Page 620 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 620
Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması
edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul ve gayrimenkul malları ile alacak
ve haklarından vergi alacağını karşılayacak miktarı haczedilebilir. 1348
1853.3. Haczedilen her türlü mallar satılarak paraya çevrilebilir. Satıştan elde edilen
bedelden, takip masrafları ve kamu (vergi) alacağı düşüldükten sonra geriye kalan
kısım, borçlunun ödeme zamanı gelmiş veya muacceliyet kazanmış borçlarına mah-
sup edilir. Artanı hacze iştirak eden yoksa borçluya verilir. Hacze iştirak eden varsa,
artan kısımdan öncelikle bunların alacakları ayrıldıktan sonra, bakiyesi borçluya veri-
lir.
1854. Haciz yoluna gidilebilmesi için haczin dayandığı işlemlerin usulüne uygun olarak tebliğ
edilmiş olması, 1349 bu işlemlerin kesinleşmiş olması, haczin dayandığı ödeme emrine
karşı açılan davada yürütmenin durdurulması kararı verilmemiş olması, 1350 tahsilat
zamanaşımı süresinin dolmamış olması, 1351 kanuni temsilcilerin sorumluluğundan
kaynaklanan hacizlerde mükellef hakkındaki takibin sonuçlanmış olması gereklidir.
1855. 6183 sayılı Kanun’un 64’üncü maddesi uyarınca haciz, haciz varakası düzenlenerek
yapılır. 1352 Emlak vergisi borçlarına ilişkin haciz varakasında Belediye Başkanı’nın
veya yetkili kıldığı memurun imzası bulunur. 1353
1856. Borçlu tarafından, başkasının olduğu beyan veya üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten
haciz veya istihkak iddia edilmiş bulunan malların haczi en sonraya bırakılır. Özellikle
emlak vergisi bir taşınmaz maldan kaynaklanmakta olduğundan ve bu taşınmaz be-
lediyece de bilindiğinden bu taşınmaza haciz işlemi uygulanabilir.
1857. Haczedilen gayrimenkul artırmaya çıkarılmadan, borçlu, borca yetecek menkul mal
veya vadesi gelmiş sağlam alacak gösterirse gayrimenkul üzerinde haciz baki kalmak
1348 Haciz işlemine karşı dava açılması konusu, Emlak Vergisi Uyuşmazlıklarının Çözümü bölümünde incelenecektir
1349 Danıştay 4. Dairesi’nin 8.4.2003 tarih ve E:2003/1996, K:2004/713 sayılı kararında; ihbarnameler ile ödeme
emirleri yasada öngörülen usule uygun tebliğ edilmediğinden davacı hakkında tesis edilen haciz işleminde yasaya
uyarlık bulunmadığı, belirtilmektedir. Danıştay 4. Dairesi’nin 03.03.1999 tarih ve E:1998/4786, K:1999/813 sayılı
kararı; haciz işleminden önce, vadesinde ödenmeyen alacakların yükümlülere ödeme emri ile tebliğ edilmesi gereke-
ceği, yönündedir. Danıştay 9. Dairesi’nin 07.04.1982 tarih ve E:1981/1235, K:1982/1906 sayılı kararı; ödeme emri
mükellef veya vekiline tebliğ edilmediğine göre amme alacağının haciz yoluyla tahsilinde kanuna uyarlık bulunmadığı,
yönündedir.
1350 Danıştay 4. Dairesi’nin 07.07.2005 tarih ve E:2005/786, K:2005/1376 sayılı kararı; ödeme emirleri için açılan
davalarda yürütmenin durdurulması kararının verildiği, bu durumda; henüz kesinleşmeyen ödeme emirleri ile isteni-
len kamu borçları için haciz uygulanmasında isabet görülmediği, yönündedir.
1351 Danıştay 9. Dairesi’nin 16.03.1982 tarih ve E:1981/1112, K:1982/1480 sayılı kararı; gerek ihbarnamelerin
gerek ödeme emrinin tebliğinde tebliğ usullerine uyulmadığı gibi tahsil zamanaşımı dolduktan sonra uygulanan haciz
işleminde yasaya uyarlık bulunmadığı yönündedir.
1352 Danıştay 9. Dairesi’nin 20.10.1992 tarih ve E:1992/166, K:1992/2247 sayılı kararı; yasaya aykırı düzenlenen
haciz varakasına göre haciz yapılamayacağı, yönündedir. Danıştay 7. Dairesi’nin 18.04. 2002 tarih ve E:2001/1883,
K:2002/1625 sayılı kararında; davacı adına bu borç nedeniyle ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmediği, haciz vara-
kası da tanzim edilmediği nedeniyle haciz işleminin iptal edilmesi gerektiği, belirtilmektedir.
1353 Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 27.09.2002 tarih ve E:2002/189, K:2002/337 sayılı kararında;
belediyenin alacağı için uyguladığı haciz işleminde haciz varakasının mahalli en büyük memur sıfatıyla belediye
başkanı veya tevkil edeceği memur tarafından onaylanması gerektiği, belirtilmektedir. Danıştay Vergi Dava Daireleri
Genel Kurulu’nun, 21.03.2003 tarih ve E:2003/118, K:2003/42 sayılı kararı da aynı yöndedir. Ve yine, Danıştay 9.
Dairesi’nin, 16.10.1998 tarih ve E:1997/4588, K:1998/3700 sayılı kararında; haciz varakasının belediye başkanı
veya teşkil edeceği memur tarafından onaylanabileceği, hükmü yer almaktadır.
592 | TBB