Page 612 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 612

Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması

           1828.  Süresinde  ödenmemiş  vergi borcuna,  ödendiği  tarihe  kadar  geçen sürede  gecikme
                  zammı  uygulanır. 1320   Vadesi  geçen  borçlara  gecikme  zammı  uygulanması,  vergini
                  ödenmesi veya  tahsil edilmesi,  tecil  edilmesi  veya iflasın  açılması  ya da  borçlunun
                  aciz halinin sabit olması ile sona ermektedir. 1321

           1829.  Ancak,  bazı  hallerde  gecikme  zammı  uygulaması  geçici  olarak  durdurulmaktadır.
                  Gecikme  zammı  hesaplanmayacak  olan  söz  konusu  sürelerden  ilki,  asıl  borçlunun
                  ölümü halinde, mirasçılarının mirası kabul edip etmeme kararını vermek için kullana-
                  bilecekleri  3  aylık  süredir.  Diğeri  ise  Vergi  Usul  Kanunu’nun  13’üncü  maddesinde
                  belirtilen mücbir sebep hallerinden birinin ortaya çıktığı süredir. 1322

           1830.  Gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesi gerekmemekte, 1323  alacağın aslının
                  ödenmiş olması gecikme zammının takip ve tahsiline engel olmamaktadır.

                  3.2.2.    Ödeme Emri Tebliği

           1831.  Ödeme  emri,  amme  alacağını  vadesinde  ödemeyenlere,  15  gün  içinde  borçlarını
                  ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gerektiği hususunda hatırlatma ve uyarı
                  için tebliğ olunan belge 1324  olup bu belge (ödeme emri) gönderilmeksizin cebren tah-
                  sil yöntemlerinin hiç birine başvurulması hukuken mümkün değildir. 1325  Ödeme emri

                  1320  Danıştay 3. Dairesi’nin 29.11.1995 tarih ve E:1995/1163, K:1995/3923 sayılı kararı; vergi mahkemesi kararına
                  göre davacıya iade edilen verginin Danıştay bozma kararına uyularak verilen mahkeme kararına göre düzenlenen
                  ihbar namenin tebliğ tarihinden itibaren bir aylık ödeme süresinde ödenmesi durumunda, verginin iade edildiği tarih
                  ile tahsilat tarihi arasında geçen süre için gecikme zammı uygulanamayacağı, yönündedir. Danıştay 3. Dairesi’nin
                  29.11.1995 tarih ve E:1995/1164, K:1995/3924 sayılı kararı da aynı yöndedir.
                  1321   6183  sayılı  Kanun’un  52’nci  maddesine  göre;  gecikme  zammının  tatbik  müddeti,  amme  alacağının  tecilinde
                  tecilin yapıldığı, iflas halinde iflasın açıldığı, aciz halinde bu durumun sabit olduğu güne kadar olan müddettir.
                  1322   Danıştay  7.  Dairesi’nin,  E:1967/2895,  K:1968/1363  sayılı  kararında;  mücbir  sebep  halinde  gecikme  zammı
                  uygulanmayacaktır, açıklaması; Danıştay 9. Dairesi’nin, 29.04.1991 tarih ve E:1990/1736, K:1991/1565 kararında
                  da: Kamulaştırmaya karşı dava açılması durumunda 3194 sayılı Kanun’un 13/2’nci maddesi uyarınca emlak vergisi
                  tahsilâtının durması yasa hükmüdür. Kamulaştırmanın iptal edilmesi durumunda, verginin yasal süresinde ödenme-
                  diği ileri sürülerek iptal kararının tebliğine kadar geçen süre için gecikme zammı istenemez. Ancak iptal kararının
                  tebliğinden sonraki süreler için gecikme zammı istenebilecektir, açıklaması yer almaktadır.
                  1323   Danıştay  kararları  da  bu  yöndedir.  Örneğin;  Danıştay  3.  Dairesi’nin  01.07.2004  tarih  ve  E:2002/2334,
                  K:2004/1929  sayılı  kararında;  düzenlenen  ödeme  emirleri  ve  haciz  varakalarında  asıl  borcun  fer'ilerinden  olan
                  gecikme zammı miktar olarak gösterilmemiş ise de uygulanacak gecikme zammının, alacağın tahsil edildiği tarihe
                  kadar  hesaplanacağı  hususu  dikkate  alındığında  sözü  edilen  belgelerin  düzenlendikleri  tarihte  alınacak  gecikme
                  zammı tutarının  belirlenmesinin  mümkün  olmadığı,  gecikme  zammının,  ödeme  emirleri  ve  haciz  varakalarında ra-
                  kamsal olarak gösterilmemesi gecikme zammının cebren tahsiline engel bir durum olmadığı, belirtilmektedir. Danış-
                  tay 7. Dairesi’nin,  E:1977/2136,  K:1978/3127  sayılı  kararında  da;  6183  sayılı  Kanun’un  52’nci maddesine  göre
                  gecikme zamanın önceden borçluya bildirilmesine gerek olmadığı, açıkça ifade edilmektedir.
                  1324  6183 sayılı Kanun’un 55’inci maddesi uyarınca. 8.11.2017 tarihli ve 7061 sayılı Kanunun 9’uncu maddesi ile bu
                  maddede yer alan “7” ibareleri “15” olarak değiştirilmiş olup aynı Kanun’un 123’üncü maddesi uyarınca söz konusu
                  değişiklikler 1.1.2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
                  1325  Ancak, borcun teminatlı olması halinde ödeme emri gönderilmez. Borcun 15 gün içinde ödenmesi, aksi halde
                  teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağı borçluya, borca karşılık şahsi kefil
                  göstermişse ayrıca kefile iadeli taahhütlü bir yazı ile bildirilir (Tahsilat Genel Tebliği).
                  Konuya ilişkin olarak, Danıştay 4. Dairesi’nin 09.03.2005 tarih ve E:2004/2271 K.2005/348 sayılı kararı; teminat
                  gösterilen  amme  alacağının  vadesinde  ödenmemesi  halinde  borcun  7  gün  içinde  ödenmesi  gerektiği,  aksi  halde
                  teminatın paraya çevrileceğine ilişkin kurala uyulmadan haciz işlemlerine başlanılamayacağı, yönündedir. Danıştay 7.
                  Dairesi’nin  27.03.2006  tarih  ve  E:2005/1632,  K:2006/927  sayılı  kararında  da:  Karşılığında  teminat  gösterilmiş
                  bulunan amme alacaklarında, ayrıca bir ödeme emri veya ihbarname gibi diğer takip yollarına başvurulmasına lüzum
                  olmaksızın 6183 sayılı Kanun’un 56'ncı maddesinde öngörülen bildirimde bulunulmasının yeterli olması; söz konusu
                  bildirim üzerine borcun yedi gün içinde ödenmemesi durumunda ise, teminatın paraya çevrilerek amme alacağının
                  584 | TBB
   607   608   609   610   611   612   613   614   615   616   617