Page 795 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 795
Emlak Vergisi Uyuşmazlıklarının Çözümü
açılabileceği de akla gelmektedir. Bu durumda emlak vergisinde yapılacak ödemeye
ihtirazi kayıt konulması hususunu ödenen vergide hata bulunduğu ve bu konuda dava
açma hakkının saklı tutulduğu şeklinde anlamak gerekir.
2440. Bu durumda dava açma hakkının saklı tutularak ödeme söz konusu olduğunda bu
hususa karşı ödemeden itibaren 30 gün içerisinde dava açılmalıdır.
2441. Mahkemece yapılan ödemenin haksız olup olmadığı daha doğrusu vergi hatası olup
olmadığı konusunda inceleme yapılacaktır. Bu durumda işlem zaten tesis edilmiş
olduğundan yürütmenin durdurulması söz konusu olamaz.
2442. Dava neticesinde mahkemece iadeye karar verilirse bu durumda faiz ödenip
ödenemeyeceğine ilişkin olarak ayrıca Tahsilat Bölümünde yer alan Haksız Tahsil
Edilen Vergilerin Red ve İadesinde Faiz Konusu kısmına bakılmalıdır.
3.16.10. İhtiyati Haciz İşlemine Karşı Dava Açılması
2443. İhtiyati haczin hangi durumlarda söz konusu olabileceği Tahsilât bölümünde
incelenmişti. Bu durumlardan emlak vergisinde uygulanabilecek olanı, vergi ziyaı du-
rumunda ihtiyati haciz durumudur. Vergi ziyaı nedeniyle teminat istenebilir ve bu ne-
denle ihtiyati haciz söz konusu olabilir. 1785 İhtiyati haciz işlemine karşı vergi ziyaı ile
birlikte dava açılabileceği gibi, cezai işleme karşı dava açılmadan veya ceza indiri-
minden faydalanmış olsa bile ihtiyati haciz nedeninin oluşmadığı iddiasıyla dava açı-
labilir. Aynı şekilde ihtiyati haciz amaç, şekil, yetki, konu ve sebep unsurları bakımın-
dan da incelenir.
2444. İhtiyati haczin amacı kamu alacağını güvenceye almaktır. Bu işlem haciz varakası
düzenlenerek yapılır. İşlemde yetki belediye başkanındadır. Konusu mükellefin haczi
mümkün olan mallarıdır. Sebebi ise vergi ziyaı nedeniyle teminat istenmesidir.
2445. İhtiyati hacze karşı açılan dava, tedbir mahiyetinde olan bu işlemin tesis edildiği
andaki hukuki duruma göre incelenmelidir. 1786
1785 Danıştay 4. Dairesi’nin 24.09.2001 tarih ve E:2001/3395, K:2001/3500 sayılı kararı; 6183 sayılı Kanun’un
hükümleri uyarınca davacıdan teminat istenmesi ve ihtiyati haciz kararının kaldırılması amacıyla açılan davada,
teminatın yatırılmış olması nedeniyle ihtiyati haciz uygulanmadığından ihtiyati haciz kararı ve teminat istenmesine
ilişkin yasal koşullar araştırılmak suretiyle her iki işlem hakkında karar verilmesi gerektiği, yönündedir.
1786 Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 14.04.2006 tarih ve E:2005/211, K:2006/102 sayılı kararında
bu hususla ilgili olarak yapılan değerlendirme aynen şöyledir:
6183 sayılı Kanun’un kamu alacağının korunması ile ilgili hükümleri kapsayan Birinci Kısmının İkinci Bölümünde yer
alan teminat istenmesi, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk müesseseleri, henüz kamu alacağı olma niteliği kazanma-
mış vergi ve cezaların, tahakkuk ettikleri tarihte karşılaşılabilecek tahsil imkansızlığına bir önlem olarak öngörülmüş-
tür. Dolayısıyla özel kanunlara göre henüz tahakkuk etmemiş vergi ve cezalar hakkında, kamu alacağının güvenceye
bağlanması amacıyla öngörülen teminat isteme, ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati hacze karşı açılacak davaların, dava
konusu edilmekle tahsili duran vergi ve cezalar hakkında yapılacak yargılamadan ayrı ve bağımsız olarak incelenmesi
ve hukuka uygunluk denetiminin de, tedbir mahiyetinde tesis edilen işlemin tesis edildiği andaki hukuki duruma göre
yapılması gerekmektedir. ...Bu durumda, dava konusu ihtiyati haciz kararı hakkında, belirtilen esaslar doğrultusunda
bir inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, vergi mahkemesince, ihtiyati haciz işlemi ile teminat altına alınmak
istenen amme alacağının Mahkemelerince terkinine hükmedilmiş olması nedeniyle ihtiyati haczin de iptali gerektiği
gerekçesiyle ısrar kararı verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir. Haciz yönünden benzer yönde karar olarak
Danıştay 9. Dairesi’nin 11.06.2014 tarih ve E:2013/4241 ve K:2014/4162 sayılı kararı.
TBB | 767