Page 169 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 169

Mükellefiyet ve Mükellef

                  bırakanın vergi borçlarının mirasçılarından istenilirken gerek tebligat konusunda ge-
                  rekse  ihbarname  düzenlenmesi  konusunda  belediyelerce  miras  payları  oranındaki
                  sorumluluğa dikkat edilmelidir. Nitekim bu hususlara aykırı olarak düzenlenen ihbar-
                  nameler mahkemelerce iptal edilmekte ve yeniden tarhiyat yapılması gerekli olmak-
                  tadır. Konunun önemine binaen bu konuda verilmiş Danıştay kararlarının göz önünde
                  bulundurulması gereklidir. 274

           508.   Ölüm halinde,  mirasçıların  mirası reddetmeleri  için  Türk Medeni Kanunu’na  göre 3
                  aylık bir “bekleme süresi” öngörülmüştür. Bu süre içinde mirasçılar, mirası reddeder-
                  lerse ölenin vergi borçlarından sorumlu olmazlar. Danıştay tarafından, mirasçılar tara-
                  fından tereke defterinin açılması için mahkemeye başvurulması halinde emlak vergisi
                  beyannamesi (bildirimi) verme süresinin mahkeme kararının tebliğinden itibaren baş-
                  layacağına,  karar  verilmiştir. 275   Mirası  reddetmezlerse,  ölen  kişinin  vergi  borçları
                  mansup  (atanmış)  ve  kanuni  mirasçılara  geçer. 276   Bu  durumda  Vergi  Usul  Kanu-
                  nu’nun 12’nci maddesi gereğince mirasçılar, ölenin vergi borçlarından “miras payları”
                  oranında sorumlu olurlar.  Ölenin  vergi cezaları  ise,  “cezanın  kişiselliği  ilkesi”nin  bir
                  sonucu olarak, Vergi Usul Kanunu’nun 372’nci maddesi gereğince, mirasçılara geç-
                  memekte vergi cezası düşmektedir (Akın vd.,2011).

           509.   Müflis olan murisin vergi borcunun murisin ölüm anında hükmen müflis olduğunun
                  kanıtlanması halinde mirasçılardan istenemez. 277





                  274  Danıştay 9. Dairesi’nin 07.06.1985 tarih ve E:1983/4670, K:1985/964 sayılı kararı;  ihbarnamelerin varislerin
                  hisseleri  oranında  düzenlenip  ayrı  ayrı  tebliği  gerekirken,  murisin  vergi  borcunun  tümü  için  varisler  adına  tek  bir
                  ihbarname  tebliğinde  yasaya  uyarlık  bulunmadığı,  yönündedir.  Danıştay  3.  Dairesi’nin  27.09.1985  tarih  ve
                  E:1985/254, K:1985/2512 sayılı kararı; yükümlünün vergi borcu için düzenlenen ihbarnamelerin varislerden birine
                  yapılan  tebligatın  diğerlerine  yapılmış  sayılmayacağı  ve  vergi  borcundan  payları  oranında  sorumlu  bulunacakları,
                  yönündedir. Danıştay 3. Dairesi’nin 11.03.1986 tarih ve E:1985/716, K:1986/802 sayılı kararı; mirasçıların hisseleri
                  nispetinde  düzenlenmeyen  ödeme emrinin  mirasçılardan  herhangi  birine  tebliği  halinde  diğer mirasçılarında  dava
                  açabileceği, yönündedir. Danıştay 4. Dairesi’nin 31.05.1995 tarih ve E:1994/2828, K:1995/2687 sayılı kararı; muris
                  adına düzenlenen ihbarnamenin mirasçılara tebliğ edilebileceği bu durumun mirasçıların, vergi borcundan hisseleri
                  nispetinde  sorumlu  olacağı  gerçeğini  değiştirmeyeceği,  yönündedir.  Danıştay  9.  Dairesi’nin  11.03.1986  tarih  ve
                  E:1984/943, K:1986/916 sayılı kararı; vergi ihbarnamesinin, murisin ölümü nedeni ile tebliğ edilememesi halinde
                  varisler adına ayrı ayrı ihbarname düzenlenmesi gerekeceği, yönündedir. Danıştay 3. Dairesi’nin 12.03.2003 tarih ve
                  E:2000/4685, K:2003/1082 sayılı kararı;  213 sayılı Kanun'nın 12'nci maddesine göre murisin vergi borçlarından
                  mirası  reddetmemiş  kanuni  mansup  mirasçıları  miras  hisseleri  oranında  ayrı  ayrı  sorumlu  olacaklarından,  muris
                  adına düzenlenen ihbarname ile duyurulan tarhiyatta yasal isabet bulunmadığı, yönündedir. Danıştay 3. Dairesi’nin
                  28.04.1998 tarih ve E:1996/5132, K:1998/1405 sayılı kararı; murisin vergi borçlarına ilişkin ihbarnamenin, mirası
                  reddetmemiş kanuni ve mahsup mirasçıların her biri adına hisselerine göre düzenlenerek tebliğ edilmesi gerektiği,
                  yönündedir. Danıştay 3. Dairesi’nin 06.03.1996 tarih ve E:1995/4820, K:1996/630 sayılı kararı; Vergi Usul Kanu-
                  nu’nun 12’nci maddesine göre murisin vergi borcundan dolayı mirasçılar mirastan aldıkları hisse oranında sorumlu
                  olup ayrı ayrı vergi ihbarnameleri düzenlenmesi gerektiği, yönündedir. Danıştay 9. Dairesi’nin 29.01.1982 tarih ve
                  E:1980/3617, K:1982/539 sayılı kararı; borçlunun ölümünden evvel başlamış olan haciz işlemlerine devam oluna-
                  rak mirasçılardan her birine hisseleri nispetinde cebri takibata geçilerek haciz işlemi düzenlenmesinde yasaya aykırı-
                  lık bulunmadığı, yönündedir.
                  275  Danıştay 9. Dairesi’nin 25.3.1987 tarih ve E:1986/1853, K:1987/987 sayılı kararı.
                  276  Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 30.01.2004 tarih ve E:2003/255, K:2004/11 sayılı kararı; muri-
                  sin vergi borcuna ilişkin ihbarnamenin, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçıların her biri adına hisselerine
                  göre düzenlenerek tebliğ edilmesi gerektiği, yönündedir.
                  277  Danıştay 4. Dairesi’nin 18.04.1984 tarih ve E:1982/6190, K:1984/1687 sayılı kararı.

                                                                                    TBB | 141
   164   165   166   167   168   169   170   171   172   173   174