Page 723 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 723
Emlak Vergisi Uyuşmazlıklarının Çözümü
muhatabı, veli, vasi veya kayyımdır. Tüzel kişilerin idare ve tasfiyesinde, vergi kanu-
nuna aykırı hareketlerden tevellüt edecek vergi cezaları tüzel kişiler adına kesilir.
2180.2. Vergi Usul Kanunu’nun 10’uncu maddesi uyarınca, tüzel kişilerle küçüklerin ve
kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya
vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel
kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından
yerine getirilir.
2180.3. Bu kişilerin ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi
sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi ve buna bağlı ala-
caklar, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Bu durumda bu
sayılanlar da emlak vergisi yönünden davacı olabilirler.
2181. Ayrıca davacı olabilecek olan kişiler avukat olan bir vekil aracılığıyla da dava
açabilirler. Aynı şekilde kanuni temsilciliğin söz konusu olduğu durumlarda bu kişiler
temsil ettikleri kişi adına dava açabilirler. 1625
2182. Emlak vergisi yönünden davacı olma yönünden özellik gösteren durum takdir
komisyonu kararlarına karşı dava açılmasındadır.
2182.1. Mükelleflere dava açma hakkı tanımayan Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49’uncu
maddesinin (b) fıkrasının 3’üncü paragrafının 1’inci cümlesinde yer alan “Takdir ko-
misyonlarının bu kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşek-
küller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları on beş gün içinde ilgili vergi mahkemesi
nezdinde dava açabilirler” hükmü Anayasa Mahkemesi’nin 31.05.2012 tarih ve E.
2011/38 K. 2012/89 sayılı kararı 1626 ile iptal edilmiştir (Üzeltürk, 2012:3-12) . Bu
karar sonrasında mükelleflerin ilgili bulundukları taşınmazlar bakımından Takdir Ko-
misyonu kararlarına karşı dava açma ehliyetleri söz konusu olabilmiştir. 1627 Bu konu
Takdir Komisyonu Kararlarına Karşı Dava Açılması başlığında ayrıntılı olarak ince-
lenmiştir. Burada bu hususla ilgili olarak davaların belediye aleyhine açılacak olduğu-
nu belirtmek gereklidir. 1628
1625 Danıştay 4. Dairesi’nin 28.03.2005 tarih ve E:2004/632, K:2005/469 sayılı kararı; vesayet altında bulunan
davacı adına vasi tarafından vesayet makamından izin alınarak dava açılıp açılamayacağı hususu araştırılmadan
uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak karar verilemeyeceği, yönündedir
1626 13 Ekim 2012 tarih ve 28440 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
1627 Danıştay 9. Dairesi'nin 29.4.2014 tarih ve E:2013/10536 K:2014/2000 sayılı kararı: Olayda, 2010-2013 genel
beyan dönemi için yürürlükteki mevzuat uyarınca oluşturulan Tavşanlı Belediyesi Takdir Komisyonu Başkanlığı'nın
18.06.2009 gün ve 2009/1 sayılı kararı ile Yalova İli, Tavşanlı Beldesi, Dipgölcük Mevkiinde bulunan 1-2 pafta, 117
no'lu parsel ve 2 pafta, 8 no'lu parselde kayıtlı taşınmazlar için asgari ölçüde arsa m² birim değerlerinin kesinleştiği
anlaşılmış olup, Anayasa Mahkemesi'nin takdir komisyonu kararına karşı mükelleflerce dava açma hakkına ilişkin
olarak verdiği iptal kararının, ilgili yasa maddesinin iptal edilmesinden önce kesinleşen takdir komisyonu kararına
uygulanmasına hukuki olanak bulunmadığından, bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle davanın kısmen kabulüne,
kısmen reddine karar veren Vergi Mahkemesi kararında yasal isabet bulunmamaktadır.E:2014/1791 K:2014/2001
sayılı karar da aynı yöndedir.
1628 İç Genelgelerde, takdir komisyonu kararlarına karşı açılacak davalarda muhatabın, karara iştirak eden belediye
olacağı belirtilmiştir.
TBB | 695