Page 427 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 427
Muafiyet, İstisna, İndirim ve Kısıtlılık
makta olup arazi verisinden geçici muafiyet uygulanabilmesi için de bildirim şartı
arandığı görülmektedir.
1264. Emlak Vergisi Kanunu’nda yer alan daimi ve geçici muafiyetlerin yanı sıra, diğer özel
kanunlar uyarınca öngörülen vergi muafiyetleri ve dolayısıyla emlak vergisi muafiyet-
leri de yer almaktadır. Bu muafiyetlerden yararlanmak için süresi içinde belediyelere
bildirimde bulunma yükümlülüğünün olup olmadığı, bildirimde bulunma şartı aranıp
aranmadığına göre belirlenecek ve buna göre muafiyet uygulaması yapılacaktır.
1265. Emlak Vergisi Kanunu’nun 9’uncu maddesinin 2’nci fıkrasında, vergiye tabi iken
muaflık şartlarını kazanan binalardan dolayı mükellefiyetin bu olayların vuku bulduğu
tarihi takip eden taksitten itibaren sona ereceği belirtilmiştir. 838 Buna göre, diğer özel
kanunlarla muafiyet uygulaması öngörülen taşınmazların söz konusu muafiyet şartla-
rının oluştuğu ve muafiyet başlangıcı için öngörülen olayın vuku bulduğu tarihi takip
eden taksitten itibaren emlak vergisinden muaf tutulması gerekmektedir. Örneğin;
taşınmazın (binanın) tapu kütüğüne “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır”
kaydı konulduğu tarihi takip eden taksitten itibaren emlak (bina) vergisinden muaf
tutulması gerekmektedir (Güreş, 2009:201).
3. Emlak Vergisinde Arazi Vergisi İstisnası
1266. Emlak Vergisi Kanunu’nun 16’ıncı maddesinde; 839 mükelleflerin bir belediye ve bu
belediyenin mücavir alan sınırları içinde bulunan arazisinin (arsalar hariç) toplam
vergi değerinin 10.000 Türk Lirasının Arazi Vergisinden müstesna olduğu, Bakanlar
Kurulu’nun bu miktarı üç misline kadar artırmaya yetkili olduğu; bu hükmün uygu-
lanmasında mükellef ile eş ve velayet altındaki çocuklara ait arazi değerleri toplu
olarak nazara alınacağı, söz konusu istisnanın, hisseli arazide mükelleflerin hisse
miktarları ayrı ayrı nazara alınmak suretiyle uygulanacağı hükmü yer almaktadır.
3.1. Arazi Vergisine İlişkin Özel Bir İstisna Uygulaması
1267. Emlak Vergisi Kanunu’nun 16’ıncı maddesi uyarınca mükelleflerin, bir belediye ve bu
belediyenin mücavir alan sınırları içinde bulunan arazisinin toplam vergi değerinin
838 Danıştay 9. Dairesi’nin 22.03.1990 tarih ve E:1988/3345, K:1990/1051 sayılı kararı; yıl içinde emlak vergisin-
den muaf olan kişiye satılan bina nedeni ile mükellefiyetin, bu olayın vuku bulduğu tarihi takip eden taksitten itibaren
sona ereceği, yönündedir.
Danıştay 9. Dairesi’nin 16.09.2017 tarih ve E:2016/25110 K:2017/4719 sayılı kararı: 1319 sayılı Emlak Vergisi
Kanunun 9. maddesinin 2. fıkrasında bina vergisine ilişkin olarak, yanan, yıkılan, tamamen kullanılmaz hale gelen
veya vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan binalardan dolayı mükellefiyetin, bu olayların vukubulduğu tarihi
takibeden taksitten itibaren sona ereceği hükme bağlanmıştır. ...1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunun 19. maddesinin
2. fıkrasında ise, arazi vergisine ilişkin olarak, vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan araziden dolayı mükellefiye-
tin bu olayın vukubulduğu tarihi takibeden taksitten itibaren sona ereceği hüküm altına alınmıştır. ...Olayda davacı
kurumun 03.07.2009 tarihinden itibaren emlak vergisinden muaf olduğu ve 2009 yılına ilişkin emlak vergisinin ikinci
taksitinin muafiyet gerçekleştikten sonra Kasım ayında ödendiği görüldüğünden, yukarıdaki hüküm fıkraları değer-
lendirildiğinde, davacı kurumun 2009 yılında ödediği ikinci taksit tutarının muafiyet kapsamında değerlendirilmesi
gerekirken, emlak vergisinin yıllık tahakkuk eden bir vergi olduğundan bahisle 2009/Kasım dönemine ilişkin olarak
ödenen tutarın iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemde ve ödenen tutarın yasal faiziyle birlikte
iadesi isteminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden vergi mahkemesi kararında isabet görülmemiştir
839 04.12.1985 tarih ve 3239 sayılı Kanun’un 105’inci maddesi ile değiştirilmiştir.
TBB | 399