Page 99 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 99

Emlak Vergisinin Konusu

                  ilgili  olarak  ayrıca,  16  Seri  No.lu  Emlak  Vergisi  Kanunu  Genel  Tebliğinde 143   gerekli
                  açıklamalara yer verilmiştir.
           254.   Bu karara göre arazi ve arazi parçalarının arsa sayılmasında, taşınmazın, belediye ve
                  mücavir alan sınırları içinde veya bu sınırların dışında olmaları durumuna göre ayrım
                  yapılarak arsa olabilecek arazi ve arazi parçalarının nitelikleri belirtilmiştir.

           255.   Bakanlar  Kurulu  Kararı’nda,  arsa  sayılacak  taşınmazlar  öncelikle,  taşınmazın
                  belediye ve mücavir alan sınırları içinde ya da dışında olmasına göre ayrım yapılmıştır.

           255.1.  Belediye  ve  mücavir  alan  sınırları  içinde  bulunan  ve  parsellenmemiş  olan
                  taşınmazlardan;  imar  planı  ile  iskân  sahası  olarak  ayrılmış  yerler  ve  imar  planı  ile


                  hükmü gereğince çıkartılan bu Bakanlar Kurulu Kararı, 11 Mart 1983 tarih ve 17984 sayılı Resmi Gazete’de yayım-
                  lanmıştır.
                  142 Danıştay 9. Dairesi’nin 03.04.2018 tarih ve E:2013/9888 K:2018/2045 sayılı kararı: Dosyanın incelenmesin-
                  den; davacı tarafından fazladan ödendiği ileri sürülen emlak vergilerinin iadesi için yapılan düzeltme başvurusunun,
                  Gümüşlük Belediye Başkanlığı'nın 23/07/2013 tarih ve 657-1560 sayılı işlemi ile 28/02/1983 tarih ve 83/6122
                  sayılı  Arsa  Sayılacak  Parsellenmemiş  Arazi  Hakkında Bakanlar Kurulu  Kararı'nın  1. maddesinin (a) ve  (b)  bentleri
                  dayanak gösterilmek suretiyle reddedilmesi üzerine, anılan hükümlerin; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 12.
                  maddesinin 3. fıkrasında Bakanlar Kurulu'na verilen düzenleme yapma yetkisinin Anayasa'nın 73. maddesine aykırı
                  olduğu, Bakanlar Kurulu kararı ile verginin konusunun belirlendiği, ilgili düzenlemelerin kanunla yapılması gerektiği,
                  Bakanlar Kurulu kararı ile yapılamayacağı ileri sürülerek iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmak-
                  tadır.
                  Anayasa'nın 73. maddesinin üçüncü fıkrasında, "vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur,
                  değiştirilir veya kaldırılır." denilerek verginin kanuniliği ilkesi kabul edilmiştir. Verginin kanuniliği ilkesi takdire dayalı
                  keyfî uygulamaları önleyecek sınırlamaların yasada yer almasını gerektirmekte ve vergi yükümlülüğüne ilişkin düzen-
                  lemelerin konulması, değiştirilmesi veya kaldırılmasının yasa ile yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Bireylerin sosyal ve
                  ekonomik durumlarını etkileyecek keyfî uygulamalara neden olunmaması için vergilendirmede, vergiyi doğuran olayın
                  ve vergilerin matrah ve oranlarının yukarı ve aşağı sınırlarının, tarh ve tahakkuklarının, tahsil usullerinin, yaptırımları-
                  nın ve zamanaşımı gibi belli başlı temel öğelerinin kanunlarla belirlenmesi gerekir. Ancak kanunla her konuyu bütün
                  kapsam ve  ayrıntılarıyla  düzenlemenin mümkün  olmadığı  durumlarda çerçevesi  çizilerek  bu  sınırlar  içinde  kalmak
                  koşuluyla uygulamaya ilişkin konularda yürütme organına açıklayıcı ve tamamlayıcı nitelikte düzenleyici idari işlem
                  yapma yetkisi verilebilir. (Anayasa Mahkemesi Kararı E: 2017/19, K: 2018/11, Karar Tarihi: 14.2.2018, R.G. Tarih–
                  Sayı: 23.3.2018 – 30369)
                  Yukarıda  yer  alan  hükümlerin  birlikte  değerlendirilmesinden;  Türkiye  sınırları  içinde  bulunan  "arazi  ve  arsaların"
                  tümünün "Arazi Vergisine" tabi olduğu, arazi vergisinin oranının arazilerde binde bir, arsalarda ise binde üç olarak
                  kabul edildiği, "arsa vergisi" adı altında ayrı bir verginin öngörülmediği, dolayısıyla 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanu-
                  nu'nun 12. maddesinin 3. fıkrası ile Bakanlar Kurulu'na arsa sayılacak parsellenmemiş arazilerin belirlenmesi husu-
                  sunda yetki verilmesinin bir verginin konusunun Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenmesi olarak kabul edilemeyeceği
                  anlaşıldığından davacının Anayasaya aykırılık iddiası ciddi olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
                  Nitekim; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 12. maddesinde arazi vergisinin konusu 13. maddesinde mükellefi,
                  17. maddesinde matrahı, 18. maddesinde oranı, 21. maddesinde tarh ve tahakkuku, 30. maddesinde ödenmesi, 40.
                  maddesinde  ise  arazi  vergisinde  zaman  aşımı  konuları  düzenlenmekte; Anayasaya aykırılığı  ileri  sürülen  hükümle,
                  yürütme organına uygulamaya ilişkin bir konuda çerçevesi çizilerek, bu sınırlar içinde kalmak koşuluyla açıklayıcı ve
                  tamamlayıcı nitelikte düzenleyici idari işlem yapma yetkisi verilmektedir.
                  Bu durumda; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 12. maddesinin 3. fıkrası uyarınca kabul edilen dava konusu
                  işlemde üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
                  Danıştay  9.  Dairesi’nin  27.12.2011  tarih  ve  E:2008/5735  K:2011/8959  sayılı  kararı:  Olayda,  davacı  tarafından,
                  sahibi  olduğu  taşınmazların  arsa  değil  arazi  vasfında  olduğunun  ileri  sürülmesi  ve  uyuşmazlığın  bu  taşınmazların
                  vasfının arsa mı yoksa arazi mi olduğuna ilişkin olması nedeniyle, söz konusu uyuşmazlığın çözümünün teknik bilgi
                  gerektirmesi karşısında, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur.
                  Bu durumda, dava konusu olayda, davacıya ait taşınmazların, 11.03.1983 gün ve 17984 numaralı Resmi Gazete'de
                  yayımlanan 83/6122 sayılı "Arsa Sayılacak Parsellenmemiş Arazi Hakkında Karar" da belirtilen şartları taşıyıp taşı-
                  madığı yönünden yapılacak bir keşif ve bilirkişi incelemesine istinaden karar verilmesi gerekirken, yalnız davalı idare-
                  nin değerlendirmeleri dikkate alınarak karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
                  143  03 Temmuz 1984 tarih ve 18447 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

                                                                                      TBB | 71
   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104