Page 75 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 75
Emlak Vergisinin Konusu
176. Binalar kullanıldıkları amaçlara göre çeşitli adlar alırlar. Oturmaya yarayan binalara
mesken; ticari faaliyet yürütülen veya iş tesislerinin bulunduğu binalara işyeri; kara-
kol, adalet sarayı, hükümet konağı, okul hastane kışla gibi resmî işlere yarayan bina-
lara resmî binalar adı verilmektedir. Kısacası bina, içinde oturmak veya herhangi bir
amaçla kullanılmak üzere yapılan kapalı ve içi gerekli şekilde bölmeli yapıdır. Bina
hem karada hem de su üzerindeki, hangi inşaat türü ve sınıfı olursa olsun sabit nite-
likli yapıların hepsini kapsar.
177. Bu genel bina tanımlaması sonrasında, emlak vergisi bakımından bina tanımlaması
ve bina sayılan ya da sayılmayan yapıların neler olduğu konusu ayrıca incelenecektir.
Bina olan veya olmayan yapıların belirlenmesiyle birlikte yapılardaki bazı bölüm, ek-
lenti ve tamamlayıcılar ile mülkiyet durumunda hukuki sorunlar bulunan binaların
emlak vergisi bakımından hangi özelikleri arz ettikleri de incelenecektir. Zira, bina
kavramına ilişkin hüküm ve düzenlemelerden, bina kavramının, sadece bağımsız
bölümleri değil, ortak yerleri, eklentileri ve tamamlayıcıları da kapsayan bir kavram
olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, bina tabirine, binanın altına yapılmış olan oto-
parkların, apartmanların ortak kullanım alanlarının ve sair yerlerin de dâhil olduğuna
şüphe bulunmamaktadır.
2.1. Emlak Vergisinde Bina
178. Emlak vergisi bakımından bina tanımının neyi ifade ettiği, Emlak Vergisi Kanunu’nun
2’nci maddesinde yer almaktadır. Bu maddede: “Bina tabiri, yapıldığı madde ne olur-
sa olsun, gerek karada gerek su üzerindeki sabit inşaatın (yapının) hepsini kapsar.
Binanın mütemmimleri de bina ile birlikte nazara alınır. Yüzer havuzlar, sair yüzer
yapılar, çadırlar ve nakil vasıtalarına takılıp çekilebilen seyyar evler ve benzerleri bina
sayılmaz” ifadesi yer almaktadır. Kanun’un 1’inci maddesine göre de; Türkiye sınırları
içinde bulunan binalar bu kanun hükümlerine göre bina vergisine tabidirler.
179. Bina kavramı, Kanun’un 2’nci maddesi dikkate alındığında, hangi maddeden inşa
edilirse edilsin, yapıldığı madde ne olursa olsun, karada yahut su üzerinde yapılmış
bulunan bütün sabit inşaatların (yapıların) hepsini kapsamaktadır. Kanun’un ifadesi-
ne göre “bina”nın temel vasfı sabit inşaat olmasıdır. Emlak vergisi açısından binanın
sabit inşaat (yapı) niteliğinde olması şarttır. Sabit inşaat (yapı) ise, bir yapının sürekli
veya geçici bir amaç için kullanıma uygun olmasını ifade etmektedir.
179.1. Sabit yapının belli bir amaç için yapılmış olması yeterli olup bu amacın devamlı
(sürekli) olup olmadığı ayrıca aranmayacaktır. Sabit yapının sökülebilir ya da taşınabi-
lir olması emlak vergisi açısından bina olma niteliğini etkilemeyecektir. Prefabrik yapı-
lar gibi sökülüp takılabilen inşaatlar, hangarlar, inşaat şantiyeleri (geçici bir süre için
yapılmış olsalar bile) bina olarak kabul edilmektedir (Aksoy,2010:334). Ayrıca sabit
inşaatın, hangi madde ve malzemeden (tahta, taş, beton, kerpiç, çelik ve sair gibi)
TBB | 47