Page 181 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 181
Bildirimler
Dördüncü Bölüm
1. Emlak Vergisinde Bildirim Verme
553. Emlak vergisinde beyan usulü, 4751 sayılı Kanun’un 7’nci maddesinin (b) fıkrası ile
09.04.2002 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır. 293 Kaldırılan bu hükümler
yerine, Emlak Vergisi Kanunu’nun, "Beyanname Verme ve Süresi"ni düzenleyen
23’üncü maddesi, başlığı ile yeniden düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme ile genel
beyan esasına göre dört yılda bir gayrimenkul sahiplerinden beyanname alınması
uygulaması kaldırılmış bulunmaktadır. 294 Buna göre, mükellefler sahip oldukları bina,
293 Emlak Vergisi Kanunu’nun yürürlükten kaldırılan ve beyan esasını düzenleyen maddeleri 10’uncu ve 20’nci mad-
deleridir.
Yürürlükten kaldırılan 10’uncu maddede; Bina Vergisi mükelleflerin yazılı beyanı üzerine tarh ve tahakkuk ettirilir. Şu
kadar ki, mükelleflerin beyan edecekleri değerler Maliye ve Bayındırlık Bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilan
edilecek bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleriyle bu Kanun’un 20'nci maddesine göre bulunacak arsa veya
arsa payı değeri esas alınarak, 31'nci madde uyarınca hazırlanmış bulunan tüzük hükümlerinden yararlanılmak
suretiyle hesaplanacak maliyet bedelinden düşük olamaz. Düşük beyanda bulunulması halinde, mükellefin beyanı
vergi dairesince maliyet bedeline yükseltilerek tahakkuka esas alınır ve mükellefe bildirilir. Geçici ve daimi muafiyet-
ten faydalanacak olanların da beyanname vermeleri mecburidir./ Bir vergi dairesi faaliyet bölgesi içindeki bir mükel-
lefe ait binalar aynı beyannamede birleştirilerek beyan olunur” hükmü;
Yürürlükten kaldırılan 20’inci maddede ise; “Arazi Vergisi, mükelleflerin yazılı beyanı üzerine tarh ve tahakkuk ettiri-
lir./ (Değişik 2. fıkra: 3239 - 4.12.1985 / m.107) Şu kadar ki; mükelleflerin arsalar ve arazi ile ilgili olarak beyan
edecekleri değerler, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun asgarî ölçüde birim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre
takdir komisyonlarınca her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazide her köy için cadde, sokak veya değer
bakımından farklı bölgeler, arazide her il veya ilçe için arazinin cinsi (Kıraç, taban ve sulak) itibariyle takdir olunan
birim değerlere göre hesaplanan miktardan düşük olamaz. Düşük beyanda bulunulması halinde, mükellefin beyanı
vergi dairesince birim değere göre hesaplanan miktara yükseltilerek tahakkuka esas alınır ve mükellefe bildirilir. /
İkinci fıkra hükmü, turistik bölgelerdeki cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgelerde ilgili valilerce tespit
edilecek pafta, ada veya parseller için yapılacak takdirler hakkında da tatbik edilir. Geçici ve daimi muafiyetten fayda-
lanacak olanların da beyanname vermeleri mecburidir. /Ancak Devlete ait arazi için beyanname verilmez. Bir vergi
dairesi faaliyet bölgesi içindeki bir mükellefe ait arazi bir beyannamede, arsalar ise ayrı bir beyannamede birleştirile-
rek beyan olunur” hükmü yek almakta idi.
294 Emlak Vergisi Kanunu’nda değişiklikler yapan 4751 sayılı Kanun’un Genel Gerekçesi şu şekildedir:
“Dünyanın bütün ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de Osmanlı İmparatorluğu döneminden beri emlak üzerinden,
emlak vergisi veya başka adlarla vergi alınmaktadır. Emlak üzerinden alınmakta olan bu verginin en önemli sorunu
değerleme, başka bir ifadeyle emlakın vergiye tâbi tutulacak kıymetinin belirlenmesi olmuştur.
Emlak vergisinde beyan sisteminin uygulandığı 1972 yılından bu yana mükellefler genellikle gayrimenkullerin değerle-
rini rayicine nazaran düşük gösterme eğilimi içine girmişlerdir. Bu durum, vergi hasılatını azaltmış ve vergide adalet
ilkesini zayıflatmıştır.
Beyan sisteminde görülen aksaklıklar dikkate alınarak emlak vergisinde bina, arsa ve araziler için asgari beyan siste-
mine geçilmiş ve mükelleflerin bina, arsa ve arazileri için beyan edecekleri değerin idarece tespit edilen miktardan az
TBB | 153