Page 512 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 512
Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması
lının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve onu temsil etmekle
yükümlü iken, kayyım belirli işleri görmek ve malvarlığını yönetmek için atanır. 1052
Medeni Kanunu’nun vasi ile ilgili hükümleri aksi belirtilmedikçe kayyım hakkında da
uygulanır. 1053
1.5.1.3. Umumi Vekile Tebliğ
1521. Gerçek kişiler adına tebligat yapılacak bir diğer kişi de umumi vekildir. 1054 Umumi
(genel) vekil, kendisine vekâlet verenin her türlü işini yapmak üzere, vekâlet verilen
kişi olup vekillik ilişkisi sözleşmeden doğan bir ilişkidir. 1055 Umumi vekil ve vekâlet
uygulaması Borçlar Kanunu’nun hükümlerine göre tayin edilmektedir.
1522. Mükellef tarafından noterden vekâletname ile kendisini temsil etme yetkisi verilen
şahsa mükellefin umumi vekili olarak tebliğ yapılabilir. Burada önemli nokta verilen
vekâletnamede vergi ile ilgili tebliğ almaya yetkili olduğuna dair açık hüküm bulun-
ması gerektiğidir. Vekâlet uygulaması ile ilgili vekâletnamede, vekilin genel olarak
tebligat konularında yetkili olduğuna dair hükmün bulunması gerekir. Vekâletnamede
bu hüküm yoksa tebliğ yapılamaz. Danıştay, vekâletnamede açıkça vergi ile ilgili teb-
ligatları almaya yetkili olduğuna dair hüküm mevcut değilse, vekile tebligat yapılama-
yacağı görüşündedir. 1056
1523. Diğer taraftan mükellefin 3568 sayılı Kanun’a 1057 göre yetki almış mali müşavir veya
muhasebecisine de tebligat yapılabilecektir (Özyer,2001:103-104). 1058 Bu kişilere
yapılacak tebliğler söz konusu kişilerin, 3568 sayılı Kanun’dan kaynaklanan yetkile-
rinden değil vekâletnamede bulunan yetkilerinden kaynaklanmakta olup vekâletna-
melerinde bu yönde yetki bulunması şarttır. 1059
1524. Avukat olan umumi vekile, kabul etmesi şartıyla 1060 tebligat mümkün ve geçerlidir.
Dosyaya vekâletname ibraz etmiş avukat varsa tebligat ona yapılacak, asıl mükellefe
1052 Medeni Kanun’un 403’üncü maddesi uyarınca.
1053 Medeni Kanun’un 403’üncü maddesinin 3’üncü fıkrası uyarınca.
1054 Vergi Usul Kanunu’nun 94’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca.
1055 Kanuni temsilcilik ile umumi vekillik arasındaki fark, ilkinin kanundan, ikincisindeki vekâlet ilişkisinin sözleşme-
den kaynaklanıyor olmasıdır.
1056 Danıştay 4. Dairesi’nin 02.02.1985 tarih ve E:1984/1534, K:1985/2351 sayılı kararı.
1057 13 Haziran 1989 tarih ve 20194 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu.
1058 Mükellefin 3568 sayılı Kanun’a göre yetki almış meslek mensubuna mükellef ile sözleşme ve vekâletinin olması
halinde tebligat yapılabilecektir. Diğer taraftan Danıştay 4. Dairesi’nin 13.11.2006 tarih ve E:2006/1433,
K:2006/2157 sayılı kararında; şirketin beyannameleri imzalayan serbest muhasebeciyi şirketin çalışanı, temsilcisi
veya memuru olarak kabul etmek mümkün olmadığından, serbest muhasebeciye yapılan tebliğ usule uygun değildir.
Şirket temsilcilerinin bulunmaması halinde, şirketin çalışanlarına yapılacak tebliğlerde, tebliğ alındısını imzalayan
kişinin şirket çalışanı olduğunun belirtilmesi gerekir, ifadesi yer almaktadır.
1059 Danıştay 9. Dairesi’nin 16.10.2002 tarih ve E:2001/424, K:2002/4205 sayılı kararında; davacı şirketin bilinen
adresinin dışında serbest muhasebecilik yapan ve şirketin de muhasebe işlerini yürüten şahsa yapılan tebligatın
usulüne uygun olmadığı, belirtilmektedir.
1060 Avukat, tebligatı kabul etmez ise tebligat yapılamaz. Nitekim bu konuyla ilgili, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin
07.06.1971 tarih ve E:1970/3771, K:1971/3698 sayılı kararında; bir kimsenin umumi vekil olması, müvekkilinin
484 | TBB