Page 368 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 368

Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması

           1144.  Bu  düzenlemeler  doğrultusunda;  emlak  vergilerine  ilişkin  muafiyet,  istisna  ve
                  indirimlerin ancak kendi kanunlarına hüküm eklemek suretiyle düzenlenebileceğine
                  hatta başka kanunla getirilecek düzenlemenin geçersiz sayılacağına ilişkin hükümle-
                  re rağmen söz konusu kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren başka kanunlarla
                  bu vergilerle ilgili muafiyet, istisna ve indirime ilişkin düzenlemelere gidilmiş olmakta-
                  dır. 672

           1145.  Bununla birlikte şu hususunda belirtilmesinde fayda vardır:



                  kanun hükmünü, aynı konuyu kapsayan sonraki bir kanunla açık olarak veya zımmen değiştirebilir veya kaldırabilir .
                  ….Nitekim Emlak Vergisi Kanununun anılan 22. maddesinin yürürlüğe girmesinden çok sonra, 2960 sayılı Boğaziçi
                  Kanununun  17. maddesiyle  ve  2954  sayılı  Türkiye  Radyo  ve  Televizyon  Kurumu  Kanununun  48.  maddesinin  son
                  fıkrasıyla da ilgili arsa ve binaların Emlak vergisinden muaf olduğu yolunda hüküm getirilmiş ve bu kanunlarla, bina
                  ve Arazi Vergileriyle ilgili muaflık ve istisna hükümleri, "Emlak Vergisi Kanununa bir bent veya fıkra eklenmesine dair
                  Kanun" veya "Emlak Vergisi Kanununda değişiklik yapılması hakkında Kanun" denilmeksizin düzenlenmiştir. ….Sonuç
                  olarak, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun değişik 22. maddesiyle getirilen, "Bina ve Arazi Vergileriyle ilgili muaflık
                  ve istisna hükümleri, bu kanuna eklenmek veya bu kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir" hükmünden
                  sonra getirilen 4792 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun değişik 24. maddesiyle, kanun koyucu iradesini,
                  "Kuruma ait taşınır, taşınmaz mallar ile bunlardan elde edilen hak ve gelirleri kurumun adı ve kuruluş kanununun
                  tarih ve sayısı vergi kanunlarında, dolayısıyla Emlak Vergisi Kanununda yazılı olmasa dahi Emlak Vergisi dahil her
                  türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulması gerektiği" şeklinde ortaya koyduğu anlaşıldığından, Danıştay Dokuzuncu
                  Daire kararları arasındaki içtihat aykırılığının, Dokuzuncu Dairenin 5.2.1987 gün ve E: 1986/232 K: 1987/341 sayılı
                  kararı doğrultusunda birleştirilmesine 11.2.1988 günlü birinci toplantıda Kurul üye tamsayısının salt çoğunluğu ile
                  karar verildi” ifadeleri yer almaktadır. Aynı kararda, azınlık görüşü olarak ise, özetle: “Bu hükmün Anayasa`nın emre-
                  dici bir hükmüne dayanılarak korunmuş bir hüküm olmadığı, başka deyişle, kanun koyucunun takdir hakkına dayana-
                  rak koyduğu bir hüküm olduğu bilahara başka bir kanunla değiştirilebileceği veya kaldırılabileceği hususları tartışma-
                  sızdır. Ancak bu kanundan sonra düzenlenmiş bulunan diğer kanunlarda, yasa koyucunun bu iradesini değiştirdiğini
                  belirlemek zorunludur. Nitekim daha sonra yürürlüğe girmiş blunan 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu, 2954 sayılı Türkiye
                  Radyo ve Televizyon Kurumu Kanunu ve 2982 sayılı Konut İnşaatında ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde Yapılacak
                  Yatırımlarda Vergi, Resim ve Harç İstisna ve Muaflıkları Tanınması Hakkında Kanun gibi kanunlarda bazı gayrimenkul-
                  lerin emlak vergisinden muaf olacakları belirtilmiş ve yasa koyucu, bu düzenlemeyi Emlak Vergisi Kanununda değişik-
                  lik yapmadan ilgili kanunlara hüküm koymak suretiyle daha önceki iradesini değiştirdiğini göstermiş bulunmaktadır.
                  …Değinilen bazı kanunlarda yasa koyucu açıkça "emlak vergisi" muafiyetinden yararlanmayı düzenlediği halde, söz
                  konusu 4792 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 2868 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değiştirilen 24. mad-
                  desinde böyle bir hükme yer vermemiş, başka deyişle yasa koyucu daha önce Emlak Vergisi Kanununun 22. madde-
                  sinde belirtmiş olduğu iradesini değiştiren veya kaldıran bir hüküm sevketmemiştir. …Sonuç olarak, Emlak Vergisi
                  Kanununun 22. maddesi hükmü karşısında yasa koyucu açıkça "emlak vergisinden muaf olunacağı" yolunda iradesi-
                  ni  beyan  etmedikçe  "her  türlü  vergi,  resim  ve  harç"  deyimi  "emlak  vergisi"  kapsamayacağından  Sosyal  Sigortalar
                  Kurumuna ait taşınmaz malların bu vergiden muaf tutulamayacağı görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz” ifadele-
                  rinin yer aldığını belirtmek de uygun olacaktır.
                  Aynı konuda yani birbirinden farklı yasa hükümleri bulunduğundan sonraki ve özel hüküm niteliğinde bulunan kanun
                  hükmünün  geçerli  olduğu  konusunda,  örneğin,  Danıştay  9.  Dairesi’nin  15.01.2008  tarih  ve  E:2007/3580,
                  K:2008/68 sayılı ve E:2007/2915, K:2008/5303 sayılı kararları gibi, başka kararları da bulunmaktadır.
                  Danıştay 9. Dairesi’nin 23.09.1999 tarih ve E:1998/2245 K:1999/3241 sayılı kararı:2863 sayılı Kültür ve Tabiat
                  Varlıklarını Koruma Kanununun 3386 sayılı Kanunla değişik 21.maddesinin 3. fıkrasında, tapu kütüğüne "korunması
                  gerekli taşınmaz kültür varlığıdır" kaydı konulmuş olan ve I. ve II. grup olarak gruplandırılmış bulunan taşınmaz kültür
                  varlıklarının  her  türlü  vergi,  resim  ve  harçtan  muaf  olduklarının  belirtildiği,  hernekadar  1319  sayılı  Emlak  Vergisi
                  Kanununda taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının vergiden muaf olacaklarına dair bir hüküm yoksa da ve aynı Kanu-
                  nun 22. maddesinde, bina ve arazi vergileriyle ilgili muaflık ve istisna hükümlerinin bu Kanuna eklenmek veya bu
                  Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenleneceği hükme bağlanmış ise de 2863 sayılı Yasa, anılan hükümden
                  sonra yürürlüğe girdiğinden Kanunun 21. maddesinde belirtilen muafiyetin uygulanması gerektiği, Danıştay İçtihatları
                  Birleştirme Kurulu'nun 11.12.1988 tarih ve 1988/1 sayılı kararının da bu yolda olduğu, olayda uyuşmazlık konusu
                  taşınmazın, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 15.6.1988 tarih ve
                  232 sayılı kararıyla II-A3 koruma grubunda, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak kabul edildiği anlaşıldı-
                  ğından yükümlüden 2863 sayılı Yasa uyarınca emlak vergisi istenemeyeceği gerekçesiyle kabul ederek dava konusu
                  işlemi iptal eden kararın onanmasına ilişkindir. 23.09.1999 tarih ve E:1998/4005 K:1999/3240 sayılı kararlar da
                  aynı yöndedir.
                  672  Bu tür durumlar bakımından hangi kanunun uygulamaya esas alınacağı konusunda Normlar Hiyerarşisi ve Çelişkili
                  Kanun Hükümlerinde Çözüm Yolu başlığı altında yer alan açıklamalara bakılmalıdır.

                  340 | TBB
   363   364   365   366   367   368   369   370   371   372   373