Page 593 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 593

Tahsilât

                  2)  Borçlunun beli bir ikametgâhının olmaması,
                  3)  Borçlunun kaçmış olması veya kaçma, mallarını kaçırma ve hileli yollara sapma
                  ihtimallerinin bulunması,

                  4)  Borçludan teminat göstermesi istendiği halde, belli bir süre geçtiği halde teminat
                  veya  kefil göstermemiş  ya  da  şahsi  kefalet  teklifinin  veya  gösterdiği  kefilinin  kabul
                  edilmemiş olması,

                  5)  Mal  bildirimine  çağrılan  borçlunun  süresi  içinde  mal  bildiriminde  bulunmamış
                  veya eksik bildirimde bulunmuş olması,
                  6)  İptali istenen işlem ve tasarrufun konusunu oluşturan mallar hakkında; bu mallar
                  elden çıkarılmışsa, mükellefin diğer malları hakkında uygulanmak üzere, Amme Ala-
                  caklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un, ivazsız tasarruflar ve hükümsüz sayılan
                  diğer tasarruflarla kamu alacağının tahsiline imkân bırakmamak maksadıyla yapılan
                  tasarruflara ilişkin hükümleri kapsamına giren hallerin bulunması,
                  sebeplerinden birinin bulunması halinde mümkündür.

           1778.  Bu  sebepler  emlak  vergisi  yönünden  incelendiğinde;  emlak  vergisi  uygulamasında,
                  vergi ziyaı  nedeniyle  teminat  istenebileceği görülmektedir.  Emlak vergisinin konusu
                  itibariyle mükellefin belli bir ikametgâhının bulunmaması çok nadir karşılaşılabilecek
                  bir  durumdur.  Mükellefin  taşınmazına  yönelik  tasarruflarına  ilişkin  durumlarda  ise
                  belediyenin emlak vergisi bakımından alacağını tahsil etmesi için yeni bir mükellefinin
                  daha olmasını sağlayacaktır.

           1779.  İhtiyati haciz uygulanan mallar istenildiği zaman para veya eşya olarak verilmek ve bu
                  hususu temin için malların kıymetleri depo edilmek yahut belediye sınırları dahilinde
                  ikametgâh sahibi bir şahıs müteselsil kefil gösterilmek şartıyla borçluya ve mal üçün-
                  cü şahsın elinde haczedilmişse bir taahhüt senedi alınarak kendisine bırakılabilir.

           1780.  Haklarında ihtiyati haciz uygulananlar haciz tarihinden, eğer haciz gıyapta yapılmışsa
                  haczin  tebliği  tarihinden  itibaren  15  gün  içinde  vergi mahkemesinde dava  açabilir-
                  ler. 1270   Mahkemece  bu  davada  ihtiyati  haciz  sebeplerinin  bulunup  bulunmadığı  ve
                  usule uyulup uyulmadığı yönünden inceleme yapılarak karar verilir. 1271


                  sözkonusu  işlemin  iptal  edilmesi  halinde  ihtiyati  haczi  gerektiren  bu  sebep  ortadan  kalkacağından  ihtiyati  haciz
                  uygulaması da sözkonusu olamayacaktır.
                  1270  Danıştay 4. Dairesi’nin 14.02.2007 tarih ve E:2006/2259, K:2007/339 sayılı kararında; haklarında ihtiyati haciz
                  tatbik  olunanların,  gıyapta  yapılan  hacizlerde  haczin  tebliğinden  itibaren  yedi  gün  içinde  dava  açabilecekleri  gibi,
                  haczin uygulanması durumunda da uygulamanın öğrenilmesi üzerine öğrenme tarihinden itibaren süresi içinde dava
                  açabilecekleri ve bu durumda davalı İdarece alınan ihtiyati haciz kararına değil bu kararın uygulandığının öğrenilmesi
                  üzerine uygulama işleminin iptali istemiyle 30 günlük yasal süresinde dava açılması nedeniyle, süre aşımı nedeniyle
                  davayı reddeden Mahkeme kararında yasaya uyarlık olmadığı, belirtilmektedir.
                  1271  Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 14.04.2006 tarih ve E:2005/211, K:2006/102 sayılı kararında;
                  özel  kanunlara  göre  henüz tahakkuk  etmemiş vergi ve cezalar  hakkında,  kamu alacağının  güvenceye  bağlanması
                  amacıyla öngörülen teminat isteme, ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati hacze karşı açılacak davaların, dava konusu edilmek-
                  le  tahsili  duran  vergi ve cezalar  hakkında  yapılacak  yargılamadan ayrı  ve  bağımsız  olarak  incelenmesi  ve  hukuka
                  uygunluk denetiminin de, tedbir mahiyetinde tesis edilen işlemin tesis edildiği andaki hukuki duruma göre yapılması
                  gerektiği, belirtilmektedir.

                                                                                    TBB | 565
   588   589   590   591   592   593   594   595   596   597   598