Page 471 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 471
Muafiyet, İstisna, İndirim ve Kısıtlılık
ve 1/1000'lık imar planının Danıştay tarafından iptal edilmesi sonucu imar durumu-
nun verilmemesi halinde taşınmazın kısıtlı olduğunun kabulü ve emlak vergisinin
1/10 oranında ödenmesi gerektiği” ifade edilmiştir. 965 Aynı şekilde Danıştay 9. Daire-
si tarafından 966 1/5000'lik nazım planın ve 1/1000'lik imar planının Danıştay’ca iptal
edilmesi nedeniyle imar durumu verilemeyen arsanın kısıtlı olduğunun kabulü gerek-
tiği yönünde karar verilmiştir.
1396. Bu noktada, inşaat ruhsatı iptal edilen binaların kısıtlılık hükümlerinden yaralandırıl-
masının mümkün olmadığını, 967 zira inşaata ruhsatının iptalinin imar planları nedeniy-
le değil de ruhsat gereklerine aykırılık gerekçesiyle olduğunu belirtmek de yerinde
olacaktır.
Danıştay 9. Dairesi’nin 30.03.2015 tarih ve E:2011/6445 K:2013/5328 sayılı kararı: … ihtilaf konusu taşınmazın
bulunduğu bölgede orman sınırının hatalı geçirilmesi nedeniyle tekrar plan tadilatı yapıldığı, yapılan plan tadilatına
uygun olarak imar uygulaması çalışmalarının henüz yapılmamış olduğu, plan tadilatına uygun olarak imar uygulaması
çalışması sonuçlandırılmadan söz konusu bölgede inşaat izni verilmediği, davacının taşınmazı üzerinde tasarruf
imkanının bulunmadığı, bu nedenle yukarıda yazılı olan 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesi ile
Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca, davacıya ait taşınmazın kısıtlı
olduğunun kabul edilmesi gerektiği anlaşıldığından, davanın kabulüne karar veren temyize konu vergi mahkemesi
kararı sonucu itibarıyla yerinde görülmüştür.
Danıştay 9. Dairesi'nin 30.5.2013 tarih ve E:2012/10010 K:2013/5329 sayılı kararı: Dosyanın incelenmesinden;
davacının hissedarı olduğu Şenyuva Mah. Uymayan Semt Mevkiinde yer alan 34321 ve 34308 ada 1 parselde bulu-
nan taşınmaza yıllardır yol, elektrik, su ve benzeri hiçbir hizmeti getirilmediği, boş kalmasın diye buğday ekildiği,
davacının gerek imar çalışmalarındaki tıkanıklıklar gerekse taşınmazın etrafındaki ormanlık araziden kaynaklanan
sorunlar nedeniyle son şeklini almadığı halde yüksek rayiç bedel tespit edilmesi nedeniyle çok yüksek tutarlı emlak
vergisi ödemek zorunda kalındığı iddiasıyla idareye başvurarak 2011 yılına ilişkin olarak tahakkuk ettirilen emlak
vergisinin hesaplanmasında kısıtlılık halinin dikkate alınması ve 2010 yılı için fazladan tahsil edilen emlak vergisi
tutarının mahsubu amacıyla yapılan başvurunun reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan davanın
reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. ...Ancak dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; ihtilaf konusu
taşınmazın bulunduğu bölgede orman sınırının hatalı geçirilmesi nedeniyle tekrar plan tadilatı yapıldığı, yapılan plan
tadilatına uygun olarak imar uygulaması çalışmalarının henüz yapılmamış olduğu, plan tadilatına uygun olarak imar
uygulaması çalışması sonuçlandırılmadan söz konusu bölgede inşaat izni verilmediği görülmekte olup mevcut du-
rumda davacının taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarruf imkanının bulunmadığı anlaşıldığından, bu durumda, 1319
sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesine göre davacıya ait taşınmazın kısıtlı olduğunun kabul edilerek
emlak vergisinin 1/10 oranında uygulanması gerekirken kısıtlılık hali gözardı edilerek, davacı tarafından yapılan
başvurunun reddine ilişkin davalı idare işleminde ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin vergi
mahkemesi kararında yasal isabet bulunmamaktadır.
Danıştay 9. Dairesi'nin 30.5.2018 tarih ve E2015/89 K:2018/3714 sayılı kararı: Uyuşmazlık konusu olay, yukarıda
yer verilen mevzuat, içtihat ve yapılan açıklamalara göre, dava konusu arsa vergisinin 1/1000 ölçekli uygulama imar
planında öngörülen fonksiyonlara göre tahakkuk ettirildiği, ancak söz konusu uygulama imar planının dayanağı üst
ölçekli 1/5000'lik nazım imar planının yargı kararıyla iptal edildiği, buna göre 1/5000 ölçekli nazım imar planının ve
bu plana dayalı 1/1000 ölçekli uygulama imar planının dava konusu taşınmaz yönünden tesis edildikleri tarihten
itibaren hükümsüz hale geldiği tartışmasız olup; anılan taşınmaz hakkında ilgili büyükşehir ve ilçe belediyelerince
Danıştay'ın bozma kararı üzerine İstanbul 10. İdare Mahkemesince verilen iptal kararının gerekleri doğrultusunda
yeniden bir düzenleme yapılması ve arsa vergisi açısından da yapılacak bu yeni düzenleme ile getirilecek kullanım
kararları ve yapılaşma koşulları doğrultusunda arsa vergisi tarhiyatı yapılması gerektiğinden bu durum dikkate alın-
madan davacılar adına ödeme emri düzenlenmesinde ve bu ödeme emrine karşı açılan davayı reddeden Vergi Mah-
kemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 20.04.2010 tarih ve 289 sayılı özelgesinde ise; İmar planı bulunmadığı için imar
durumu verilmemesi, kısıtlılık uygulanacak bir durum olarak belirlenmediğinden, bu taşınmazlar için kısıtlı emlak
vergisi uygulanması mümkün bulunmamaktadır, denilmektedir.
965 Danıştay 9. Dairesi’nin 20.03.2002 tarih ve E:2000/1456, K:2002/906 sayılı kararı.
966 Danıştay 9. Dairesi’nin 23.05.2002 tarih ve E:2000/1573, K:2002/2602 sayılı kararı.
967 İstanbul Defterdarlığı’nın B.07.4.DEF.0.34.12.2-EMLK:50-12183 sayılı özelgesi.
TBB | 443