Page 592 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 592

Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması

                  3.1.2.    Şahsi Kefalet
           1772.  6183  sayılı  Kanun’un  11’inci  maddesine  göre,  teminat  sağlayamayan  mükellefler,
                  muteber bir şahsı müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu gösterebilirler. Şahsi
                  kefalet, noterden tasdikli sözleşme ile tesis olunur. İdare şahsi kefaleti ve kefil göste-
                  rilen kimseyi kabul edip etmemekte serbesttir.
           1773.  Kanun’un 14’üncü maddesine göre de, ihtiyaten haczedilen mallar istenildiği zaman
                  para veya ayın (mal, eşya) olarak verilmek ve bu hususu temin için malların kıymetleri
                  depo edilmek yahut tahsil dairesinin bulunduğu mahalde ikametgah sahibi bir şahıs
                  müteselsil kefil gösterilmek şartıyla borçluya ve mal üçüncü şahısta iken haczedilmiş-
                  se bir taahhüt senedi alınarak kendisine bırakılabilir.
           1774.  Kanun’un  48’inci  maddesi  uyarınca  yapılacak  teciller  için  de  teminat  olarak  şahsi
                  kefalet söz konusu olabilir. 1 Sıra No.lu Tahsilât Genel Tebliği’ne göre; 11’inci mad-
                  deye göre şahsi kefalet tesis edilmesi halinde, bu tebliğin ekinde yer alan şahsi kefa-
                  let senedinin; 14’üncü maddeye göre şahsi kefalet tesis edilmesi halinde, bu tebliğin
                  ekinde yer alan taahhüt/şahsi kefalet senedinin ve 48’inci maddeye göre şahsi kefa-
                  let tesis edilmesi halinde, bu tebliğin ekinde yer alan şahsi kefalet senedinin düzen-
                  lenmesi ya da bu eklere uygun belgelerin aranılması gerekmektedir.
           1775.  Kefil borcu ödediğinde kendisine buna dair belge verilir. Bunun nedeni; kefilin ödediği
                  amme  borcundan  dolayı,  asıl  borçluya  rücu  edebilmesinin  sağlanmasıdır.  Bu  belge
                  müstakil düzenlenen bir belge olabilir veya borcun ödenmesi karşılığı kesilen makbu-
                  za da bu konuda şerh verilir (Kaynarca, 2008:6).

                  3.1.3.    İhtiyati Haciz

           1776.  6183  sayılı  Kanun’un  13  ila  16’ncı  maddeleri  arasında  amme  alacağının
                  korunmasına  yönelik  olarak  ihtiyati  haciz  uygulaması  öngörülmüştür.  Kanun’un
                  13’üncü maddesine göre, hiçbir süreyle kayıtlı olmaksızın, mahalli en büyük memu-
                  runun (emlak vergisi uygulamasında, Emlak Vergisi Kanunu’nun 37’nci maddesi ge-
                  reğince  belediye  başkanının)  kararıyla  haciz  usulüne  dair  hükümlere  göre,  ihtiyati
                  haciz derhal uygulanır. 1267  İhtiyati haciz için ihtiyati haciz varakası düzenlenir. Ayrıca
                  bir ihtiyati haciz kararı alınmasına gerek yoktur. 1268
           1777.  İhtiyati haciz:

                  1)  Teminat istenmesini gerektiren hallerin bulunması, 1269


                  1267  Belediye Başkanı tarafından yetkili kılınmış memur tarafından da bu işlem uygulanabilir. Danıştay 4. Dairesi’nin
                  15.03.2004 tarih ve E:2003/2119, K:2004/467 sayılı kararı; hacizle ilgili tevkile ilişkin hükmün ihtiyati haciz için de
                  geçerli  olacağı,  ihtiyati  haciz  kararı  alan  kişinin  yetkilendirilmiş  olup  olmadığının  incelenerek  buna  göre  bir  karar
                  verilmesi gerektiği, yönündedir.
                  1268  Danıştay 3. Dairesi’nin 23.05.1996 tarih ve E:1995/4762, K:1996/1979 sayılı kararı.
                  1269  Danıştay 9. Dairesi’nin 15.02.2006 tarih ve E:2004/770, K:2006/333 sayılı kararına göre: Teminat istenmesini
                  gerektiren hallerin varlığı durumunda ihtiyati haciz uygulanması kanundan doğan bir zorunluluk olmaktadır. Teminat
                  istenmesini  gerektiren  durumların  mevcut  olup  olmadığı  yönünde  yargı  mercilerince  yapılan  inceleme  sonucunda
                  564 | TBB
   587   588   589   590   591   592   593   594   595   596   597