Page 483 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 483
Muafiyet, İstisna, İndirim ve Kısıtlılık
1429. Maddeye göre; bir taşınmaza kısıtlılık uygulanması için, imar planlarında resmi
yapılara veya umumi hizmetlere ayrılmış olması ve bu nedenle inşaat yapılmasına izin
verilmiyor olması aranacak olan iki temel kriteri oluşturmaktadır.
1430. İmar planlarında resmi yapılara ve umumi hizmetlere ayrılmış olmayan taşınmazlar
için; bu sebeple değil de başka bir sebepten ötürü inşaat izni verilmeyen arsalar ile
esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binalar için kısıtlılık uygulama-
sı söz konusu olamayacaktır. Nitekim bir özelgede: “İmar planlarında, resmi yapılara,
tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazaryeri,
hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat
yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin
verilmeyen binaların tasarrufunun kısıtlanmış sayıldığı, bu nedenle parselasyon planı
ile sosyal kulüp ve yönetim merkezi ve ısı merkezi olarak ayrılan ve yapılaşma hakkı
bulunan taşınmaz için kısıtlı vergi uygulanması mümkün olmadığı” 989 belirtilmiştir. Bu
konu ile ilgili bir Danıştay kararı da 990 mesken olarak özel şekilde kullanılacak nitelik-
te bina yapımı yasaklanmakla beraber otel, motel, gazino gibi umumun faydalanması
olanağı bulunan bina yapımının engellenmediği anlaşıldığından, bu yerlerin 1319
sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesi hükümlerine göre tasarrufu kısıtlı
yerlerden sayılmasına olanak bulunmadığı yönündedir.
1431. Bir taşınmazın tasarrufu tamamen kısıtlanmış olabileceği gibi kısmen de kısıtlanmış
olabilir. Bu durumda kısıtlamaya konu taşınmaz için hesaplanan vergiden sadece
kısıtlı kısma isabet eden verginin hesaplanarak bu miktarın 9/10 unun tecil işlemine
tâbi tutulması, kalan miktarın ise tahsil edilmesi gerekir 991 . Bu hususta 10 Seri No.lu
Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerek-
lidir.
989 Gelir İdaresi Başkanlığının 20.06.2007 tarihli ve 55393 sayılı özelgesi. Ayrıca, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın
21.04.2010 tarih ve 50 sayılı özelgesine göre; Nazım İmar Planında kısmen imar yolu, kısmen düşük yoğunluklu
konut alanında kalan taşınmazda (binada), imar yoluna ayrılması nedeniyle esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına
izin verilmemekte ise bu taşınmazın emlak vergisinin sadece imar yoluna ayrılan bölümüne tekabül eden kısmı için
kısıtlı vergi uygulanması gerekmektedir. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 21.02.2013 tarih ve sayılı 66813766-
175.01[30-2012/18]-91 özelgesi: …gayrimenkulünüzün ilgili planda tarım alanı olarak ayrılması tasarrufunun kısıt-
lanmış sayılmasını gerektirmediğinden, söz konusu taşınmaz için kısıtlı vergi uygulanması mümkün bulunmamakta-
dır.
990 Danıştay 9. Dairesi’nin 31.03.1987 tarih ve E:1985/1259, K:1987/1049 sayılı kararı.
991 Danıştay 9. Dairesi’nin 13.2.2007 tarih ve E:2005/3013, K:2007/356 sayılı kararı, bir kısmı otopark ve spor
tesisinde kalan taşınmazın konut alanında kalan kısmı açısından herhangi bir yapılaşma yasağı bulunmadığı ve bu
kısmın kısıtlılık hükümlerine tabi olmadığı yönündedir.
Danıştay 9. Dairesi’nin 02.10.2018 tarih ve E:2015/9323 K.2018/5825 sayılı kararı: Ancak, yukarıda yer verilen,
"Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik"in 2. maddesi hükmü dikkate alındığında, taşınmazla-
rın, nazım imar ve uygulama planlarında, kısmen sosyal tesis, kısmen de yol alanında kalmış olduğu idarece beyan
edilmiş olmasına karşın, dava konusu ihbarnamelerden, söz konusu taşınmazlar için kısıtlılık hükümleri uygulanıp
uygulanmadığı anlaşılamadığından, mahkemece bu husus araştırılıp, karar verilmesi; yeniden verilecek kararda da,
yukarıda yer verilen, 1319 sayılı Kanunun 33 ve 19. maddelerinde düzenlenen, vergi mükellefiyetinin, vergi değerini
tadil eden sebeplerin doğması halinde, bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi takip eden bütçe yılından itibaren başla-
yacağı hükmü uyarınca, dava konusu taşınmazların bulunduğu alanı da kapsayan imar planlarının 2010 yılı içinde
kabul edilmesi karşısında, arsa vergisinin 2011 yılından itibaren istenebileceği hususu da göz önüne alınmalıdır.
TBB | 455