Page 129 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 129
Mükellefiyet ve Mükellef
kazanılması ve tescilinde aksine düzenleme olmadıkça mülkiyete ilişkin hükümlerin uygulanacağı hükmü öngörül-
müştür.
Olayda, dava konusu emlak vergisinin, otoyol üzerinde yolun gidiş ve geliş istikametinde bulunan 49 yıllığına yapımı
bakımı işletilmesi ve süre sonunda kullanılır vaziyette Karayolları Genel müdürlüğüne devri sözkonusu olan ve Kara-
yolları Genel Müdürlüğü ile davacı şirket arasında yapılan sözleşmede belirlenen tesislerin intifa hakkına sahip oldu-
ğu için davacı şirket adına salındığı anlaşılmakta ise de yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeler ile erişme kontrollü
karayolunun mütemmim cüzü olarak devlete ait arazi üzerine yapılan ve karayolu projesinin bir parçası olup mülkiyeti
Karayolları Genel Müdürlüğüne ait ve devlet malı hükmünde olduğu belirtilen tesisleri, davacının sözleşmeye dayana-
rak işlettiği ancak tapuda davacı şirket lehine intifa hakkının tescil edilmediği görülmektedir.
Bu durumda maliki Karayolları Genel Müdürlüğü olan ve davacı şirket lehine tapuda tescil edilmiş bir intifa hakkı
bulunmayan tesisler için davacı şirketin emlak vergisi mükellefi kabul edilmesi suretiyle adına emlek vergisi tarh
edilmesinde ve buna karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Danıştayın, 29.3.2012 ve E:2009/2356 K:2012/898, E:2009/2357 K:2012/900, E:2009/2358 K:2012/27, E:
2009/2359 K:2012/903, E:2009/2360 K:2012/902, E: 2009/2361 K:2012/899 sayılı kararlar da aynı yöndedir.
Danıştay 9. Dairesi’nin 10.03.2014 tarih ve E:2010/1817 K:2014/854 sayılı kararı: Dosyanın incelenmesinden;
Karayolları Genel Müdürlüğü ile davacı arasında yap-işlet-devret modelinden hareketle imzalanan sözleşme sonu-
cunda, davalı belediye sınırları içinde İzmir çevre yolu 2+600 km'de bulunan otoyol hizmet tesislerinin inşa edildiği ve
davacıya 49 yıllığına işletme hakkı tanındığı, davacının intifa hakkı sahibi olarak emlak vergisinin de mükellefi oldu-
ğundan bahisle davalı belediye tarafından dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin iptali istemiyle
açılan davanın; davacının mükellef olup olmadığı hususunun Mahkemelerinin 8.1.2009 tarih ve E:2008/942,
K:2009/30 sayılı kararında irdelendiği, bu kararda davacının emlak vergisinin mükellefi olduğu sonucuna varıldığın-
dan usulüne uygun olarak tahakkuk eden bina vergisi ve fer'ilerinin süresinde ödenmemesi üzerine düzenlenen
ödeme emrinin yasal olduğu gerekçesiyle reddine hükmeden Vergi Mahkemesi kararının; sözleşme uyarınca tapuda
intifa hakkı tesis edilmediği, mülkiyetin devlete ait olduğu ve emlak vergisinin mükellefi olmadıkları ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir. …Olayda, davacının mükellef olduğu yönündeki Vergi Mahkemesinin 8.1.2009 tarih ve
E:2008/942, K:2009/30 sayılı kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 29.3.2012 tarih E:2009/2361,
K:2012/899 sayılı kararı ile bozulduğu görüldüğünden, davacının emlak vergisi mükellefi olmadığı yönünde ileri
sürdüğü iddianın Vergi Mahkemesince yukarıda anılan Kanunun 58. maddesinde öngörülen "borcum yoktur" kapsa-
mında değerlendirilmesi ve buna göre karar verilmesi gerekirken, davanın reddinde isabet görülmemiştir.
Danıştay 9. Dairesi’nin 15.11.2006 tarih ve E:2005/1400 K:2006/4398 sayılı kararı: … İstanbul Otogarının, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneği arasında yapılan yap-işlet-
devret sözleşmesi uyarınca inşa edildiği, bu sözleşme uyarınca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca tahsis
edilen arsa üzerinde anılan Dernek tarafından inşaatın yapılmasının ve 25 yılın sonunda Büyükşehir Belediye Baş-
kanlığı'na devredilmesinin kararlaştırıldığı, Derneğe inşaat hakkı ile 25 yıllık intifa hakkının tanındığı ve Dernek tara-
fından üyelerinden tahsil edilen aidatlarla inşası tamamlanan otogarda davacıya işyeri tahsis edildiğinin anlaşıldığı,
bu itibarla, malik ya da intifa hakkı sahibi olmayan ve Dernek ile arasındaki ilişki uyarınca sözkonusu otogarda faali-
yette bulunan davacının verginin mükellefi olması mümkün bulunmadığından, emlak vergisi mükellefiyetinin terkini
istemiyle yaptığı başvurunun reddinde isabet görülmediği, davacı, verginin mükellefi olmadığı halde adına mükellefi-
yet tesis edilerek vergi tahsil edilmesinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 118. maddesinde belirtilen mükellefin
şahsında hata kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda, davalı idareye başvuru tarihinden itibaren geriye
doğru beş yıl içinde tahakkuk ettirilip tahsil edilen vergilerin davacıya ret ve iadesi gerektiği icap ettiği gerekçesiyle
kabul eden kararın onanmasına ilişkindir. Danıştayın; 15.11.2006 tarih ve E:2005/3827 K:2006/4392, E:2006/34
K:2006/4391, E:2006/980 K:2006/4394, E:2006/1673 K:2006/4395, 6.6.2007 tarih ve E:2005/4975
K:2007/2196, 12.2.2008 tarih ve E:2006/3245 K:2008/705 sayılı kararlar da aynı yöndedir.
Danıştay 9. Dairesi’nin 15.11.2006 tarih ve E:2005/2599 K:2006/4397 sayılı kararı: … vergisi uyuşmazlık konusu
olan işyerinin, maliki ve intifa hakkı sahibi olmayan, sadece Dernek tarafından tahsis edilen işyerinde faaliyette
bulunan davacının, vergi ödeme mükellefiyeti bulunmadığından ve verginin mükellefi olmadığı halde mükellefiyet
tesis edilerek vergi tahsil edilmesi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 118.maddesinde, mükellefin şahsında hata
olarak yer aldığından, idarece tesis edilen işlemin reddi ile davacının idareye başvuru tarihinden itibaren geriye doğru
5 yıl içinde tahsil edilen vergilerin iadesine hükmedilmesi icap ederken, Vergi Mahkemesince davanın reddedilmesin-
de isabet görülmemiştir.
Danıştay 9. Dairesi'nin 27.10.2015 tarih E:2013/2946 K:2015/12108 sayılı kararı: Davacı adına Orman ve Su İşleri
Bakanlığı ile imzaladığı yap-işlet-devret sözleşmesi uyarınca 49 yıllığına kiraladığı taşınmazla ilgili 2009-2012 yıllarına
ilişkin re'sen tarh ve tebliğ edilen emlak vergileri, gecikme faizi ve tabiat varlıklarını koruma katkı payının kaldırılması
istemiyle açılan davayı kabul eden kararın onanmasına ilişkindir. Danıştayın; E:2013/2976 K:2015/12095 sayılı
karar da aynı yöndedir.
Danıştay 9. Dairesi’nin 15.11.2006 tarih ve E:2005/1552 K:2006/4399 sayılı kararı: Olay tarihinde yürürlükte olan
Türk Medeni Kanunu'nun 717. maddesinde, intifa hakkının, aksi kararlaştırılmadıkça sahibine üzerinde kurulduğu
şeyden tam bir yararlanma yetkisi sağlayacağı, 718. maddesinde de, gayrimenkul mallardaki intifa hakkının tapu
siciline kayıt ile kurulacağı belirtilmiştir. …Olayda, İstanbul otogarının inşa edilmesi ve işletilmesine ilişkin olarak
davacı Dernekle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında 29.12.1987 tarihli yap-işlet-devret modeline dayalı
bir sözleşmenin imzalandığı, bu sözleşmeye göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın imar planında otogar
TBB | 101