Page 130 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 130

Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması

                  kazanma intifa hakkına ilişkin sözleşme söz konusu olduğu durumlarda söz konusu
                  olur. Bunun dışında intifa hakkı kanunen, zamanaşımı ve mahkeme kararı ile kazanı-
                  labilir. Medeni Kanun’un 795’inci maddesi 3’üncü fıkrası uyarınca, kanuni intifa hak-
                  kı tapu kütüğüne tescil edilmemiş olsa bile, durumu bilenlere karşı ileri sürülebilir.
                  Tescil edilmiş ise, herkese karşı ileri sürülebilir. 743 sayılı Eski Türk Medeni Kanu-
                  nu’nda 442 ila 444’üncü maddelerinde bu hususta düzenleme bulunmaktaydı. Ka-
                  nuni intifa hakkının Türk Medeni Kanunda örneği bulunmamaktadır.




                  alanı olarak ayrılan Esenler'deki yaklaşık 230 dönüm araziyi kamulaştırma işlemlerini yaparak davacı Derneğe teslim
                  ettiği, Derneğe yaptırılan otogarın yapım bedeli karşılığı olarak bu yerin 25 yıl süre ile Dernek tarafından işletilmesi
                  amacı ile üst hakkı ve intifa hakkı verilerek Derneğin bu inşaat ve intifa hakkı sözleşmesini tapu masrafları kendisine
                  ait olmak üzere tescil ettirmesi hususlarının kararlaştırıldığı, otogarın yapım bedelinin, otogarın bağımsız bölümlerin-
                  de faaliyette bulunmak isteyen iştirakçilerin Derneğe yaptığı ödemelerle karşılandığı, inşaası biten otogarın 5.5.1994
                  tarihinde  işletmeye  açıldığı,  davacı  Derneğin  otogarda  merkez  büro  olarak  kullandığı  yer  için  1998  yılında  emlak
                  vergisi mükellefiyeti tesis ettirerek, vergilerini ödedikten sonra "bu yerin maliki ya da intifa hakkı sahibi olmadıkları,
                  sözkonusu yerde yani emlak vergisine konu 1732 m² lik alanın bulunduğu 217 numaralı parselde Dernekleri adına
                  intifa hakkı veya üst hakkı tesis edilmediği, toplamı 165.701,88 m² tutarındaki parsellerden sadece 25.090,85 m²
                  tutarındaki kısım için Dernek lehine intifa hakkı tesis edildiği, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre
                  karar verilmesinin  icap  ettiği"  iddiaları  ile  açılan  davanın  Vergi  Mahkemesince reddi  üzerine temyizen  incelenerek
                  bozulması  istemi  ile  Danıştay'a  başvurulduğu  anlaşılmaktadır.  …İdari  yargı  yerleri,  uyuşmazlık  konusu  bir  olayın
                  hukuki nitelendirmelerini yapmak, olaya uygulanması gereken hukuk kurallarını belirlemek ve sonuçta hukuki çözü-
                  me  varmak  yönlerinden  tam  bir  yetkiye  sahip  olmakla  birlikte,  2577  sayılı  İdari  Yargılama  Usulü  Kanununun  20.
                  maddesi  uyarınca  uzmanlık  ve  teknik  bilgi  gerektiren  herhangi  bir  maddi  olayın  çözümü  için  gerektiğinde  bilirkişi
                  incelenmesi  yaptırmaya  da  yetkili olduklarından,  gerek  olayın  oluş  biçimi  ve  niteliği,  gerekse  davacı  Derneğin  ileri
                  sürdüğü iddialar gözönüne alındığında, ortaya konan maddi durumun gerçeğe uygun olup olmadığının tespiti açısın-
                  dan keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunlu bulunmaktadır. …Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonu-
                  cu, otogardaki parsellerin yaklaşık 40 tanesi için 29.6.1993 tarihinde, 18009 ve 5755 sayılı parseller üzerinde de
                  3.12.1999 tarihinde davacı Dernek lehine ortalama 25.000 m² lik kısım üzerinde 25 yıllık intifa hakkı tesis edildiği
                  anlaşılmış olup, davacı Derneğin emlak vergisi mükellefiyeti tesis ettirdiği büronun hangi parselde bulunduğu ve bu
                  parsel için intifa hakkı tesis edilip edilmediği anlaşılamadığından, davacı Derneğin 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanu-
                  nu'nun  3.  maddesi  uyarınca  bina  vergisinin  mükellefi  olup  olmadığının  açıklığa  kavuşturulması  amacıyla  davacı
                  Derneğin kullandığı bürodaki parsel için lehine tapuda intifa hakkı tesis edilip edilmediğinin keşif ve bilirkişi incele-
                  mesi  yaptırılarak  tespit  edilmesi  sonucu  oluşacak  duruma  göre  karar  verilmesi  gerekirken  söz  konusu  inceleme
                  yapılmadan davanın reddine ilişkin olarak verilen kararda isabet görülmemiştir.
                  Danıştay’ın;  15.11.2006  tarih  ve  E:2006/1674  K:2006/4400,  E:2006/1675  K:2006/4401,  E:2006/1676
                  K:2006/4402,  E:2006/1677  K:2006/4404,  E:2006/1725  K:2006/4403,  E:  2006/2237  K:  2006/4405,
                  E:2006/2238 K:2006/4406, E:2006/2239 K:2006/4407 sayılı kararlar da aynı yöndedir.
                  Ayrıca,  Danıştay  9.  Dairesi’nin  4.2.2009  tarih  ve  E:2008/3978  K:2009/531  sayılı  kararı:  …  Danıştay  Dokuzuncu
                  Dairesinin 15.11.2006 tarih ve E.2005/1552, K:2006/4399 sayılı kararına uymak suretiyle davayı; Mahkemelerince
                  yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davacı Derneğin kullandığı büronun otogar kompleksinin inşa edildiği 217 no'lu
                  parsel içerisinde yer aldığı ve bu parsel üzerinde de davacı Dernek adına intifa hakkı tesis edilmediği saptandığından,
                  davacı Dernek adına emlak vergisi mükellefiyeti tesis edilmesinde ve emlak vergisi tahsil edilmesinde isabet görül-
                  mediği gerekçesiyle kabul ederek tesis olunan emlak vergisi mükellefiyetini iptal eden, ödenen vergilerin ret ve iade-
                  sine  hükmeden  kararının  onanmasına  ilişkindir.  Danıştay  9.  Dairesi’nin  4.2.2009  tarih  ve  E:  2008/2213
                  K:2009/534 sayılı kararı: Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 15.11.2006 tarih ve E:2006/1675, K:2006/4401 sayılı
                  kararına uymak suretiyle yaptırdığı bilirkişi incelemesi sonucu davacı Dernek adına intifa hakkı tesis edildiği saptanan
                  alana isabet eden ek emlak vergisini onayan, intifa hakkı tesis edilmeyen alana isabet eden vergiyi kaldıran kararın
                  onanmasına  ilişkin  olup,  E:2008/2214  K:2009/535,  E:2008/2215  K:2009/533,  E:2008/2216  K:2009/536,
                  E:2008/2217  K:2009/537,  E:2008/2218  K:2009/538,  E:2008/2219  K:2009/539,  E:2008/2220  K:2009/540
                  sayılı kararlar da aynı yöndedir.
                  Danıştay 9. Dairesi’nin 22.02.2017 tarih ve E:2016/17677 K:2017/2045 sayılı kararı: Dosyanın incelenmesinden,
                  davacı şirket ile Metin Güler arasında 15.08.2007 tarihinde intifa hakkı sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin altında
                  da  22.08.2007  tarihinde  söz  konusu  intifa  hakkının  tapuya  tescil  edildiğinin  belirtildiği  anlaşılmaktadır.  …Her  ne
                  kadar sözü edilen sözleşmenin altında 22.08.2007 tarihinden itibaren intifa hakkının tapuya tescil edildiği yazılı ise
                  de bu ibarenin altında tapu sicil müdürü yazılmakla birlikte isim ve soyadının olmadığı, sadece kime ait olduğu anla-
                  şılmayan bir imza bulunduğu görülmüştür. …Bu nedenle mahkemece tapu idaresinden intifa hakkının tapuya tescil
                  edilip edilmediğinin, edilmiş ise hangi tarihte tapu kayıtlarına tescil edildiğinin sorulması ve bunun sonucunda dava-
                  cının intifa hakkı sahibi olduğunun anlaşılması halinde emlak vergisi mükellefi sayılarak…

                  102 | TBB
   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135