Page 796 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 796
Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması
2446. İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 28’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, haciz veya
ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda iptale karar verilmesi durumunda bu
kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edileceği düzenlenmişken bu
düzenleme Anayasa Mahkemesi’nin 10.7.2013 tarih ve E: 2012/107, K: 2013/90
sayılı (22.11.2013 tarih ve 28829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır) kararı ile
iptal edilmiştir.
3.16.11. Haciz İşlemine Karşı Dava Açılması
2447. Mükellef tarafından ödenmesi gereken vergi süresinde ödenmeyip gönderilen ödeme
emrine karşı dava süresi geçirilmişse yahut ödeme emrine karşı açılan dava redde-
dilmişse borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tespit edilen, borçlu veya üçüncü
şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından am-
me alacağına yetecek miktarının haczedilebileceği yukarıda Tahsilât bölümünde açık-
lanmıştı.
2448. Haciz işlemine karşı açılacak dava amaç, şekil, yetki, konu ve sebep unsurları
bakımından incelenir.
2449. Haczin amacı kamu alacağını tahsil etmektir. Bu işlem haciz varakası düzenlenerek
yapılır. İşlemde yetki belediye başkanındadır. Konusu mükellefin haczi mümkün olan
mallarıdır. 1787 Sebebi ise, ödenmesi gereken vergi süresinde ödenmeyip gönderilen
ödeme emrine karşı dava süresi geçirilmiş yahut ödeme emrine karşı açılan davanın
reddedilmiş olmasıdır.
2450. Haciz aleyhine açılan davalarda en önemli husus ödeme emrinin tebliğ edilmiş ya da
edilmemiş olması hususu ve ödeme emrine karşı dava açılmışsa bu hususta verilmiş
bir yürütmeyi durdurma kararının var olup olmadığı yönünden inceleme yapılması-
dır. 1788 Ödeme emri tebliğ edilmeksizin ya da yürütmeyi durdurma kararının varlığına
rağmen haciz uygulanmışsa, haciz işlemi iptal edilir. 1789
1787 Danıştay 4. Dairesi’nin 12.10.2003 tarih ve E:2003/1733, K:2003/2369 sayılı kararında mükellefin borcu
nedeniyle eşinin taşınmazına haciz konulmasının hukuka aykırı olduğu yönündeki vergi mahkemesi kararı onanmıştır.
Vergi mahkemesi, olayda davacının tapuda kendi adına kayıtlı bulunan gayrimenkulü üzerine eşinin vergi borçları
nedeniyle idarece haciz uygulanarak tapu kaydına şerh düşülmüş ise de, haciz işlemi kütüğe şerh verilen gayrimen-
kulün davacı adına kayıtlı olması ve gayrimenkulün mülkiyeti konusunda bir ihtilaf bulunmaması nedeniyle tapuda
kayıtlı olan söz konusu gayrimenkul için tapu iptali gibi herhangi bir dava açılmadan 1.1.2002 tarihinde Medeni
Kanunda yapılan değişiklikten önceki edinilmiş malların eşler arasında katılma rejimine tabi olacağı varsayımından
hareketle davacıya ait taşınmaz üzerine eşinin vergi borcundan dolayı haciz uygulanamayacağı gerekçesiyle haciz
işleminin iptaline, karar vermiştir.
1788 Danıştay 9. Dairesi’nin 21.11.2006 tarih ve E:2006/2331, K:2006/4730 sayılı kararında; alacağın cebri icra
yoluyla tahsiline ödeme emrinin tebliği ile başlanacağı, haciz işleminin tatbiki için öncelikle borçluya ödeme emri
gönderilmesi gerektiği, belirtilmektedir.
1789 Danıştay 4. Dairesi’nin 07.07.2005 tarih ve E:2005/786, K:2005/1376 sayılı kararı; ödeme emirleri için açılan
davalarda yürütmenin durdurulması kararının verildiği, bu durumda; henüz kesinleşmeyen ödeme emirleri ile isteni-
len kamu borçları için haciz uygulanmasında isabet görülmediği yönündedir. Danıştay 4. Dairesi’nin 23.02.2011 tarih
ve E:2008/9100, K:2011/889 sayılı kararı; ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu şirketin vergi borcu nedeniyle davacı
hakkında önce haciz işlemi uygulanıp, daha sonra ödeme emri düzenlenmiş olması nedeniyle haciz işleminde hukuka
uyarlık bulunmadığı, yönündedir.
768 | TBB