Page 514 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 514

Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması

                  maksızın, mükellefin ikamet adresinde bulunanlardan birine veya işyerinde bulunan
                  personelinden (memur ve müstahdemlerinden) birine tebligat yapılabilir.
           1528.  Daha  önce  de  belirtildiği  üzere,  tebliğin  mükellefin  kendisine  yapılması  en  uygun
                  yöntem olup mükellefin kendisi bulunmuşken ya da bulunabilecekken, işyerinde veya
                  ikametgâhında bulunanlara tebliğ yapılamaz. Mükellefin bilinen adreslerinin tümünde
                  aranması, buna rağmen mükellefin bulunmaması halinde ancak tebliğin işyeri veya
                  ikametgâhında  bulunanlara  yapılması  mümkündür.  Zira  mükellef  dışındaki  kişilere
                  tebliğ yapılması mükellefin bilinen adreslerinin hiçbirinde bulunamadığı durumlar için
                  geçerli bir tebligattır.

           1529.  İkametgâhta  (yerleşim  yerinde)  veya  işyerlerinde,  muhatap  yerine  ikametgâhta
                  bulunanlara veya çalışanlara (memur veyahut müstahdemlere) tebligat yapılabilmesi
                  için belli şartların bulunması gerekir.
           1529.1.  Tebligat  yapılacak  kişilerin  muhatabın  ikamet  adresinde  veya  işyerinde  bulunan
                  kişiler olması şarttır. Bu kişilere ancak muhatabın ikamet adresinde veya işyerinde
                  tebligat  yapılabilir.  Zira  bu  kişilere  muhatabın  ikametgâh  adresi  veya  işyeri  dışında
                  (vergi dairesinde olsa bile) yapılan tebliğ geçerli değildir. 1067
           1530.  Vergi  Usul  Kanunu’nun  bu  düzenlemesi  ile  ikametgâh  adresinde  bulunan  kişilere
                  tebligat  yapılabileceği  öngörülmüştür.  Muhatabın  ikametgâh  adresinde  bulunanlara
                  tebligat  yapılabilmesi  için,  tebligat  yapılanın  aynı  adreste  bulunuyor  olması  gerekir.
                  Aynı adreste bulunmuyorsa yakın akraba da olsa tebligat yapılamaz. Nitekim Danış-
                  tay,  aynı  adreste  oturmayan  yakın  akrabaya  yapılan  tebligatın  geçersiz  olduğuna
                  hükmetmiştir. 1068  İkametgâhta bulunanlara tebliğ için bunların aile ferdi olması veya
                  sürekli olarak mükellefle birlikte oturma şartı bulunmamaktadır. Aynı adreste oturu-
                  yorsa, “ikametgâh adresinde bulunan” kişilerin mükellef ile kan veya sıhrî bağı olması
                  da şart değildir. Ayrıca, adreste bulunan ve tebliğ yapılan kişinin kalıcı ikametgâhının
                  da  o  adres  olma  zorunluluğu  bulunmamaktadır.  İkametgâhta  bulunanlara  kısa  bir
                  süre için mükellefle birlikte oturan uzak bir akrabaya da tebliğ yapılabilecektir.  Ka-
                  nun’un 94’üncü maddesinde; ikamet adresinde bulunanlardan birine tebliğ yapılabi-
                  leceği hükme bağlanmış olup, tebliğ yapılacak kimsenin muhatap ile birlikte ikamet
                  etme koşulu aranmamıştır. Bu nedenle mükellefin adresinde bulunan ama kendisiyle
                  oturmayan, kayınvalidesine yapılan tebliğ geçerli sayılmıştır. 1069  Benzer düzenlemenin
                  yer aldığı Tebligat Kanunu’nun 16’ıncı maddesinde ise aynı konutta oturan kişilere



                  E:1998/1424,  K:1999/829  sayılı  kararında;  bu  nedenle  hükümlü  veya  tutuklu  bulunanlara,  213  sayılı  Kanun’un
                  94’üncü maddesine göre tebligat yapılmasının, hatalı olduğuna, karar verilmiştir.
                  1067  Danıştay 7. Dairesi’nin, 27.02.1995 tarih E:1994/4502, K:1995/722 sayılı kararında; davacı şirket adına düzen-
                  lenen vergi ve ceza ihbarnamelerinin, öncelikle kanuni temsilciye iş yerinde tebliği gerekirken, tebligatın ikametgâh
                  adresinde  eşine  tebliği  yoluna  gidilmesinde  ve  bu  suretle  tebliğ  edilen  vergi  ve  cezaların  kesinleştiğinden  bahisle
                  ödeme emri tanzim ve tebliğinde yasal isabet bulunmadığı, belirtilmektedir.
                  1068  Danıştay 4. Dairesi’nin, 25.09.2002 tarih ve E:2001/2226, K:2002/2990 sayılı kararı.
                  1069  Danıştay 3. Dairesi’nin, 26.11.1986 tarih ve E:1986/3112, K:1986/2334 sayılı kararı.

                  486 | TBB
   509   510   511   512   513   514   515   516   517   518   519