında; mükellefin hapis cezasının kesinleşip hak-
                  kında vasi tayin edildiğinden tebliğin vasiye yapılması gerektiği belirtilmektedir. Danıştay 7. Dairesi’nin 03.10.2005
                  tarih ve E:2002/1000, K:2005/2220 sayılı kararı da aynı yöndedir.
                  1051  Vergi Usul Kanunu’nun “Veli, vasi ve kayyımlara tebliğ” başlıklı 95’inci maddesinin 1’inci fıkrasında: “Mükellef
                  yerine geçen veli, vasi veya kayyım gibi vergi sorumlusu birden fazla olursa, tebliğ bunlardan yalnız birine yapılabilir”
                  hükmü; 2’nci fıkrasında ise: “Şayet tebliğin mevzuu olan işe ayrı bir vasi veya kayyım bakmakta ise, tebliğ bunlara
                  yapılır” hükmü yer almaktadır.

                  482 | TBB
   505   506   507   508   509   510   511   512   513   514   515