Page 600 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 600
Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması
bulunmaktadır. Alacaklı amme idaresinin ortaklığa yönelmesi sadece, genel hükümler
çerçevesinde ortaklığın feshini isteme imkânı vermekte olup ortağın şahsi borcu için
ortaklık payı üzerine haciz veya ihtiyati haciz uygulanması mümkün değildir. Ancak,
şirket ortağının diğer alacaklıları daha önce şirketin feshini istemişlerse, alacaklı ida-
renin bu isteme iştirak edebileceği ve bu takdirde amme alacağında rüçhan (öncelik)
hakkı esası dahilinde işlem yapılabileceği gözden kaçırılmamalıdır.
1803. Sermaye şirketlerinde, vergi borçlusu ortağın sermaye payı hacze veya ihtiyati hacze
konu olabilirken; şahıs şirketlerinde, bu durum yerine, ortaklığın feshi söz konusu
olmaktadır. Ortaklığın feshine, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre mahkemece
karar verilmektedir.
1804. Ortaklığın feshini isteyebilmek için, borçluya ait mal bulunmaması veya borçlunun
malının borcu karşılamaya yetmemesi yahut borçlu veya ortaklığın bu Kanuna göre
teminat göstermemiş olması gerekir.
1805. Emlak vergisi yönünden değerlendirme yapıldığında, bu koruma hükmünün
uygulanmasının çok da mümkün olmadığı görülebilmektedir. Emlak vergisi bakımın-
dan öngörülen eski malikle yeni malikin birlikte sorumluluğu hali vergi alacağının ko-
runmasına yönelik en büyük güvenceyi oluşturduğundan, alacağın korunması hüküm-
lerinin uygulanması yerine bu kişiler hakkında cebri icra işlemlerine geçilmesi alaca-
ğın korunması bakımından daha etkili olacaktır.
3.1.8. Özel Sorumluluk Halleri
1806. 6183 sayılı Kanun, kamu borcunun ödenmemesi nedeniyle borçlu dışındaki şahıslar
hakkında özel sorumluluk halleri düzenlemiş bulunmaktadır. Bu sorumluluk hallerin-
den başka Emlak Vergisi Kanunu tarafından da düzenlenmiş sorumluluk halleri var-
dır. Bu sorumluluk halleri aşağıda incelenmektedir.
3.1.8.1. Tasfiye Halinde Görevlilerin Sorumlulukları
1807. 6183 sayılı Kanun’un 32’nci maddesine göre, tüzel kişilerin tasfiyesinde, bunların
borçlu bulundukları kamu alacaklarını ödenmesi ve bu konudaki ödevleri tasfiye me-
murlarında, tüzel kişiliği olmayan ortaklıklarla yabancı kurumların Türkiye’deki şube,
ajans ve temsilciliklerinin tasfiyesinde, bunların ödevleri tasfiyeyi yürütenlerde bu-
lunmaktadır.
1808. Kanun’un 33’ücnü maddesi uyarınca, bu şahıslar, tasfiyenin başladığını 3 gün içinde
ilgili idareye bildirmek zorundadırlar. Tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler, ka-
mu idarelerinin her türlü alacaklarını ödemeden veya ödemek üzere ayırmadan önce,
tasfiye sonucunda elde edileni dağıtamazlar veya bunlar üzerinde herhangi bir şekil-
de tasarrufta bulunamazlar. Aksi halde, tahakkuk etmiş ve edecek kamu alacakların-
dan şahsen ve müteselsilen sorumlu olurlar.
572 | TBB