Page 791 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 791

Emlak Vergisi Uyuşmazlıklarının Çözümü

                  açılan  davalarda  inceleme  konusu  yapılabilecektir.  Bu  hususlara  ilişkin  iddiaların
                  bulunması durumunda bunlar öncelikle incelenir. 1778
           2423.  Ödeme emrine karşı açılacak davada, idari işlemin unsurları olan amaç, yetki, konu,
                  şekil ve sebep yönünden inceleme yapılabilir.
           2424.  Ödeme emrinin düzenlenmesindeki amaç vergi alacağının tahsil edilmesidir. Ödeme
                  emri düzenlemeyle, bunun dışında bir amacın varlığından bahsetmek pek de müm-
                  kün değildir (Ercan,2011:12).

           2425.  Ödeme  emrini  düzenleyecek  olan  makam,  emlak  vergisini  tarh  ve  tahsile  yetkili
                  belediyedir. Bununla birlikte ödeme emrinde mali hizmetler müdürünün veya yetkili
                  kılınmış yardımcısının imzasının yerine başka bir memurun imzası bulunması ödeme
                  emrinin yetki yönünden iptaline neden olur.

           2426.  Ödeme emrine konu edilecek alacaklar 6183 sayılı Kanun kapsamında olan kamu
                  alacaklarıdır. Bu nedenle ödeme emrinde emlak vergisi yanında başka bir verginin,
                  örneğin çevre temizlik vergisinin, yer alması mümkünken belediyenin özel hukuk kap-
                  samında yer alan alacağının, örneğin kira alacağının, yer alması ödeme emrinin konu
                  yönünden iptaline neden olur.

           2427.  Ödeme  emrinde  bulunması  gereken  yasal  unsurların  yer  almaması  ödeme  emrinin
                  şekil yönünden iptaline neden olur. 1779
           2428.  Ödeme  emrinin  düzenlenmesinin  sebebi  kamu  alacağının  vadesinde  ödenmemiş
                  olmasıdır.  Vadesi  gelmemiş  alacak  için  ödeme  emri  düzenlenmesi  ya  da  verginin
                  ödenmiş olmasına rağmen ödeme emri düzenlenmesi ödeme emrinin sebep yönün-
                  den iptaline neden olur.
           2429.  Yukarıda  sayılan  unsurların  yanında,  6183  sayılı  Kanun’un  58’inci  maddesinde
                  ödeme emrine açılacak davalarda itiraz nedenleri ayrıca sayılmış bulunmaktadır. Bun-
                  lar, borç olmadığı veya kısmen ödendiği ve zamanaşımı iddialarıdır.



                  Danıştay 9. Dairesi’nin 07.11.2013 tarih ve E:2010/6029 K:2013/9649 sayılı kararı: … vergi değerini tadil eden
                  nedenlerin  bulunması  halinde  buna  ilişkin  bildirimde  bulunulması,  ardından  tarh  tahakkuk  işlemlerinin  yapılarak,
                  mükellefe tebliğ edilmesi gerekmektedir. Olayda ise, davacı adına ödeme emri düzenlenmeden önce, verginin hesap-
                  lanarak  herhangi  bir  tarh,  tahakkuk  işlemi  yapılmadan  doğrudan  ödeme  emri  düzenlendiği  anlaşıldığından  vergi
                  mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
                  1778   Danıştay  9.  Dairesi’nin  24.12.1987  tarih  ve  E:1986/4451,  K:1987/4103  sayılı  kararı;  6183  sayılı  Kanun’un
                  58’inci maddesinde ödeme emrine karşı açılacak davalarda ileri sürülebilecek iddialar tek tek sayılmış ise de, ödeme
                  emri  ancak  kesinleşmiş  kamu  alacağı  için  düzenlenebileceğinden,  tahakkuk  aşamasına  ait  belgelerin  tebliğinin
                  usulsüz olduğu yolunda da ileri sürülen iddiaların incelenmesi gerekmektedir. Posta ile tebliğe tevessül edilmeden
                  önce ilanen yapılan tebliğ usulsüz olduğundan, bu tebliğ uyarınca düzenlenen ödeme emrinde isabet yoktur, hükmü-
                  nü içermektedir.
                  1779   Danıştay  Vergi  Dava  Daireleri  Genel  Kurulu’nun  06.03.1997  tarih  ve  E:1995/312,  K:1997/162  sayılı  kararı;
                  içinde bulunulan yıl sonuna kadar ödenmemiş olan gecikme zammının aslı gibi addolunması ve onun hukuki rejimine
                  tabi tutulması, 6183 sayılı Kanun’un 51’inci maddesinin 3.fıkrası hükmü gereği olduğundan, hesaplanan gecikme
                  zammının  ödeme  emrinde  ismen  yazılmamış  olmasının  ödeme  emrinin  iptalini  gerektirecek  bir  şekil  noksanlığını
                  teşkil  etmeyeceği,  yönündedir.  Danıştay  Vergi  Dava  Daireleri  Genel  Kurulu’nun  22.11.1996  tarih  ve  E:1995/159,
                  K:1996/389 sayılı kararı; asla dönüştürülen gecikme zammı için düzenlenen ödeme emrinde alacağın türü bölümü-
                  ne dönüştürüldüğü vergi aslı adının yazılmasının, ödeme emrini biçim yönünden sakatlamayacağı, yönündedir.

                                                                                    TBB | 763
   786   787   788   789   790   791   792   793   794   795   796