Page 466 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 466

Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması

                  olmayıp; ayrıca bu madde uyarınca hazırlanan yönetmelikte belirlenen kısıtlılık halle-
                  rinden  birinin  kapsamı  içerisine  de  girmesi  gerekmektedir.  Başka  bir  ifadeyle,
                  30’uncu madde uyarınca da bir taşınmazın tasarrufunun kısıtlı sayılabilmesi için yö-
                  netmelikte belirtilen kısıtlılık hallerinden birinin kapsamına girmesi şarttır. Bu haller-
                  den birisinin kapsamına girmeyen taşınmazlar için kısıtlılık hükümlerinin uygulanması
                  mümkün  değildir. 954   Çünkü  kanun  koyucunun  bazı  hususların  düzenlenmesini  yö-
                  netmeliklere bırakması halinde ve bunlara ilişkin yönetmeliklerin yürürlükte bulundu-
                  ğu sürece bu yönetmeliklerin kapsamı dışında bir hukuki durumun yaratılması müm-
                  kün bulunmamaktadır. 955
           1380.  Yönetmeliğin  2,  3  ve  4’üncü  maddelerinde  emlak  vergisi  uygulaması  bakımından
                  kısıtlı sayılacak olan taşınmazlara ilişkin tanımlama ve açıklamalara yer verilmiştir. Bu
                  maddelerde; umumi hizmetlere ayrılmış olduğu için inşaat yapılmasına izin verilme-
                  yen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilave yapılmasına izin verilmeyen binalar ve yalnızca
                  geçici inşaat izni verilen yerler ve kısıtlanmış olarak sayılmıştır. Ayrıca, Danıştay tara-
                  fından iptal edilmiş olan 956  4’üncü maddede, taşınmaz kültür ve tabiat varlığı olarak
                  belirlenen arsa ve araziler de kısıtlanmış sayılmıştır. Bu tür durumların kısıtlı olarak
                  kabul edilebilmesi için bu kısıtlamanın imar planı gereğince olmaları öngörülmüştür.


                  5.4.1.    Kısıtlılığın İmar Planları ve İmar Programları ile İlişkisi
           1381.  Yönetmeliğin  kısıtlılıkla  ilgili  durumları  tarif  eden  bu  maddelerinde;  söz  konusu
                  durumların özellikle imar planlarında yer alan ve mülkiyet hakkını kısıtlayan durumlar


                  954  Yönetmelikte olmayan kısıtlılığın uygulanamayacağına yönelik şu yargı kararları örnek olarak verilebilir: Danıştay 9.
                  Dairesi’nin 06.07.1982 tarih ve E:1981/214, K:1982/3939 sayılı kararına göre: Baraj sahasında kalan taşınmazla-
                  rın  kısıtlılık  kapsamında  değerlendirilmesi  mümkün  değildir.  Danıştay  9.  Dairesi’nin  28.4.1977  tarih  ve
                  E.1975/2314,  K:1977/1567  sayılı  kararında:  Bir  Vakfın  sahip  olduğu  arsalar  üzerine  inşaat  yapılmasına  Vakıflar
                  Genel Müdürlüğünce yükümlü Vakfın özel durumu ile ilgili sebeplerle izin verilmemesinin, yasa ve yönetmeliğin amaç-
                  ladığı anlamda kısıtlılık sayılmadığı, bu halde yönetmelik kapsamına giren bir kısıtlılık bulunmadığı, bu nedenle vergi
                  dairesince  kısıtlı  vergilendirme  cihetine  gidilmemesinin  yerinde  olduğu,  belirtilmiştir.  Danıştay  9.  Dairesi’nin
                  24.5.1977 tarih ve E:1976/403, K:1977/1900 sayılı kararında da; anılan 30’uncu madde metninden de anlaşılaca-
                  ğı gibi, bir arazinin, arsanın veya binanın tasarrufunun kısıtlanmış sayılabilmesi için kanunlarda veya kamu düzeni
                  koyan mevzuatla  tasarrufun kısıtlılığına  dair  hükümlerin  bulunması  yeterli  olmayıp,  ayrıca  hazırlanan  yönetmelikte
                  belirtilen kısıtlık  hallerinden birinin  kapsamı  içerisine  de  girmesi gerektiği, tasarrufu  kısıtlanan  bina,  arsa  ve  arazi
                  hakkındaki yönetmeliğin  2  inci  maddesinde  ise sadece  imar  ve  yol  istikamet  plânlarında  yol, meydan,  yeşil  saha,
                  park, otopark gibi kamu hizmetlerine veya hal, mezbaha, elektrik santrali, trafo, okul, hastahane, cami, itfaiye binası
                  gibi  resmi  yapı  tesislere  ayrılmış  olması  sebebiyle  üzerinde  inşaat  yapılmasına  izin  verilmeyen  arsaların  tasarrufu
                  kısıtlanmış sayıldığı, bu sebeple, orman tahdit bölgesinde bulunan araziler hakkında yönetmelikte bir hüküm olmadı-
                  ğından ve bu arazilerin tapularının iptali için orman idaresince dava açılması uyuşmazlık konusu gayrimenkul üzerin-
                  deki tasarruf hakkının kısıtlandığının kabulüne neden olmayacağı, ifadelerine yer verilmiştir.
                  Danıştay 9. Dairesi’nin 16.4.2012 tarih ve E:2009/6124 K:2012/1637 sayılı kararı: … Uyuşmazlıkta; davacıya ait
                  taşınmazlar  hakkında  Gebze  2.  Asliye  Hukuk  Mahkemesince  taşınmazların  orman  alanında  kaldığından  bahisle
                  açılan davada ihtiyati tedbir kararının verildiği ve bu kararın tapu siciline işlendiği görülmekle birlikte, adli makamlar-
                  ca  verilen  ihtiyati  tedbir  kararı,  Tasarrufu  Kısıtlanan  Bina,  Arsa  Ve  Arazi  Hakkında  Yönetmelik'  in  8.  maddesinde
                  belirtilen "kanun veya Kanunların verdiği yetkiye dayanarak kamu düzeni koyan mevzuat" kapsamında değerlendiri-
                  lemeyeceğinden, Yönetmeliğin 8. maddesine çerçevesinde taşınmazların kısıtlı olduğunun kabulü mümkün değildir.
                  Bu durumda, Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa Ve Arazi Hakkında Yönetmelik' in 8. maddesi gereğince davacıya ait
                  taşınmazların kısıtlı olduğundan bahisle davayı kısmen kabul eden vergi mahkemesi kararının kabule ilişkin hüküm
                  fıkrasında isabet bulunmamıştır.
                  955  Danıştay 9. Dairesi’nin 24.04.1979 tarih ve E:1977/4165, K:1979/1299 sayılı kararı.
                  956  Danıştay 9. Dairesi’nin, 15.11.1988 tarih ve E:1987/80, K:1988/340 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

                  438 | TBB
   461   462   463   464   465   466   467   468   469   470   471