Page 566 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 566

Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması

                  dan  örnek  olarak  Danıştay  9.  Dairesi’nin  16.06.1999  tarih  ve  E:1998/1898,
                  K:1999/2521 sayılı kararında; taşınmazın satılarak mükellefiyetinin değişmesi hali-
                  nin vergi değerini tadil eden sebepler arasında sayıldığı, bu değişikliğe ait emlak ver-
                  gisi beyannamesinin değişikliğin vuku bulduğu yılın sonuna kadar verilmesi gereke-
                  ceği belirtilerek beyannamenin süresinde verilmemesi durumunda cezalı vergi tarhi-
                  yatı  yapılacağı,  belirtilmektedir.  Bu  durum,  yani  vergi  değerini  tadil  eden  durumlar,
                  bakımından  yükümlülükte  değişen  bir  durum  bulunmamaktadır.  Nitekim  Kanun’da
                  vergi değerini  tadil eden  hallerin  bildirilmesi  yükümlülük  olarak  değerlendirmesi  ile
                  Vergi  Usul  Kanunu’na  atıf  yapan  37’nci  madde  bunu  gerektirmektedir.  Aksi  halde
                  yaptırımı  olmayan  bir  yükümlülükten  bahsetmek  gerekecektir  ki  bu  da  yükümlülük
                  anlamına gelmemektedir.

           1684.4.  Nitekim  Emlak  Vergisi  Kanunu’nda  2002  yılı  değişikliğinden  itibaren  beyanname
                  verme zorunluluğu kaldırılarak verginin idarece tarh edileceği kuralı benimsendiği ve
                  ceza kesileceğine dair bir hükme yer verilmediği gerekçesiyle vergi ziyaı cezası kesi-
                  lemeyeceği görüşünde olan Danıştay’ın satın alınıp da bildirimi verilmeyen taşınmazla
                  ilgili olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 352’nci maddesinin 2’nci fıkrasına atıfla
                  ikinci derece usulsüzlük cezası kesilebileceği yönündeki kararı 1219  kendi içinde çelişki
                  barındırmaktadır. Nitekim Danıştay’ın vergi ziyaı cezasında olduğu gibi Emlak Vergisi
                  Kanunu bakımından da cezaya yönelik düzenleme olmaması gerektiğinden hareketle
                  ikinci derece usulsüzlük cezası kesilemeyeceği yönünde karar vermesi gerekirdi. An-
                  cak ikinci derece usulsüzlük cezası kesilebilmesine olanak veren düzenleme Emlak
                  Vergisi  Kanunu’nun  Vergi  Usul  Kanunu’na  atıf  yapan  37’nci  maddesidir  ve  benzer
                  durum  vergi  ziyaı  cezası  için  de  geçerli  olmalıdır.  Nitekim  Vergi  Usul  Kanunu’nun
                  336’ncı maddesinde yer alan Cezayı istilzam eden tek bir fiil ile vergi ziyaı ve usulsüz-
                  lük  birlikte  işlenmiş  olursa  bunlara  ait  cezalardan  sadece  miktar  itibariyle  en  ağırı
                  kesilir. Usulsüzlük cezası kesilen bir fiil ile vergi ziyaına da sebebiyet verildiği sonra-
                  dan anlaşıldığı takdirde, evvelce usulsüzlük cezası kesilmiş olması, bu cezanın ziyaa
                  uğratılan  vergiden  dolayı  kesilmesi  gereken  vergi  ziyaı  cezası  ile  mukayesesine  ve
                  noksan kesilen cezanın ikmalina mani değildir hükmü de bunu gerekli kılmaktadır.



                  1219 Danıştay 9. Dairesi’nin 25.09.2018 tarih ve E:2014/8534 K:2018 5601 sayılı kararı: ...  09.04.2002 tarihinde
                  yapılan değişiklik öncesi beyanname verilmemesi halinde vergi ziyaı cezası kesileceği açık olarak belirtilmekte iken
                  Emlak Vergisi Kanununda 09.04.2002 tarihinden itibaren 4751 sayılı Yasa ile yapılan değişikler sonucu beyan esa-
                  sına ilişkin 20. madde kaldırılarak 23. maddede yapılan değişiklik ile Kanunun 33. maddesinde belirtilen vergi değe-
                  rini  tadil  eden  sebeplerin  meydana  gelmesi  halinde  bildirim  verilmesi  esası  getirilmiş,  32.  maddede  de  bildirimin
                  süresinde verilmemesi durumunda verginin idarece tarh edileceği belirtildiği halde ceza kesileceğine dair bir ibareye
                  yer verilmemiştir. ...Bu durumda Emlak Vergisi Kanununda 09.04.2002 tarihinden itibaren beyanname verme zorun-
                  luluğu kaldırılarak verginin idarece tarh edileceği kuralı benimsendiğinden ve ceza kesileceğine dair bir hükme yer
                  verilmediğinden davalı idarece 2002 yılı ve sonraki yıllarda yapılan tarhiyatlar için vergi ziyaı cezası kesilmesi müm-
                  kün bulunmadığından kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık görülmemiştir. ...Davalının, 2011 ve 2012 yılları
                  için kesilen 2.derece usulsüzlük cezasına ilişkin temyiz istemine gelince; ...213 sayılı Vergi Usul Kanununun 352/2.
                  maddesinde  bildirimlerin  zamanında  verilmemesi  halinde  2.  derece  usulsüzlük  cezası  kesileceği  düzenlenmiştir.
                  ...Uyuşmazlıkta  davacının  30.11.2010  tarihinde  satın  aldığı taşınmazla  ilgili  olarak takip  eden  üç ay  içinde  Emlak
                  Vergisi Kanunu 23.maddesi uyarınca verilmesi gereken emlak vergisi bildiriminin verilmediği anlaşılmıştır. Bu durum-
                  da 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 352/2. maddesi uyarınca kesilen 2.derece usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık
                  görülmemiştir

                  538 | TBB
   561   562   563   564   565   566   567   568   569   570   571