Page 682 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 682

Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması

                  zanılması halinde bu tarihten sonraki döneme ait verginin eski malik olan kişi adına
                  tarhiyatının yapılması mükellefiyette hatadır. 1499
           2049.  Vergi mükellefi olmasına rağmen  vergi sorumlusu olmayan  mükellefler  bakımından
                  cezanın  muhatabı  vergi sorumlularıdır. 1500   Bu  cezaların  mükellefler  adına  tarh  edil-
                  mesi veya onlardan tahsil edilmek istenmesi de mükellefiyette hatadır. Ölen kişi hak-
                  kında ceza kesilmesi de mükellefiyette hatadır.
           2050.  Emlak Vergisi Kanunu’nun 13’üncü maddesi mükellefiyette hata konusunda da özel
                  bir durum göstermektedir. Bu maddeye göre; mülkiyeti ihtilâflı bulunan arazi için mu-
                  tasarrıfı bulunmayan kişiler tarafından ödenen arazi vergileri ihtilâfın ödeme yapan
                  aleyhine sonuçlanması halinde ihtilâfla ilgili bulunanların karar tarihinden itibaren bir
                  yıl içerisinde başvurmaları şartıyla kendilerine red ve iade olunur. Bu durumda mülki-
                  yeti ihtilaflı olan taşınmaz bakımından hak sahibinin ve bu nedenle de mükellefin kim
                  olduğunun belediyece tespiti mümkün değildir. Bu durum ancak mahkemece verile-

                  1499  Danıştay 9. Dairesi’nin 17.12.2016 tarih ve E:2013/6311 K:2016/520 sayılı kararı: 213 Sayılı Vergi Usul Kanu-
                  nu'nun 116. maddesinde vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden
                  haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış ve bu hatalar, hesap hataları ve vergi-
                  lendirme hataları başlığı altında 117 ve 118. maddelerde ayrı ayrı düzenlenmiştir. Vergilendirme hatalarına dair 118.
                  maddede; bir verginin, asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi veya alınması durumu, mükellefin şahsında
                  hata; açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınması duru-
                  mu ise mükellefiyette hata olarak nitelendirilmiş, maddenin 3. bendinde; açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya
                  vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınması,
                  mevzuda hata olarak tanımlanmıştır. ...Mükelleflerin vergi, resim ve harçların tarh, tahakkuk ve tahsili üzerine süresi
                  içinde vergi mahkemesinde dava açma hakları bulunduğu gibi, tarhiyatta vergi hatası bulunduğunun iddia edilmesi
                  halinde Vergi Usul Kanununun 116. ve müteakip maddelerine göre düzeltme ve şikayet yoluna başvurmak suretiyle
                  vergi  hatasının giderilmesini  yetkili  idari  mercilerden  istemek  ve  isteğin  reddi  halinde  bu  işleme  karşı  dava  açma
                  hakları da bulunmaktadır. ...1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun mükellef başlığını taşıyan 3. maddesinde, bina
                  vergisini, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bunlara malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği,
                  4. maddesinin ( a ) bendinde ise devlete ait binaların bina vergisinden daimi olarak muaf olduğu hükme bağlanmıştır.
                  ...Türk Medeni Kanunu'nun 794. maddesinde, intifa hakkının taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir malvarlığı üzerin-
                  de kurulabileceği, aksine düzenleme olmadıkça bu hakkın, sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağla-
                  yacağı; 795. maddesinde, intifa hakkının, taşınırlarda zilyetliğin devri, alacaklarda alacağın devri, taşınmazlarda tapu
                  kütüğüne  tescil  ile  kurulacağı  belirtilmiştir.  ...Bu  hükümlerden  bina  vergisini,  binanın  malikinin  ödeyeceği,  maliki
                  bulunan taşınmazlarda intifa hakkı tesis edilmesi halinde emlak vergisini maliki yerine intifa hakkı sahibinin ödeye-
                  ceği, ancak taşınmazın malikinin ve intifa hakkı sahibinin bulunmaması halinde taşınmaza malik gibi tasarruf edenle-
                  rin ödeyeceği sonucuna varılmaktadır. ...Dosyasının incelenmesinden; Hazineye ait İzmir İli, Aliağa İlçesi, Çakmaklı
                  Köyü sınırları içinde kalan 70.998,65 m2 lik deniz dolgusu alanında, alınan iki adet izin ve ruhsat kapsamında davacı
                  şirket tarafından inşa edilen iskele ile dolgu alanının Milli Emlak Genel Müdürlüğünce davacı şirkete tahsis edildiği ve
                  münhasıran davacı şirketin tasarrufunda olan bu alanın, davacı şirket tarafından malik gibi kullanıldığından bahisle
                  söz konusu taşınmazlar için emlak vergisi mükellefiyeti tesis edildiği anlaşılmaktadır. ...Olayda, sözü edilen taşınmaz-
                  ların, su ve dolgu alanında kaldığı, özel mülkiyete konu olamayacağı, tapu kaydının bulunmadığı, devletin hüküm ve
                  tasarrufu altında  olduğu  hususları sabittir. Bu  sebeple davacının  söz konusu taşınmazlar  üzerinde  mülkiyet,  intifa
                  veya herhangi bir irtifak hakkına sahip olması mümkün bulunmamaktadır. Taraflar arasında yapılan kira sözleşmesi
                  niteliğindeki kullanma izin sözleşmesi de bu durumu değiştirmemektedir. Öte yandan devletin hüküm ve tasarrufu
                  altındaki taşınmazlar üzerinde davacının malik gibi tasarruf ettiğinden de söz edilemeyecektir. ...Yukarıda belirtilen,
                  bir  verginin  asıl  borçlusu  yerine  başka  bir  kişiden  istenmesi  veya  alınmasının mükellefin  şahsında  hata,  vergiden
                  muaf tutulan kişilerden vergi alınmasının mükellefiyette hata, açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden
                  müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasının ise,
                  mevzuda hata olduğuna yönelik Yasa hükmü gereği verginin asıl borçlusu yerine davacıdan istendiğinin veya alındığı-
                  nın ya da taşınmazların muafiyet kapsamında olduğunun kabulü halinde vergi hatası bulunduğunun da kabulü ge-
                  rekmektedir. ...Öte yandan davacı şirket adına, aynı alan sebebiyle 2012 yılı için tahakkuk ettirilen emlak vergisi ve
                  tabiat kültür varlıkları katkı payının iptali istemiyle açılan davayı kabul eden İzmir 4. Vergi Mahkemesi'nin 31.12.2012
                  tarih  ve  E:2012/163,  K:2012/1761  Sayılı  kararının,  Danıştay  Dokuzuncu  Dairesinin  10.11.2015  tarih  ve
                  E:2013/5719, K:2015/13105 Sayılı kararı ile onandığı görülmektedir. Bu durumda davanın, vergi mahkemesince
                  uyuşmazlığın çözümünün hukuki yoruma bağlı olduğu ve vergi hataları için öngörülen idari başvuru yolu izlenerek
                  çözümünün mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmesinde isabet bulunmamaktadır.
                  1500  Cezanın muhatabı, Vergi Kabahatleri ve Cezaları bölümünde incelenmiştir.

                  654 | TBB
   677   678   679   680   681   682   683   684   685   686   687