Page 611 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 611

Tahsilât

                  zammı, tahakkuk etmiş ve vadesi geçtiği halde ödenmemiş kamu alacakları üzerin-
                  den hesaplandığından, tahsilât aşamasında yapılan işlemlere konu oluşturmaktadır.
                  Gecikme zammın tatbik süresinin başlangıcı ise tahakkuk eden verginin ödeme süre-
                  sinin bittiği tarihtir. Ödeme süresi biten vergi, aynı tarihte kamu alacağı niteliğini de
                  kazanmakta ve 6183 sayılı Kanun’un uygulama alanına girmektedir.  1317  Vadesinde
                  eksik ödendiği anlaşılan verginin, noksan ödenen kısmı için gecikme zammı hesap-
                  lanması, 6183 sayılı Kanun’un 51’inci maddesindeki düzenlemeden dolayı zorunlu-
                  dur. Kamu alacaklarının tahsili amacıyla tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanun uyarın-
                  ca yapılan işlemler Vergi Usul Kanunu’nun vergilendirmede yapılan hataların düzel-
                  tilmesine olanak tanıdığı düzeltme yolunun kapsamı dışında kalmaktadır.
           1827.1.  Buna göre gecikme zammı, süresinde ödenmeyen vergi borcuna (amme alacağına)
                  karşı,  vadenin  bitim  tarihinden  itibaren  uygulanacak  olan  ilk  yaptırım  niteliğinde-
                  dir. 1318  Borçlu mükellefler tarafından ödeme süresi geçmiş bulunan vergi borcu, an-
                  cak gecikme zammı ile birlikte ödenecek veya idare tarafından tahsili söz konusu ise
                  yine gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecektir. Gecikme zammı, süresinde öden-
                  memiş vergi borcuna, ödeme vadesinden itibaren geçen her ay için Kanun’da belirti-
                  len oranın uygulanması suretiyle hesaplanır. 1319

           1827.2.  Gecikme zammı oranları, 6183 Sayılı Kanun’un 51’inci maddesi uyarınca Bakanlar
                  Kurulu tarafından belirlenmekte ve her bir ay için tatbik olunmaktadır.
           1827.3.  6183 sayılı Kanun’un 51’inci maddesine göre, verginin ödenmeyen kısmına vadenin
                  bitim tarihinden itibaren 2010/965 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca her ay için
                  ayrı ayrı % 1,40 oranında gecikme zammı uygulanacaktır. 05.09.2018 tarih ve 30526
                  sayılı  Resmi  Gazete'de  yayımlanan  62  sayılı  Cumhurbaşkanı  Kararı  ile  söz  konusu
                  oran aylık % 2 olarak belirlenmiş ve yayım tarihi itibariyle yürürlüğe girmişitr. Gecikme
                  zammı, vergi ziyaı cezalarında da aynı oranda, uygulanır. Ay kesirlerine isabet eden
                  gecikme zammı günlük olarak hesap edilir.





                  1317  Bu nedenle, gecikme zammına karşı doğrudan dava açılabilmekte, şikâyet başvurusu yapılmasına gerek bulun-
                  mamaktadır. Nitekim Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 26.12.2008 tarih ve E:2007/639, K:2008/753
                  sayılı kararında; “şikayet başvurusu yapılmadan dava açılamayacağı yönündeki vergi idaresinin, temyiz iddiası bozma-
                  yı gerektirecek durumda görülmemiştir” şeklinde ifade edilmektedir.
                  1318  Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 26.12.2008 tarih ve E:2007/639, K:2008/753 sayılı kararında:
                  Vergi idaresinin hatasından kaynaklansa dahi tahakkuk ettiği halde vadesinde ödenmeyen kamu alacağı için gecik-
                  me zammı hesaplanmasının yasaya dayandığı, belirtilmektedir. Bununla birlikte, Danıştay 9. Dairesi’nin 25.11.2008
                  tarih ve E:2007/3682, K:2008/5492 sayılı kararında; “Olayda her ne kadar 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde davalı
                  idarece  hatalı  işlem  her  zaman  geri  alınabilecek  ise  de  …davalı  idarenin,  …kendi  kusurlu  işlemi  üzerine  gecikme
                  zammının doğmasına sebebiyet verdiği dikkate alındığında, davacının gecikme zammından sorumlu tutulması hakka-
                  niyete uygun olmayacağı” Danıştay 7. Dairesi’nin, 13.4.1990 tarih ve E:1987/1298, K:1990/984 sayılı kararında da;
                  “İdarenin geç davranması nedeniyle bir süre geçtikten sonra yapılmasında borçluya izafe edilebilecek bir kusur bu-
                  lunmadığından bu dönem için gecikme zammı uygulanmasında ve bunun tahsili amacı ile ödeme emri düzenlenme-
                  sinde yasal isabet bulunmadığı” ifadelerine yer verdiğini belirtmek yerinde olacaktır.
                  1319  Danıştay 9. Dairesi’nin 21.11.2001 tarih ve E:2000/4715, K:2001/4442 sayılı kararı; vadenin son günü tatile
                  rastladığında  süre  takip  eden  iş  günü  sonunda  biteceğinden  ikinci  ay  için  hesaplanan  gecikme  zammında  isabet
                  bulunmadığı, yönündedir.

                                                                                    TBB | 583
   606   607   608   609   610   611   612   613   614   615   616