Page 561 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 561
Vergi Kabahatleri ve Cezaları
da Kanun’un 352/II-4’üncü maddesi uyarınca, ikinci derece usulsüzlük cezası kesil-
mesi için bildirimin süresinde yapılmamış olması yeterli olup, vergi kaybı oluşması
veya kasıt gibi başkaca bir şart aranmaz. 1207 Kaldı ki vergi kaybı olduğunda ilgili kı-
sımda da açıklanacağı üzere uygulanacak olan ceza, vergi ziyaıdır.
1677. Emlak vergisi bakımından ikinci derece usulsüzlük, “vergi kanunlarında yazılı
bildirmelerin zamanında yapılmamış olması” ile gerçekleşebilir.
1677.1. Bu durumda;
1) Yeni malik tarafından süresinde bildirim verilmemesi,
2) Mirasçılar tarafından süresinde bildirim yapılmaması 1208 veya
3) Vergi değerini tadil eden sebeplerin oluşması nedeniyle bildirim yapılmaması,
hususları ikinci dereceden usulsüzlük söz konusu olabilir. 1209
1677.2. İlk iki durumda, bildirimin süresinde verilmemiş olması verginin tahakkukuna engel
teşkil etmeyeceğinden bu durumlarda ikinci derecede usulsüzlük cezası kesilecektir.
Vergi değerini tadil eden sebeplerin oluşması nedeniyle bildirim verilmemesi duru-
munda ise, vergi eksik tahakkuk etmiş olacağından vergi kaybı nedeniyle uygulana-
cak ceza vergi ziyaı cezasıdır.
1207 Danıştay 9. Dairesi’nin 25.09.2018 tarih ve E:2014/8534 K:2018 5601 sayılı kararı: 213 sayılı Vergi Usul Kanu-
nunun 352/2. maddesinde bildirimlerin zamanında verilmemesi halinde 2. derece usulsüzlük cezası kesileceği
düzenlenmiştir.
Uyuşmazlıkta davacının 30.11.2010 tarihinde satın aldığı taşınmazla ilgili olarak takip eden üç ay içinde Emlak
Vergisi Kanunu 23.maddesi uyarınca verilmesi gereken emlak vergisi bildiriminin verilmediği anlaşılmıştır.Bu durum-
da 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 352/2. maddesi uyarınca kesilen 2.derece usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık
görülmemiştir.
Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 27.10.2010 tarih ve 58 sayılı özelgesinde de bu hususla ilgili olarak; emlak
vergisi bildiriminin süresinde verilmemesi üzerine mükellefiyetin başlangıç yılı için idarece yapılacak tarhiyat sırasın-
da kesilecek ikinci derece usulsüzlük cezası ile vergi ziyaı cezasının karşılaştırılarak miktar itibariyle fazla olan ceza-
nın kesilmesi gerektiği, belirtilmiştir.
1208 Konu ile ilgili olarak Gelirler Genel Müdürlüğü’nün 22.08.2001 tarih ve 44783 sayılı özelgesinde şu açıklamalara
yer verilmiştir: Mirasçıların kendilerine intikal eden bina ve arsa ile ilgili emlak vergisi mükellefiyetleri vefatı takip
eden yıldan başlamaktadır. Bu nedenle vefatın gerçekleştiği yılın sonuna kadar Belediye Başkanlığına emlak vergisi
bildirimi vermeleri gerekmektedir. Bu sürede beyanname verilmezse vergi ziyaı cezalı vergi tarhiyatı yapılması gerekir.
Bildirimin verilmesi gerekli olan yıla ait her bir varis adına ayrı ayrı olmak üzere bina ve arsa için kesilecek usulsüzlük
cezasının vergi ziyaı cezası ile karşılaştırılarak fazla olan cezanın kesilmesi, sonraki yıllar için ise sadece vergi ziyaı
cezasının kesilmesi gerekmektedir. Ayrıca, söz konusu taşınmazlara ait emlak vergisi bildiriminin süresinde verilme-
mesi üzerine idarece yapılacak tarhiyatlara, gecikme faizi uygulanacağı tabiidir.
Bu özelge 2002 yılından önce verilmiş olduğundan beyannamenin süresinde verilmemiş olduğuna ve cezanın birinci
dereceden usulsüzlük olduğuna ilişkindir. Ancak bildirimin geç verilmesindeki usulsüzlüğün ikinci dereceden olduğu-
nu unutmamak gereklidir.
Manisa Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 07.09.2015 tarih ve sayılı özelgesi: veraset yoluyla intikal eden gayrimenkuller
için emlak vergisi bildiriminin süresinde verilmemesi durumunda ikinci derece usulsüzlük cezasının her iştirakçi
(mirasçı) adına ayrı ayrı kesileceği tabiidir.
1209 Danıştay 9. Dairesi'nin 03.05.2007 tarih ve E:2006/486, K:2007/1597 sayılı kararı ile, davacı şirketin (…) AŞ
olan unvanını, (…) AŞ olarak değiştirerek bunu tapu kütüğüne tescil ettirmesinin, tapuya kayıtlı taşınmazların maliki-
nin değiştirmediği, sadece bu taşınmazların malikinin unvanını değiştirdiği, Emlak Vergisi Kanunu'nun 33/6’ncı
maddesinde belirtilen mükellefin değişmesi halinin gerçekleşmediği, anılan fıkrada bahsedilen mükellefin değişme-
sinin üçüncü kişilere devir halinde söz konusu olacağı, unvan değişikliğinin mükellef değişikliği anlamına gelmediği
gerekçesi ile mükellef değişikliğine ilişkin bildirimin süresinde yapılmadığından bahisle kesilen cezada yasal isabet
olmadığına, karar verilmiştir.
TBB | 533