Page 567 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 567
Vergi Kabahatleri ve Cezaları
Aynı şekilde vergi ziyaının gerçekleşmesi bakımından kusur varlığını arayan 1220 ya da
cezalı tarhiyatları onayan 1221 kararların mevcudiyeti de mevcuttur.
1684.5. Diğer yandan 7143 sayılı Kanun 4'üncü maddesinin 10'uncu fıkrasının b bendinde
yer alan 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilmesi gerektiği halde bu Ka-
nunun yayımı tarihi itibarıyla emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde
bulunduğu hâlde vergisi eksik tahakkuk eden mükelleflerce bildirimde bulunulması
ve tahakkuk eden vergi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının
tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımı
tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu
Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla bu alacaklara bağlı
gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi cezalarının tamamının ... tahsilinden vazgeçilir
hükmü ve benzer düzenlemelerin 6736 ve 6111 sayılı Kanunlarda da yer alması bir-
likte değerlendirildiğinde; kanun koyucunun iradesinin alacağa bağlı cezanın vergi
ziyaı cezası olduğu ve dolayısıyla emlak vergisi ziyaı cezasının söz konusu olabileceği
ve tahsilinden de yasal şartlara göre vazgeçilebileceği olduğu anlaşılmaktadır.
1685. Vergi alacağının zamanında tahakkuk ettirilememesi vergi kaybıdır. Verginin önceden
hiç tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi vergi kaybının meydana
gelmesinde önem taşımamaktadır. Her iki durumda da vergi kaybı oluşmaktadır. Bu
vergi kaybının başlangıcında yükümlünün ödevlerine ilişkin en azından bir ihmali dav-
ranışı bulunmaktadır: Bildirimin zamanında verilmemesi 1222 veya bildirim verilmekle
1220 Danıştay 9. Dairesi’nin 26.10.2015 tarih ve E: 2012/430 K: 2015/11424 sayılı kararı:...davacı şirket adına söz
konusu bina vergisinin zamanında ödendiği açık olup, davacı şirket adına verilen bildirim ile mükellefi olmadığı vergiyi
ödeyen çıplak mülkiyet sahibi şirketin mahsup talebine istinaden yapılan mahsup işlemi sonucu terkin olunan vergi-
nin ödenmemesinde, davalı idarece yasal dayanak olarak gösterilen 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344'üncü
maddesiyle atıf yapılan yukarıda açıklanan 341'inci maddesi uyarınca davacının kusuru bulunduğundan bahsedile-
meyeceğinden kesilen vergi ziyaı cezasında da hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Danıştay 9. Dairesi’nin 26.10.2015
tarih ve E:2012/431 K:2015/11425, E:2012/432 K:2015/11426, E:2012/433 K:2015/11427, E:2012/434
K:2015/11428 sayılı kararları da aynı yöndedir.
1221 Danıştay 9. Dairesi’nin 4.2.2009 tarih ve E:2008/2219 K:2009/539 sayılı kararı: 2003 yılı için re'sen tarh edilen
vergi ziyaı cezalı emlak (bina) vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden İstanbul 5. Vergi Mahkemesi
kararını; Vergi Mahkemesi'nce keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle davacı Dernek'ten istenilen bina
vergilerinin hangi parsellere ilişkin olduğu, bu parsellere ilişkin olarak Tapu Sicil Müdürlüğü'nde davacı Dernek lehine
intifa hakkı tesis edilip edilmediği hususları tespit edilerek ve davacı Derneğin 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun
3.maddesi uyarınca bina vergisinin mükellefi olup olmadığı açıklığa kavuşturularak karar verilmesi gerekirken, sözko-
nusu inceleme yapılmadan davanın reddine ilişkin olarak verilen kararda isabet görülmediği gerekçesiyle bozan
Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 15.11.2006 tarih ve E:2006/1725, K:2006/4403 sayılı kararına uymak suretiyle
yaptırdığı bilirkişi incelemesi sonucu davacı Dernek adına intifa hakkı tesis edildiği saptanan alana isabet eden emlak
vergisi ile bu verginin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasını onayan, davacı Dernek adına intifa hakkı tesis
edilmediği saptanan alana isabet eden cezalı emlak vergisi ile intifa hakkı tesis edilen alan için kesilen vergi ziyaı
cezasının verginin bir katını aşan kısmını terkin eden kararın onanmasına ilişkindir.
1222 Danıştay 9. Dairesi’nin 16.06.1999 tarih ve E:1998/1898, K:1999/2521 sayılı kararında; taşınmazın satılarak
mükellefiyetinin değişmesi halinin vergi değerini tadil eden sebepler arasında sayıldığı, bu değişikliğe ait emlak
vergisi beyannamesinin değişikliğin vuku bulduğu yılın sonuna kadar verilmesi gerekeceği belirtilerek beyannamenin
süresinde verilmemesi durumunda cezalı vergi tarhiyatı yapılacağı, belirtilmektedir. Ayrıca, Danıştay 9. Dairesi’nin
25.3.1987 ve E:1986/1853, K:1987/987 sayılı kararında; mirasçılar tarafından tereke defterinin açılması için
mahkemeye başvurulması halinde Emlak Vergisi beyannamesi verme süresinin mahkeme kararının tebliğinden
itibaren başlayacağı, henüz mirası red veya kabul etmemiş mirasçının bu aşamada beyanname verme yükümlülüğü
doğmadığından mahkeme kararı üzerine verilen emlak vergisi beyannamesinin süresinde olduğu ve vergi ziyaı bu-
lunmadığı, belirtilmektedir.
TBB | 539