Page 763 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 763
Emlak Vergisi Uyuşmazlıklarının Çözümü
lan düzenlemenin, hem İdari Yargı Usul Kanunu tarafından bu hususta bir atıfta bulu-
nulmaması hem de kanunun bilirkişilerin seçiminin nasıl olacağının düzenlenmiş ol-
ması karşısında, vergi davalarında söz konusu olamayacağını da eklemekte fayda
vardır.
2308. Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 378’inci maddesine göre Danıştay ve Vergi
Mahkemelerinde yapılacak duruşmalarda, iddia ve savunmanın gerekli kıldığı haller-
de, mahkeme vergi davasına konu olan tarhiyatın dayanağı incelemeyi yapmış bulu-
nan inceleme elemanları ile mükellefin duruşmada hazır bulundurduğu mali müşaviri
veya muhasebecisini de dinler.
2308.1. Emlak vergisi bakımından vergi incelemesi söz konusu olmadığından bu hususla ilgili
dinlenecek olan kişinin yoklama memuru ve işlemi yapan memur olabileceğini ve
bunların keşif sırasında da dinlenebileceğini de belirtmek gereklidir.
2308.2. Nitekim Vergi Usul Kanunu’nun 3’üncü maddesinde yer alan, vergiyi doğuran olayla
ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılama-
yacağı, kuralından vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık olan kişilerin tanık olabile-
ceği ve bunun bir ispat vasıtası olabileceği düzenlenmesi gereğince tanıkla ispat
mümkündür. 1728
3.13. Karar
2309. Dava açılması ile mahkemece konu hakkında karar verilmesi zorunluluğu doğduğunu
yukarıda belirtmiştik. İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 24’üncü maddesinde, kararda
bulunacak hususlar sayılmış bulunmaktadır.
2310. Buna göre karar şunları içerir:
1) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları yahut unvanları
ve adresleri,
2) Davacının ileri sürdüğü olayların ve dayandığı hukuki sebeplerin özeti istem so-
nucu 1729 ile davalının savunmasının özeti,
3) Danıştay’da görülen davalarda tetkik hakimi ve savcının ad ve soyadları ile dü-
şünceleri,
1728 Danıştay 7. Dairesi’nin 12.11.2003 tarih ve E:2000/9469, K:2003/4692 sayılı kararı; vergiyi doğuran olayda
ilgisi tabii ve açık bulunan şahit ifadelerinin delil olarak kabul edileceği, yönündedir. Danıştay 3. Dairesi’nin
25.12.1990 tarih ve E:1989/3460, K:1990/3569 sayılı kararında; İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda yazılı yargıla-
ma usulü esas alındığı ve esasen İdari Yargılama Usulü kanununun Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun şahade-
te ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmadığı, Vergi Mahkemesince mahallinde keşif yapılmasından sonra Davacı tara-
fından getirilen şahısların ifadeleri alınarak düzenlenen tutanaktaki tespitlere dayanılarak ulaşılan sonuca göre
tarhiyatın kaldırılması yolunda karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmediği, belirtilmektedir.
1729 Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 08.03.1996 tarih ve E:1994/602, K:1996/77 sayılı kararı;
arsanın vergi yükümlüsü tarafından tasarrufuna olanak kalmadığından emlak vergisinin tamamının tahsil edilmesi
yasaya aykırı olduğu, dava dilekçesinde yer alan bir istem hakkında hüküm verilmemesinin bozmayı gerektirdiği,
yönündedir.
TBB | 735

