Page 378 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 378

Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması

           1164.  Bir taşınmazın, kültür ve tabiat varlığı olması nedeniyle emlak vergisi muafiyetinden
                  yararlanma  süresi,  söz  konusu  taşınmazın  bakım  ve  onarımının,  bu  konuya  ilişkin
                  emir ve talimatlara uygun olarak yerine getirildiği sürece devam edecektir. Kanun’un
                  11’inci maddesinde maliklerin, bu kanun uyarınca bakım ve onarım görevlerini Kültür
                  ve  Turizm  Bakanlığı’nın  vereceği  emir  ve  talimata  uygun  olarak  yerine  getirdikleri
                  sürece, bu kanunun maliklerine tanıdığı hak ve muafiyetlerden yararlanacakları ön-
                  görülmüş olduğundan bu hususla ilgili muafiyet uygulaması bakımından bazı açıkla-
                  malar yapmakta fayda vardır.
           1164.1.  Uygulamada  bu  muafiyetin  uygulanması  bakımından  malik  tarafından  Kültür  ve
                  Tabiat  Koruma  Kurulu’ndan  taşınmazın  korunması  gerekli  kültür  varlığı  olduğu  yö-
                  nünde yazı alınarak ilgili belediyeye başvurulmakta ve buna istinaden muafiyet uygu-
                  lanmaktadır. Ancak Kanun’un 21’inci maddesi ile “Tapu kütüğüne ‘korunması gerekli
                  taşınmaz kültür varlığıdır’ kaydı konulmuş olan ve I’inci ve II’nci grup olarak gruplandı-
                  rılmış bulunan taşınmaz kültür varlıkları” olan parsellerin vergiden muaf olduğunun
                  öngörüldüğünü unutmamak gereklidir. Bu nedenle Koruma Kurulu’ndan alınan yazı-
                  nın muafiyet uygulanması için yeterli olmadığını, bu muafiyetin uygulanması için tapu-




                  emlak vergisi muafiyetinin uygulanmadığı … üzerine kesin yapılaşma yasağı getirilmeyen II nci derece doğal sit alan-
                  larında bulunan taşınmazların emlak vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Bu itibarla, II nci derece doğal sit ala-
                  nında bulunan ve kesin yapılaşma yasağı getirilmeyen taşınmazlarınız için … emlak vergisi muafiyetinin uygulanma-
                  ması kanun hükümlerine uygun bulunmaktadır.
                  İstanbul  Vergi  Dairesi  Başkanlığı’nın  07.08.2012  tarih  ve  B.07.1.GİB.4.34.18.01-175.01[19-2012/6-1.6-4004]-
                  2469 sayılı özelgesi: Bu itibarla, III üncü derece sit alanında bulunan arsanın 2863 sayılı Kanunun 21 inci maddesine
                  istinaden emlak vergisinden muaf tutulmasına imkan bulunmamakla birlikte, arsanın tasarrufunun, İSKİ Genel Mü-
                  dürlüğü  tarafından  kanunların  verdiği  yetkiye  dayanılarak  yasak  edildiğini  gösterir  belgenin  ilgili  belediyeye  ibrazı
                  halinde 1319 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi hükmü gereğince yasaklama sürdüğü müddetçe emlak vergisi alın-
                  mayacaktır. Ayrıca, söz konusu arsa için 2960 sayılı Kanun hükümlerine göre yapı hakkı verilmemekte ve ticari geliri
                  de bulunmamakta ise, arsa bu Kanunun 17 nci maddesine istinaden emlak vergisinden muaf tutulacaktır.
                  Danıştay 9. Dairesi’nin 28.12.2015 tarih ve E:2015/2291, K:2015/18681 sayılı kararı: 2863 sayılı Kanunu'nun 17.
                  maddesine göre doğal sit alanı ilan edilen bölgelerde her ölçekteki plan uygulaması durmakta olup koruma amaçlı
                  imar planın yapılmamış olması durumunda, ortaya hukuki belirsizlik çıkmaktadır. Bu durumda vergisi ihtilaf konusu
                  olan  arsanın  imar  planı  bulunmadığından  mevcut  imar  durumu  nedeniyle  davacı  tarafından  tasarruf  edilemediği
                  görülmektedir. Bu  gibi  durumlarda  bir  alanın  doğal sit  alanı  olarak  ilan  edilmesi  nedeniyle  imar  planı  uygulaması
                  durdurulan  alan  için  koruma  amaçlı  imar planlarının  yapılmaması  durumunda  inşaat  izni verilmediğinden  koruma
                  amaçlı imar planları yapılıncaya kadar söz konusu taşınmazlardan tam olarak tasarruf edilemediği gerekçesiyle doğal
                  sit alanında kalan taşınmazların 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca kısıtlı olduğunun kabulü
                  gerekmektedir.  ...Bu  durumda  davacının  hissedar  olduğu  3.  derece doğal sit  alanında  kalan taşınmazın  yer aldığı
                  bölgenin 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı nazım ve uygulama imar planlarının 6/8/2013 tarihinde kesin-
                  leştiği  görülmekte  olup  taşınmazın  bulunduğu  bölgenin  3.  derece  doğal  sit  alanı  ilan  edildiği  tarih  olan
                  17/12/2002'den uygulama imar planının kesinleştiği 6/8/2013 tarihine kadar taşınmaz üzerinde kesin yapılaşma
                  yasağı bulunmadığı ve bu nedenle 2863 sayılı Kanun'un 21. maddesi uyarınca emlak vergisi muafiyetinden yararla-
                  namayacağı  anlaşıldığından,  taşınmazın  üzerinde  kesin  yapılaşma  yasağı  olduğundan  bahisle  davanın  kabulüne
                  karar  veren  vergi  mahkemesi  kararında  hukuka  uyarlık  bulunmamaktadır.  ...Ancak  koruma  amaçlı  imar  planının
                  kesinleştiği tarihe kadar geçen dönem için taşınmazdan tam olarak tasarruf edilemediği görüldüğünden taşınmazın
                  1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca kısıtlı olduğunun kabulü gerekmekte olup vergi mahke-
                  mesince, yeniden verilecek kararda bu hususun da değerlendirilmesi gerekmektedir.
                  Dairenin;  E:2015/2321,  K:2015/18682,  E:2015/2368  K:2015/18680,  E:2015/2369  K:2015/18683,
                  E:2015/2370 K:2015/18684, E:2015/2372 K:2015/18685 sayılı kararlar da aynı yöndedir.
                  Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 15.02.2012 tarih ve E:2009/655, K:2012/55 sayılı kararı: … ikinci derece
                  doğal sit alanı olarak belirlenmesi nedeniyle imar planı uygulaması durdurulan alan için koruma amaçlı imar planları
                  yapılmaması nedeniyle bu alanda bulunan taşınmazın tasarrufunun kısıtlandığının kabulü gerektiğinden, kısıtlılık hali
                  gözetilmeksizin yapılan vergilendirmeye karşı açılan davanın reddine ilişkin ısrar kararı hukuka uygun görülmemiştir.

                  350 | TBB
   373   374   375   376   377   378   379   380   381   382   383