Page 102 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 102
Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması
261. Bu yerlerdeki parsellenmemiş arazi ve arazi parçalarının arsa sayılabilmesi için söz
konusu yerlerin belediye hizmetlerinden (su-yol, yol-otobüs, su-temizlik, su-otobüs,
otobüs-temizlik, yol-temizlik hizmetleri gibi) en az ikisinden faydalanmakta olması
şarttır. 148
C) Belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan ancak imar planı ile iskân saha-
sı olarak ayrılmamış, fakat bununla birlikte fiilen meskûn halde bulunup belediye
hizmetlerinden yararlanmakta olan yerlerdeki arazi ve arazi parçaları zirai faaliyette
kullanıldıkları takdirde arsa sayılmaz.
262. Bakanlar Kurulu Kararı’nın 3’üncü fıkrasına göre, Belediye ve mücavir alan sınırları
içerisinde bulunan ve parsellenmemiş olup da imar planı ile iskân sahası olarak ay-
rılmış veya imar planı ile iskân sahası olarak ayrılmamış fakat bununla birlikte fiilen
meskûn bulunup belediye hizmetlerinden yararlanmakta olmaları nedeniyle arsa sayı-
lan bu araziler 149 , zirai faaliyette kullanıldıkları takdirde arsa sayılmayarak araziye ait
oranlar üzerinden vergilendirme yapılacaktır. 150 Yani, Bakanlar Kurulu Kararı’nın
iskan sahası dışında olduğu ve üzerinde zirai faaliyet yapıldığı sabit olan davacının hissedarı olduğu taşınmazların
arsa olarak değerlendirilmesine yasal olanak bulunmadığı gibi, 2002 genel beyan döneminde emlak vergisi tarh ve
tahakkuk işlemlerinin mükellefler yerine re'sen Belediyelerce yapılması ve anılan Bakanlar Kurulu Kararı'nın
6.maddesinde arazi sayılan yerlerin arsa olarak beyan edilmiş olması halinde ilgili vergi dairelerince re'sen düzeltile-
ceği ve eksik alınmış vergilerin ikmal edileceği, fazla alınmış vergilerin ise; mükelleflere red ve iade olacağının hüküm
altına alındığı, davacıya ait taşınmazların arazi olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde Gelir İdaresi Başkanlığınca
bildirilen görüş yazısına rağmen re'sen düzeltme yapmayan davalı idarenin, mükelleflerin kendi beyan ettikleri mat-
rahlara karşı dava açamayacakları iddiasında da hukuka uyarlık bulunmadığı bu sebeple imar sahası dışında kalan
arsa vasfı taşıdığından bahisle kısıtlılık hükmü kaldırılmak suretiyle davacı adına tahakkuk ettirilen emlak vergisi ve
gecikme zammında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul eden kararın onanmasına ilişkindir.
148 Ankara Valiliği İl Defterdarlığı Tahsilât Gelir Müdürlüğünün DEF.0.06.15/6183-053-1447 sayılı özelgesinde; Bele-
diye mücavir alan sınırları içerisinde bulunan gayrimenkullere ilişkin olarak belediye hizmetlerinden (su-yol, yol-
otobüs, su-temizlik, yol- temizlik hizmetleri gibi) en az ikisinden faydalanılmaması ve tamamının zirai faaliyette kulla-
nılması halinde araziye ait oran üzerinden vergilendirilmesi gerekmekte olup, ilk olarak bu arazilerin zirai faaliyette
kullanıldığının herhangi bir belge ile belgelendirilmesi gerekmemekte ve bu araziler için arazi vergisi bildirimi verilme-
si yeterli bulunmaktadır, görüşüne yer verilmiştir.
Danıştay 9. Dairesi’nin 11.10.2018 tarih ve E:2015/5591 K:20018/6158 sayılı kararı: Vergisi ihtilaf konusu olan
taşınmazın konteyner garajı olarak kullanılması, şehir merkezinde bulunması ve belediye hizmetlerinden yararlanma-
sı yanında İzmir Konak Ziraat Odası'nca 22.11.2013 tarih ve 2013/199 sayılı yazıda 28.09.1988 tarihinde kayıt olan
davacının 2006 yılından itibaren bilgilerinde güncelleme yapmadığı için kendisine çiftçi belgesinin verilemediğinin
belirtilmesi karşısında; söz konusu taşınmazın arazi olarak nitelendirilemeyeceği sonucuna varılmaktadır.
149 Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 18.03.2011 tarih ve 147 sayılı özelgesine göre: ... İlçesi, ... Mahallesi ... mevki-
inde tapunun ... parsel numarasında kayıtlı olan taşınmazın fiilen meskun halde bulunan yerler arasında bulunmakta
arsa olarak vergilendirilmesi gerekmektedir. Ancak, bu taşınmazın zirai faaliyette kullanılması durumunda, zirai
faaliyette kullanıldığına dair ilgili belediyeye beyanda bulunulması ve belediyece durumun yapılacak yoklama ile
tespiti halinde arazi olarak değerlendirilerek araziye ait oran üzerinden vergilendirilmesi mümkün bulunmaktadır. Söz
konusu taşınmazın fiilen meskûn halde bulunan yerler arasında bulunmaması halinde ise arazi olarak vergilendiril-
mesi, gerekmektedir.
150 Konya Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 01.05.2006 tarih ve B.07.1.GİB.4.42.16.02/EVK sayılı özelgesinde; zirai faali-
yette kullanılan parsellenmemiş gayrimenkulün arazi olarak vergilendirilmesi gerekmektedir, görüşü yer almaktadır.
Konuyla ilgili olarak, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 17.03.2011 tarih ve 172 sayılı özelgesinde şu açıklamaya
yer verilmiştir: Taşınmazın belli şartlarla bina yapılması mümkün olan jeolojik tarım alanında kalan kısmının, zirai
faaliyette kullanılması halinde 83/6122 sayılı Kararın 1. maddesinin (a) fıkrasına göre arazi olarak vergilendirilmesi,
zirai faaliyette kullanılmaması halinde ise arsa olarak vergilendirilmesi, ancak parselasyon yapılarak arsa vasfını
kazanması halinde zirai faaliyette kullanılıp kullanılmadığına bakılmaksızın arsa olarak vergilendirilmesi… gerekmek-
tedir. Yine, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 18.03.2011 tarih ve 152 sayılı özelgesine göre; Arsa Sayılacak Parsel-
lenmemiş Arazi Hakkında Karar’ın 1’inci maddesinin (b) fıkrası uyarınca arsa sayılan ... İlçesi ... Mahallesinde tapu-
nun ....ada, .... numaralı parselinde kayıtlı olan parsellenmemiş taşınmazın arsa olarak vergilendirilmesi gerekmekte-
dir. Ancak, söz konusu taşınmazın zirai faaliyette kullanılması halinde arsa sayılmayıp araziye ait oran üzerinden
vergilendirilmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca, Gelirler Genel Müdürlüğü’nün 09.03.1999 tarih ve 8831 sayılı
74 | TBB