Page 509 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 509
Tebligat
bulunmaması halinde tebligatın yapılacağı kişileri düzenlemektedir. Bu fıkra hem
gerçek hem de tüzel kişileri kapsamaktadır (Baykara,2005:12-20). 1044
1.5.1. Gerçek Kişilere Tebliğ
1511. Tebliğin esas itibariyle, tebligatın konusunu oluşturan hukuki işleme karşı yasal
yollara başvurabilecek kişilere yapılması gerekir. Bunlar, mükellef ve kendisine ceza
kesilenler ile bunlar adına dava açma yetki ve görevi bulunan umumi vekil ile kanuni
temsilcilerdir (Baykara,2005:17).
1512. Vergi sorumluları da kendisine tebligat yapılacaklardandır. Çünkü Vergi Usul
Kanunu’nun 8’inci maddesinin 4’üncü fıkrasına göre mükellef tabiri vergi sorumlula-
rını da kapsar. Bilindiği gibi vergi sorumlusu, verginin ödenmesi bakamından, alacaklı
vergi dairesine karşı muhatap olan kişidir.
1513. Gerçek kişilerin mükellef olması halinde, genel kural, tebliğin esas itibariyle
mükellefin (ya da hakkında vergi cezası kesilenin) şahsına yapılmasıdır. Bazı hallerde
ise mükellefle ilişkili kişilere yani mükellefin kanuni temsilcisine, umumi vekiline,
ikametgâhında bulunanlara veya işyerinde çalışan personeline yapılabilir. 1045 Vergi
Usul Kanunu’nun 94’üncü ve devamı maddelerinde gerçek kişiler bakımından özellik
arz eden tebliğ durumları gösterilmiştir. Bu durumların ayrı ayrı incelenmesinde fayda
bulunmaktadır.
1.5.1.1. Muhatabın (Mükellef veya Sorumlu) Kendisine Tebliğ
1514. Mükellef veya adına ceza kesilenin (yani muhatabın) gerçek kişi olması durumunda
tebliğin bizzat kendisine yapılması esastır (Gınalı,2011:215). Bu durumda, muhatap
tarafından alındı üzerine ismi yazılır ve imzalanır, tebliğ memurunca, tebliğ alındısında
muhataba bizzat tebliğ edildiği yönünde şerh konulur. Belirtmek gerekir ki yapılacak
olan tüm tebliğlerde tebliğ alan kişinin ismi kendisi tarafından yazılmalıdır. Bu husus
muhataplar tarafından sonradan imzanın kendisine ait olmadığı yönünden yapılacak
itirazlar bakımından mahkemece inceleme yapılabilmesi açısından önemlidir. 1046
1515. Emlak vergisinin vergilendirmeye ilişkin sürecinde esas olan, belge ve bilgilerin vergi
mükellefine tebliğ edilmesidir. Bununla birlikte gerçek kişi olup da, tebligat yapılacak
kimselerden bir diğeri de haklarında vergi cezası kesilenlerdir. 1047
1044 Ayrıca; Danıştay 9. Dairesi’nin 21.01.2004 tarih ve E:2001/1907, K:2004/537 sayılı; Danıştay 4. Dairesi’nin
02.06.1997 tarih ve E:1997/4159, K:1998/2365 sayılı; Danıştay 3. Dairesi’nin 11.04.2001 tarih ve E:1999/1967,
K:2001/1260 sayılı kararları da bu konuda örnek olarak verilebilir.
1045 Vergi Usul Kanunu’nun 94’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca.
1046 Danıştay 13. Dairesi’nin, 16.06.1981 tarih ve E:1980/2971, K:1981/1621 sayılı kararında; tebliğ alındısındaki
imzanın kendi imzası olmadığı, kendisine tebligat yapılmadığı yolundaki mücerret iddia, tebliğ alındısının hukuken
muteber bir belge olma niteliğini ortadan kaldırmayacağı, belirtilmektedir. Danıştay 7. Dairesi’nin 16.03.1995 tarih
ve E:1993/4186, K:1995/1045 sayılı kararı; tebliğ alındısındaki imzanın yükümlüye ait olup olmadığı hususu araştı-
rılmadan tebligatın usulüne uygun sayılamayacağı, yönündedir.
1047 Emlak vergisinde cezalar konusu, Vergi Kabahatleri ve Cezaları bölümünde incelenmiştir.
TBB | 481