Page 332 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 332
Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması
1008. Kısacası, Emlak Vergisi Kanunu’nun 4’üncü maddesinin (u) fıkrası da dikkate
alındığında, Belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan bina, arazi ve arsalar
(arsa sayılacak parsellenmemiş araziler) emlak vergisinden (bina ve arazi vergisi)
muaftır. Gelir vergisinden muaf esnaf ile basit usulde gelir vergisine tabi mükellefler
tarafından bizzat işyeri olarak kullanılan binalar, arsa ve araziler hariç olmak üzere,
ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde kullanılan binalar, arazi ile arsalar ve arsa sayıla-
cak parsellenmemiş araziler ile muayyen zamanlarda dinlenme amacıyla kullanılan
binalar için bu muafiyet uygulanmayacaktır. 602
1009. Bu konuda belediye ve mücavir alan sınırları dışındaki binalar için yapılan
açıklamaların da göz önünde bulundurulması gereklidir.
2.1.1.2.2.5. Petrol Boru Hatları ile İlgili Taşınmazlar (14/h)
1010. 14’üncü maddenin (h) fıkrasında; 603 Petrolün boru hatları ile transit geçişi ile ilgili
projeler kapsamında; kamulaştırma ile görevlendirilen kamu kurum veya kuruluşunun
taşınmazın Emlak Vergisi Kanunu'nun 14. maddesinin (g) fıkrasında açıklanan muafiyetten yararlandırılmasının icap
ettiği sonucuna varıldığından, söz konusu arsa vergisinin tahsili için düzenlenen ödeme emrinde isabet bulunmadığı
gerekçesiyle kabul eden kararın onanmasına ilişkindir.
602 Danıştay 9. Dairesi’nin 15.11.2006 tarih ve E:2005/1556, K:2006/4412 sayılı kararı ile; Emlak Vergisi Kanu-
nu’nun 14. maddesinin g fıkrası hükmüne göre bir arazinin emlak vergisi daimi muafiyetinden yararlanabilmesi için;
belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunması, kiraya verilmemesi, ticari, sınai ve turistik faaliyette kullanılma-
ması gerektiği, kanunun 12. maddesinde kanunun diğer maddelerinde geçen arazi tabirinin arsaları da kapsayacağı
belirtildiğinden ve 14. maddenin g fıkrasının parantez içi hükmünde de gelir vergisinden muaf esnaf ile basit usulde
gelir vergisine tabi mükellefler tarafından bizzat işyeri olarak kullanılan arsa ve arazi hariç ibaresi yer aldığından, sözü
edilen maddedeki ticari, sınai ve turistik faaliyette kullanmama şartının sadece araziler için geçerli olmayıp, arsa ve
arsa sayılacak parsellenmemiş araziler için de geçerli olduğu belirtilerek, vergisi ihtilaflı arsanın belediye ve mücavir
alan sınırları dışında bulunduğu tartışmasız olan arsanın kiraya verildiği veya ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde
kullanıldığı yolunda herhangi bir iddia ve tespit bulunmaması karşısında, taşınmazın mevcut haliyle daimi muafiyet
için öngörülen şartları taşıdığı, bu nedenle de, emlak vergisinden daimi muaf tutulması gerektiğine, karar verilmiştir.
Danıştay 9. Dairesi’nin 15.11.2006 tarih ve E:2005/2222, K:2006/4411 sayılı, 15.11.2006 tarih ve E:2005/1593,
K:2006/4413 sayılı ve 27.5.2008 tarih ve E:2007/6313, K:2008/2564 sayılı kararları da bu yöndedir.
603 23.06.2000 tarih ve 4586 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesi ile eklenmiştir.
Danıştay 9. Dairesi’nin 8.11.2006 tarih ve E: 2005/2578 K:2006/4119 sayılı kararı: … dava konusu emlak vergisine
konu taşınmazların davacı şirket tarafından petrolün boru hatları ile transit geçişi ile ilgili projeler kapsamında edinil-
diğinin açık olduğu, Emlak Vergisi Kanunu'nun 14. maddesine 4586 sayılı Kanunun 14. maddesiyle eklenen (h)
bendinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sunulan gerekçesinde, madde ile, emlak vergisinde muafiyet
sağlanarak yatırımcıyı teşvik etmek ve kamulaştırmaya konu olan arazilerin çoğunun boru hattı güzerğahı boyunca
dar bir şerit halinde binlerce parselden oluşması nedeniyle hem yatırımcı hem de kamulaştırma ile görevlendirilen
kuruluşa her yıl beyanname verme ve benzeri bürokratik işlemleri ortadan kaldırmak amacıyla Maliye Bakanlığı'nın
görüşlerinin de dikkate alınması suretiyle muafiyet getirilmesi amaçlandığının vurgulandığı, Kanunu'nun 14/h bendi
metninden, kamulaştırma ile görevlendirilen kamu kurum veya kuruluşun petrolün boru hatları ile transit geçişi ile
ilgili projeler kapsamında maliki veya irtifak hakkı sahibi olduğu gayrimenkullerin emlak vergisinden daimi olarak
muaf tutulabilmesi için ayrıca sözkonusu gayrimenkuller üzerinde proje yatırıcımları lehine irtifak hakkı tesis edilmiş
olması gerektiği yönünde bir sonuca varılabilmesi olası ise de, anılan maddenin gerekçesinde hem yatırımcı hem de
kamulaştırma ile görevlendirilen kuruluşa her yıl beyanname verme ve benzeri bürokratik işlemleri ortadan kaldırma
amacıyla sözkonusu muafiyetinin getirildiği açıkça belirtildiğinden, yasa koruyucunun, kamulaştırma ile görevlendiri-
len kamu kurum ve kuruluşunun petrolün boru hatları ile transit geçişi ile ilgili projeler kapsamında maliki veya irtifak
hakkı sahibi olduğu gayrimenkullerin arazi vergisinden muaf tutulabilmesi için ayrıca sözkonusu gayrimenkuller
üzerinde proje yatırımcıları lehine irtifak hakkı tesis edilmiş olma şartını aramadığı sonucuna varıldığı, bu durumda,
dava konusu emlak vergisine konu gayrimenkulün, davacı şirket tarafından petrolün boru hattı ile transit geçişi ile
ilgili projeler kapsamında edinildiği ve bu nedenle Emlak Vergisi Kanunu'nun 14/h bendi hükmü uyarınca arazi vergi-
sinden muaf olduğu sonucuna ulaşılmış olup, davacı adına salınan cezalı emlak vergisinde isabet görülmediği, öte
yandan, davalı idare vekili tarafından, davacı şirketin Emlak Vergisi Kanunu'nun 23. maddesi uyarınca bildirim zorun-
luluğunu yerine getirmemiş olması nedeniyle iddia ettiği muafiyetten yararlanamayacağını ileri sürülmüşse de, Emlak
Vergisi Kanununun 23. maddesi yer alan bildirim verme zorunluluğunun vergiden muafiyetinin geçerlilik şartı olarak
kabulü olanaklı olmadığından bu iddiaya itibar edilemeyeceği gerekçesiyle kabul eden kararın onanmasına ilişkindir.
304 | TBB