Page 379 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 379
Muafiyet, İstisna, İndirim ve Kısıtlılık
ya şerhin gerekli olduğunu belirtmek gereklidir 688 . Yapılacak şerhte parselin grubunun
da belirtilmesi de gereklidir. Nitekim bu konuda Koruma Kurulu’nun yazısında grup-
landırma yapılmamış olduğu belirtilmişse, muafiyet uygulanması söz konusu değil-
dir 689 .
1164.2. Aynı şekilde, Kurul tarafından verilen eski tarihli yazılara dayanılarak muafiyet
uygulanmakta, bu konuda belediyelerce herhangi bir tespit yapılmamaktadır. Oysa
söz konusu parselle ilgili olarak yoklama yapılmalı, koruma şartlarına riayet edilip
edilmediği saptanmalıdır. Eğer bu konuda şartların daha önceki bir tarihte ihlal edil-
diği tespit edilirse, düzeltme zamanaşımı süresi göz önünde bulundurularak, geçmişe
yönelik vergi tarhiyatı yapılmalıdır.
1165. Bir taşınmazın, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından sit alanı ilan
edilmesinden ve taşınmazın kütüğüne “korunması gerekli kültür varlığıdır” şerhi ko-
nulmasından önce taşınmaz üzerinde yapılan binaların emlak vergisi muafiyet hü-
kümlerinden yararlandırılması mümkün değildir. 690
1166. Kanun’un 21. maddesi ile muafiyet öngördüğü diğer taşınmazlar ise arkeolojik sit
alanı ve doğal sit alanı olmaları nedeniyle üzerlerine kesin yapılanma yasağı getirilmiş
taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları olan parsellerdir. Bunlar bakımından tapuya şerh
şartı aranmaz.
1166.1. 2863 sayılı Kanun’un 21’nci maddesi uyarınca emlak vergisi muafiyetinin
uygulanmasında bildirim zorunlu bir unsur değildir. Bu nedenle Emlak Vergisi Kanu-
nu’nun 5’inci maddesinde yer alan, “süresinde bildirimde bulunulmazsa muafiyet, bildi-
rimin yapıldığı yılı takip eden bütçe yılından muteber olur. Bu takdirde bildirimin yapıldığı
bütçe yılının sonuna kadar geçen yıllara ait muafiyet hakkı düşer…” hükmünün 2863 sayı-
lı Kanun’un 21’inci maddesi uyarınca emlak vergisi muafiyetinin uygulanmasında
dikkate alınmasına imkân bulunmamaktadır (Güreş, 2009:201). Sözü edilen taşın-
688 İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 28.07.2010 tarih ve 290 sayılı özelgesinde şu açıklamaya yer verilmiştir:
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 21 inci maddesinin üçüncü kapsamında emlak vergisin-
den muaf tutulması için, tapuda "korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı" olarak tescil edilmiş olması ve arkeolojik
sit alanı ve doğal sit alanı olması nedeniyle üzerine kesin yapılanma yasağı getirilmiş bulunması gerekmektedir.
Gelirler Genel Müdürlüğü’nün 01.03.1999 tarih ve 263 sayılı özelgesi de bu yöndedir.
689 İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 21.04.2010 tarih ve 48 sayılı özelgesinde şu açıklamaya yer verilmiştir:
Taşınmaz kültür varlıklarının emlak vergisinden muaf tutulabilmesi için, taşınmazla ilgili olarak tapuya "korunması
gerekli taşınmaz kültür varlığıdır" şerhinin konulması ve taşınmazın I inci veya II nci grup olarak gruplandırılmış olması
gerekmektedir. Bu itibarla, tapuda "korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır" kaydı bulunan söz konusu taşınmaz
II nci grup olarak gruplandırıldığı tarih itibariyle muafiyet şarları kazanılmakta ve bu tarihi takibeden taksidinden
itibaren muafiyetin uygulanması gerekmektedir.
Yine, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 21.04.2010 tarih ve 49 sayılı özelgesinde şu açıklamaya yer verilmiştir:
Tapu kütüğünde "korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır" kaydı bulunan gayrimenkulun korunması gerekli kültür
varlığı olarak tescil edilen yapı bölümü ile sınırlı kalmak üzere, II. grup olarak gruplandırıldığı tarihi takibeden taksitten
itibaren de emlak vergisinden muaf tutulması gerekmektedir.
690 İstanbul Defterdarlığı’nın, 26.04.2002 tarih ve 2133 sayılı özelgesinde: Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yük-
sek Kurulu kararı ile “I. Derece Eski Eser” olarak belirlenen bir taşınmazın, tapu kütüğünde bu şerhin mevcut olduğu-
na dair herhangi bir bilgeye rastlanılmamış olması halinde muafiyet hükümlerinin uygulanmayacağı; söz konusu
gayrimenkulün “Korunması Gerekli Kültür Varlığı” olduğuna dair tapu sicilinde şerh bulunması halinde (muafiyet ve)
ödemiş olunan harçların (ve vergilerin) iadesinin mümkün olduğu görüşüne yer verilmiştir.
TBB | 351