Page 375 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 375

Muafiyet, İstisna, İndirim ve Kısıtlılık

                  kanunlarda  tanınan  vergi  muafiyetlerinin  Emlak  Vergisi  Kanunu’nun  22’nci  madde-
                  sinden etkilenmeyeceği hususu açıkta ifade edilmiştir.
           1158.  Bu bağlamda üzerinde durulması gereken bir husus; Tasarrufu Kısıtlanan Bina Arsa
                  ve Arazi Hakkında Yönetmelik'in 683  4’üncü maddesinde yer alan ve arazi vergisinde
                  kısıtlılık  uygulaması  içeren  hükmüdür.  Mezkur  yönetmelik  maddesi  üzerinde,  kısıtlı
                  emlak vergisi uygulamasının izah edildiği bölümde ayrıca durulacak olmakla birlikte
                  kısaca şunu belirtmekte fayda bulunmaktadır. Yönetmeliğin, 4’üncü maddesi uyarın-
                  ca, 2863 sayılı Kanun’un 21’inci maddesinde yer alan taşınmazlar için kısıtlı (1/10
                  oranında)  vergi  uygulanmakta  iken,  yönetmeliğin  bu  4’üncü  maddesi,  Danıştay  9.
                  Dairesi’nin  15.11.1988  tarih  ve  E.  1987/80  K.1988/3460  sayılı  kararı  ile;  2863
                  sayılı Kanun’un 21’inci maddesindeki kültür ve tabiat varlıklarının her türlü vergiden
                  muaf  tutulduğu  hükmüne  aykırı  olduğu,  2863  sayılı  Kanun’un  21’inci  maddesinde
                  belirtilen  şartları  taşıyan  taşınmaz  kültür  ve  tabiat  varlıklarının  emlak  vergisinden
                  muaf tutulmasının zorunlu olduğu, bu taşınmazlar için kısıtlı vergi uygulanamayacağı
                  gerekçesiyle iptal edilmiş bulunmaktadır. 684
           1159.  Bu durumda, gerek “Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik” in
                  4’üncü maddesinin Danıştay’ca iptal edilmesi, gerekse Danıştay’ın istikrar kazanmış
                  kararları  karşısında;  tapu  kütüğüne  “korunması  gerekli  taşınmaz  kültür  varlığıdır”
                  kaydı konulmuş olan ve I’inci ve II’nci grup olarak gruplandırılmış bulunan taşınmaz
                  kültür  varlıkları  ile  arkeolojik  sit  alanı  ve  doğal sit  alanı  olmaları  nedeniyle  üzerine
                  kesin  yapılanma  yasağı  getirilmiş  taşınmaz  kültür  ve  tabiat  varlıklarının  bulunduğu
                  parsellerin emlak vergisinden muaf tutulması gerekmektedir. 685



                  683  Emlak Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesine istinaden hazırlanmış; 17.11.1986 tarih ve 19284 sayılı Resmi
                  Gazete'de yayımlanarak 09.11.1985 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe girmiştir.
                  684  Kararda; “2863 sayılı Kanun’un 21’inci maddesinin, Emlak Vergisi Kanunu’nda yer alan hükme göre öncelikle
                  uygulanacak hüküm olduğu; Tasarrufu Kısıtlanan Bina Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmeliğin 4’üncü maddesinin ise
                  2863 sayılı Kanun’un anılan muafiyet maddelerine aykırı olduğu açık olduğundan bu taşınmazlar için kısıtlılık hüküm-
                  lerinin uygulanması söz konusu değildir” ifadeleri yer almaktadır.
                  685  Gelirler Genel Müdürlüğü’nün 01.03.1999 tarih ve 263 Sayılı özelgesi. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 27.03.2007
                  tarih ve 27367 sayılı özelgesinde II nci derece doğal sit alanında bulunan ve kesin yapılanma yasağı getirilmeyen
                  taşınmazların emlak vergisinden muaf olmadığı belirtilmektedir.
                  Danıştay 9. Dairesi'nin 29.4.2014 tarih ve E:2011/1486 K:2014/1903 sayılı kararı: Davacının taşınmazı üzerinde
                  kesin yapılaşma yasağı olması nedeniyle emlak vergisinden muaf olduğu iddiasının doğruluğu halinde, vergiden muaf
                  olan yer için emlak vergisi ve katkı payı salınması, ceza kesilmesi ve gecikme zammı hesaplanması hukuka aykırı
                  olacağından bu durumun 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde yer verilen "böyle bir borcun olmadığı" kapsamında
                  değerlendirilmesi gerekmektedir. Söz konusu taşınmaz için yapılaşma yasağı getirilip getirilmediği hususunun ortaya
                  konulması amacıyla, Dairemiz tarafından verilen, 03.07.2011 tarih ve E:2011/1486 sayılı ara kararı ile davalı idare-
                  den taşınmazın imar durumunu gösteren her türlü bilgi ve belgenin sunulması istenmiş, davalı belediye tarafından
                  verilen cevabi yazıda, "davaya konu parselin, İzmir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 17.12.2002 tarih
                  ve 10168 sayılı kararı ile 3. Derece Doğal Sit Alanında kaldığı, parselin bulunduğu bölgenin de, 30.06.2007 tarihli
                  Resmi  Gazete  ilan edilen Turizm Termal Tesis Alanı'nda  bulunduğu, anılan  bölgenin  İzmir  İnciraltı  Turizm  Merkezi
                  (İnciraltı  Kesimi)  1/25000  ölçekli  Çevre  Düzeni  Revizyonu'nda  kalmakta  olduğu,  söz  konusu  bölgenin  1/5000  ve
                  1/1000 ölçekli planları yapılıncaya kadar bu parselde ve civarında herhangi bir yapılaşmaya izin verilmediği" beyan
                  edilmiştir.
                  Danıştay 9. Dairesi'nin  23.10.2014  tarih ve E:2011/5246  K:2014/6665  sayılı  kararı:  Dosyanın  incelenmesinden,
                  davalı idarece 24.08.2009 tarih ve 2009/39 sayılı yoklama fişi ile dava konusu taşınmaz üzerinde Beyaz Gül isminde
                  bir  kafeterya/düğün  salonunun  yer  aldığı,  ayrıca  parsel  üzerinde  zirai  faaliyet  bulunmadığının  tespit  edildiğinden
                  bahisle, söz konusu gayrimenkulün arsa sayılacak parsellenmemiş arazi olarak kabul edilerek arsa vergisi tarhiyatı-
                                                                                    TBB | 347
   370   371   372   373   374   375   376   377   378   379   380