Page 101 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 101
Emlak Vergisinin Konusu
ait olduğu idari birim (büyükşehir, il, ilçe, köy), belediye ve mücavir alan sınırları için-
deki yerleşim ve nüfus yoğunluğu, ulaşım ve altyapı hizmetleri ve yerleşim merkezine
olan mesafe ile taşınmazın plandaki konumu ve kullanım biçimi gibi unsurlar da göz
önünde bulundurulabileceği sonucuna varılmıştır. 146
B) Belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan ancak imar planı ile iskân saha-
sı olarak ayrılmamış fakat bununla birlikte fiilen meskûn halde bulunup belediye hiz-
metlerinden yararlanmakta olan yerlerdeki parsellenmemiş arazi ve arazi parçaları
arsa sayılmaktadır.
260. Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1’inci maddesinin (b) fıkrasına göre, belediye ve mücavir
alan sınırları içinde bulunup da imar plânı ile iskân sahası olarak ayrılmamış olmakla
beraber fiilen meskûn halde bulunan ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan
yerler arasında kalan arazi ve arazi parçaları da arsa sayılarak arsaya ait oran üzerin-
den vergiye tabi tutulacaktır. 147
dan 21/04/2010 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli Arnavutköy Merkez ve Çevresi Revizyon Nazım İmar Planına ve
söz konusu plan doğrultusunda hazırlanan ve 14/06/2010 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli Arnavutköy Merkez
ve Çevresi Uygulama İmar Planında yapılan 19/04/2013 onay tarihli plan tadilatına göre, kısmen konut alanında,
kısmen sosyal tesis alanında, kısmen de yol alanında kaldığı görüldüğünden, her iki taşınmazın da, "Arsa Sayılacak
Parsellenmemiş Arazi Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı" uyarınca, arsa sayılacağı tartışmasızdır.
146 Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 17.4.1998 tarih ve E:1996/3, K:1998/1 sayılı İçtihadı Birleştirme
Kararı.
147 16 Seri No.lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği uyarınca.
Danıştay 9. Dairesi’nin 21.04.2015 tarih ve E: 2011/5248 K: 2015/3138 sayılı kararı: ... Dosyanın incelenmesinden,
davacı hakkında düzenlenen 11.06.2009 tarihli yoklama fişiyle; dava konusu vergi ziyaı cezalı bina vergisi ve fer'ileri-
nin konusunu teşkil eden taşınmazın belediye hizmetlerinden yararlandığı ve zirai faaliyette kullanılmadığı, 6362
m2'lik kısmının arsa, 250 m2'lik kısmının bina olduğunun tespit edildiği, bunun üzerine 6362 m2'lik arazinin, binanın
müştemilatı olarak kullanılan bir arazi olduğundan bahisle dava konusu bina vergisi ve fer'ilerinin tarh edilmesi üzeri-
ne bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davalı belediye tarafından yapılan yoklama sonucunda, davacının taşınmazının 28.2.1983 tarihli ve 83/6122
sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinin (b) fıkrasına göre arsa sayılacak parsellenmemiş arazi olarak nitelen-
dirildiği, ancak taşınmazın toplam 6362 m2 olduğu, üzerinde sadece 250 m2 alanlı meskenin bulunduğu, arsanın
binanın müştemilatı olarak değerlendirildiği, söz konusu alanın kullanılış tarzı itibariyle binanın mütemmimatı olarak
bina ile birlik teşkil ettiği veya ticaret ve sanata tahsis edilmiş olan bir bina ile birlikte aynı işte kullanıldığı yönünde bir
tespit bulunmadığı, ayrıca hangi belediye hizmetlerinden yararlandığı hususunun somut bir şekilde ortaya konulma-
dığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının taşınmazının Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinin (b) fıkrasına göre arsa sayılacak
parsellenmemiş arazi olarak nitelendirilmesi sonucunda tarh edilen bina vergisi ve fer'ilerinde yasal isabet görülme-
miştir.
Danıştay 9. Dairesi’nin 2.6.2009 tarih ve E: 2008/461 K:2009/2332 sayılı kararı: Dosyanın incelenmesinden, dava
konusu taşınmazların, belediye sınırları içinde bulunduğu, 15.5.1997 tarih ve 03-1. sayılı belediye meclisi kararıyla
onanan 1/5000 ölçekli nazım imar planında sanayi alanı olarak ayrıldığı, iskan sahası olarak ayrılmamış olduğu,
buna göre söz konusu taşınmazların sanayi alanında kalması nedeniyle yukarıda sözü edilen Bakanlar Kurulu Kararı-
nın 1/b bendinde açıklandığı üzere fiilen mesken halde bulunan yerler arasında kaldığından söz edilemeyeceği
sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, davacı şirkete ait olan taşınmazların Emlak Vergisi Kanunu ve aynı Kanun uyarınca çıkarılan Bakanlar
Kurulu Kararının 1. maddesinin (b) bendi kapsamında arsa olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
Bu nedenle, davacı şirkete ait taşınmazların 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında sanayi alanı olarak belirlendiği ve
bu alanda tarımsal faaliyette bulunulmadığından bahisle arsa olarak değerlendirilerek emlak vergisi 2006 yılı ikinci
taksidinin tahsili amacıyla bu yönde düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçe-
siyle davayı reddeden vergi mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Danıştay 9. Dairesi’nin 19.11.2011 tarih ve E:2008/3286 K:2011/8696 sayılı kararı: … 1319 sayılı Emlak Vergisi
Kanunu'nun 12.maddesi ve 28.2.1983 tarih ve 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının birlikte incelenmesinden;
TBB | 73