Page 790 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 790

Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması

                  nündeki  iddialar,  örneğin  ihbarname  düzenlenmeden  ödeme  emri  gönderilmesi 1777
                  veya vadesi dolmamış bir vergi için ödeme emri gönderilmesi, ödeme emrine karşı

                  17.05.1996 tarih ve E:1995/122, K:1996/167 sayılı kararı; tarh işlemine karşı açılacak davalarda ileri sürülebilecek
                  iddiaların ödeme emri aşamasında incelenemeyeceği, yönündedir.
                  1777  Danıştay 4. Dairesi’nin 29.06.2004 tarih ve E:2003/1803, K:2004/1564 sayılı kararı; ödeme emrinin dayanağı
                  ihbarnamelerin,  borçlunun  bilinen adreslerine  usulüne  uygun tebliğine  çalışılmadan  ilanen tebliğ edilmesi  halinde
                  kamu  alacağının  kesinleştiğinden  söz  edilemeyeceği,  yönündedir.  Danıştay  Vergi  Dava  Daireleri  Genel  Kurulu’nun
                  28.11.1997  tarih  ve  E:1996/263,  K:1997/502  sayılı  kararı;  ödeme  emrinin  dayanağını  oluşturan  vergi  ve  ceza
                  ihbarnamesinin  tebliğ  usulündeki aykırılığın  aynı  ihbarnamelerin  yeniden tebliğe çıkarılması  ve  muhatabına  tebliği
                  sağlanmak suretiyle giderildiği saptandığından ödeme emrinin iptali yolundaki kararda hukuka aykırılık bulunmadığı,
                  yönündedir. Danıştay 4. Dairesi’nin 21.04.1994 tarih ve E:1993/4752, K:1994/2460 sayılı kararı; vergi mahkemesi
                  kararına  göre  düzenlenen  vergi  ve  ceza  ihbarnamesinde  bildirilen  borcun  ödenmesi  üzerine  düzenlenen  ödeme
                  emrinin  yerinde  olduğu,  söz  konusu  mahkeme  kararının  Danıştayca  bozulması  üzerine  yeniden  verilecek  kararın
                  sonucuna göre düzeltme yapılarak fazladan ödenen kısım red ve iade edileceğinde bu sebepten ötürü ödeme emrinin
                  iptal  edilemeyeceği,  yönündedir.  Danıştay  4.  Dairesi’nin  20.04.1995  tarih  ve  E:1994/5797,  K:1995/1817  sayılı
                  kararı; ihbarnamelerin usulüne uygun olarak tebliğine çalıştığı kanıtlanmadıkça ilanen tebliğ hüküm ifade etmeyece-
                  ğinden  ihbarnamelerin  kesinleştiğinden  bahisle  düzenlenen  ödeme  emrine  karşı  açılan  davada  tebliğe  ilişkin  bu
                  iddiaların incelenebileceği, yönündedir.
                  Danıştay 9. Dairesi’nin 03.04.2018 tarih ve E:2015/4630 K:2018/2029 sayılı kararı: Olayda, dava konusu taşınma-
                  zın organize sanayi bölgesi sınırları içerisinde kaldığından bahisle davacı adına tahakkuk fişi tanzim edilmiş ise de,
                  idarece re'sen tarh edilecek vergi ve kesilecek cezaların öncelikle ihbarname esasına göre tarh ve tebliğ olunması,
                  dava  açma  süresinde  söz  konusu  tarhiyat  işleminin  dava  konusu  edilmemesi  veya  dava konusu  edilmesi  halinde
                  davanın reddi veya kısmen reddi yönünde verilecek olan kararın kesinleşmesi üzerine söz konusu dönemlere ilişkin
                  tahakkuk işlemlerinin yapılması gerekirken, bu aşamalar atlanarak doğrudan tahakkuk fişi düzenlenmesinde hukuka
                  uyarlık bulunmamaktadır.
                  Danıştay 9. Dairesi’nin 27.02.2018 tarih ve E: 2015/10911 K: 2018/1133 sayılı kararı: Buna göre, bir kamu alaca-
                  ğının tahsili amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca ödeme emri düzenlene-
                  bilmesi için, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca öncelikle bulunan verginin ihbarname ile istenilmesi ve alacağın
                  kesinleşmesi gerekmektedir. ...Yukarıda yer verilen yasa hükümleri uyarınca, emlak vergisini tarh ve tahakkuk ettirme
                  yetkisi  davalı  belediyeye  ait  olduğu  hususu  açık  olmakla  birlikte,  dosyadaki  bilgi  ve  belgelerin  incelenmesinden,
                  olayda, davacı adına ödeme emri düzenlenmeden önce ihbarname düzenlenerek tebliğ edilmediği görüldüğünden
                  vergi mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
                  Danıştay 9. Dairesi’nin 03.04.2008 tarih ve E: 2006/5020 K: 2008/1751 sayılı kararı: 1319 sayılı Emlak Vergisi
                  Kanununun 37. maddesinde, bu Kanun hükümleri saklı kalmak şartıyla, bu Kanuna göre alınacak vergiler hakkında
                  213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygula-
                  nacağı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 29. maddesinde, her ne şekilde olursa olsun bir vergi tarh edildikten sonra
                  bu  vergiye  müteallik  olarak  meydana  çıkan  ve  defter,  kayıt  ve  belgelere  veya  kanuni  ölçülere  dayanılarak  miktarı
                  tespit  olunan  bir  matrah  veya  matrah  farkı üzerinden  alınacak  verginin  ikmalen tarh  olunacağı,  aynı  Yasanın  34.
                  maddesinde de, ikmalen ve re'sen tarh edilen vergilerin "ihbarname" ile ilgililere duyurulacağı, 1319 sayılı Kanunun
                  4751 sayılı Kanunla değişik 11. maddesinde ise; ilgili belediye tarafından tarh ve tahakkuk ettirilen bina vergisinin
                  mükellefe bir yazı ile bildirileceği hükmüne yer verilmiştir. ...Buna göre, bir kamu alacağının tahsili amacıyla 6183
                  sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca ödeme emri düzenlenebilmesi için, 213 sayılı Vergi
                  Usul Kanunu uyarınca öncelikle bulunan verginin ihbarname ile istenilmesi ve alacağın kesinleşmesi gerekmektedir.
                  ...Olayda ise, davacı şirketin sahibi olduğu taşınmazlarla ilgili arsa asgari metrekare birim değerinin eksik bildirildiği-
                  nin saptanması üzerine eksik ödendiği belirlenen tutar için doğrudan ödeme emirleri düzenlendiği, belirtilen yasal
                  düzenlemeler  uyarınca  önce  ihbarname  düzenlenmediği  anlaşıldığından,  davacı  adına  doğrudan  ödeme  emirleri
                  düzenlenmesinde ve bunlara karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamak-
                  tadır.
                  Danıştay  9.  Dairesi’nin  8.12.2010  tarih  ve  E:2009/9915  K:2010/6547  sayılı  kararı:  ...  vergiye  konu  taşınmazda
                  1998 yılında imar uygulaması yapıldığı, sonrasında imar uygulamasının Bursa 1. İdare Mahkemesi'nin 27.12.2001
                  tarih ve E:1999/1015, K:2001/1387 sayılı kararıyla iptal edilmesi ve bu kararın Danıştay Altıncı Dairesince verilen
                  16.2.2004  tarih  ve  E:2002/4540,  K:2004/784  sayılı  kararla  onanması  üzerine  geri  dönüşüm  işlemi  yapılarak
                  18.12.2006 tarihinde tescil edildiği, davacı tarafından ise 28.11.2008 tarihinde müracaat edilerek bildirimde bulu-
                  nulması üzerine arsa vergisinin tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiğinin anlaşıldığı, geri dönü-
                  şüm  işlemi  üzerine  imar  uygulaması  tüm  hukuki  sonuçlarıyla  ortadan  kalktığından  geri  dönüşüm  işleminin  davalı
                  idarenin  yetki  ve  sorumluluğunda  ve  mutad  olmayan  bir  parselizasyon  işlemi  olduğu  bu  işlem  sonrası  gerekirse
                  davacıya ait parsellerin mevcut durumunun tespiti ve 213 sayılı Kanuna göre emlak vergisi tarhı ve ihbarname dü-
                  zenlenerek davacıya tebliğ edilmesi gerektiği doğrudan ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı,
                  kaldı ki 28.11.2008 tarihli bildirimin Hüseyin Deniz tarafından verilmiş olduğu, bu kişinin davacı şirketi temsil yetkisi-
                  nin belirtilmediği ve ortaya konulamadığı gerekçesiyle kabul eden Vergi Mahkemesi kararının onanmasına ilişkindir.
                  E:2009/9921 K: 2010/6548, 2009/9924 K: 2010/6550, E:2009/9945 K:2010/6549 sayılı kararlar da aynı yön-
                  dedir.

                  762 | TBB
   785   786   787   788   789   790   791   792   793   794   795