Page 32 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 32
Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması
2) Vergi kamu giderlerini karşılamak üzere alınır.
5
3) Vergi yükünün adil ve dengeli dağıtılması sosyal amaçtır.
6
4) Vergide kanunilik ilkesi geçerlidir.
7
5) Cumhurbaşkanı (Bakanlar Kurulu)’na vergi konusunda yetki verilebilir.
8
12. Anayasa’da açıkça belirlenen bu ilkelerin yanı sıra, Anayasa’nın, Başlangıç ve Genel
Esaslar bölümleri ile Anayasa’ya uygun olarak yürürlüğe konulan vergi kanunlarında
9
yer verilen hükümler doğrultusunda; vergi yükümlülüklerinin geriye yürümeyeceği;
10
vergi yükümlülüklerinde kamu yararı, ekonomik koşullar ve haklı neden ilkeleri gözeti-
leceği; olağanüstü vergisel yükümlülüklere ilişkin ilkeler bulunduğu; ekonomik yak-
11
laşım, gerçek durumun vergilendirilmesi, dönemsellik; verginin karşılıksız olduğu
12
13
ve verginin parasal yükümlülük olduğu ilkelerinin benimsendiği de söylenebilir.
5 Bu ilke; vergi alınmasındaki temel nedenin kamu giderlerine kaynak sağlamak olduğunu, vergilerin sadece kamu
gideri niteliğindeki giderlere harcanabileceğini, kamu giderlerinin de esas itibariyle vergi gelirleriyle karşılanmasının
hedeflendiğini belirten bir ilkedir.
6 Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 16.07.2001 tarih ve E:1999/3, K:2001/3 sayılı; Danıştay Vergi Dava
Daireleri Genel Kurulu’nun 20.12.1996 tarih ve E:1996/217, K:1996/420 sayılı ve Danıştay Vergi Dava Daireleri
Genel Kurulu’nun 26.03.1999 tarih ve E:1998/180, K:1999/174 sayılı kararlarında olduğu gibi, daha pek çok mah-
keme kararının gerekçesi, vergide adalet ve eşitlik ilkesine dayanmaktadır.
7 Bu ilkesinin temel sonucu; bir verginin ne üzerinden, ne kadar, ne zaman ve nasıl alınacağının kanun tarafından
belirlenmesidir. Bu sayede, bireylerin, takdiri ve keyfi idare uygulamalarından korunması öngörülmüştür. Verginin
kanuniliğinin bir diğer ifadesi, kıyas yoluyla vergileme yapılamayacağıdır. Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kuru-
lu’nun 26.05.2000 tarih ve E:2000/27, K:2000/188 sayılı ve 08.06.2001 tarih ve E:2001/80, K:2001/224 sayılı
gibi kararları bu ilke doğrultusunda verilmiş kararlardır.
8 Bu ilke, esas itibariyle Verginin Kanuniliği ilkesinin istisnası niteliğinde bir ilke olarak Anayasa’da yer almaktadır.
16.04.2017 tarihinde yapılan halkoylaması ile kabul edilen ve 11 Şubat 2017 tarih ve 29976 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 16/B maddesi
hükmüne göre 73’üncü maddede yer alan yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değişti-
rilmiştir. Söz konusu değişikliğin yürürlük tarihi, aynı değişiklikle birlikte yapılan, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cum-
hurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarih olan 09.07.2018 tarihidir. Cumhurbaş-
kanı’nın/Bakanlar Kurulu’nun, muaflık, indirim, istisna ve oranların alt-üst sınırlar içinde belirlenmesi konularında
yetkili olması, Verginin Kanuniliği İlkesinin tek istisnası olarak görülse de, bu yetkinin de yine kanunlarla verilmiş
olması bakımından esasında mezkûr ilkeyle uyumlu olduğu söylenebilir. Ayrıca Anayasanın 104’üncü maddesinin
17’nci fıkrası da: “Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir.
Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü
bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran
kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenle-
nen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz” düzenlemesine yer vermektedir.
9 1982 Anayasasının 11’inci maddesi uyarınca: “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare
makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.”
10 Bu durum, “Vergide Hukuki Güvenlik İlkesi” olarak adlandırılmaktadır. Örneğin, Danıştay İçtihadı Birleştirme Genel
Kurulu’nun 3.7.1989 tarih ve E:1988/5, K:1989/3 sayılı; Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 17.4.1998
tarih ve E:1996/276, K:1998/82 sayılı ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 29.01.1999 tarih ve
E:1998/316, K:1999/169 sayılı kararlarında bu ilke doğrultusunda gerekçe oluşturulmuştur.
11 Farklı durumlarda bulunanlara farklı hükümlerin uygulanması olarak tanımlanabilecek olan bu ilke Anayasa Mah-
kemesi’nin çeşitli kararlarında; Vergilemede eşitlik ilkesi aynı ya da benzer durumda olmayan kişilerin farklı yöntem
ve oranda vergilendirilmesine engel olmadığı gibi farklı nitelikteki gelirlerin farklı vergi sistemine tabi tutulması vergi
adaletinin sağlanması yönünden de gereklidir. Vergi yükünün saptanmasında bu ilkelerin gözetileceği kuşkusuzdur
ifadesi ile anlamını bulmaktadır. Bu yöndeki kararlara, Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.1998 tarih ve E:1996/73,
K:1998/41 sayılı kararı örnek olarak verilebilir.
12 Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 06.12.1996 tarih ve E:1996/320, K:1996/410 sayılı kararında;
vergi hukukuna özgü bir yorum yöntemi olan Ekonomik Yaklaşım; yasanın vergiyi doğuran olayların saptanmasında ve
vergi yasası hükümlerinin yorumlanmasında hukuki biçimlerin ötesine geçilerek gerçek ekonomik nitelik ve içeriklerin
esas alınması anlamını taşır, ifadesi ile tanımlanmaktadır.
4 | TBB