Page 684 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 684
Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması
yılında yapıldığı taşınmazın 2016 yılına ait vergisinin önceki malik adına tarh edilmesi
ve ondan istenilmesi, kamulaştırılan taşınmazın vergisinin malikinden istenilmesi,
belediye ve bu mücavir alanı sınırları içinde bulunan arazisinin toplam vergi değerinin
10.000 TL’sine istisna uygulanmayarak verginin tahakkuk ve tahsil edilmesi, aynı
şekilde bu istisna meblağının eksik veya fazla uygulanması, kendisine bakmakla mü-
kellef kimsesi olup on sekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere hiçbir geliri
olmadığını belgeleyenlerin, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik ku-
rumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların, gazilerin, engellilerin, şehitlerin dul
ve yetimlerinin 200 m yi aşmayan konutları için vergi tahakkuk ve tahsil edilmesi
2
veya 200 m yi aşan konutlar için vergi tahakkuk ve tahsil edilmemesi ve benzeri gibi.
2
2.1.1.2.3. Mevzuda Hata
2054. Mevzuda hata; açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna
bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi
veya alınmasıdır. 1504
2055. Bu hususta yapılan hata verginin konusunda 1505 yapılan hatadır. Emlak Vergisi
Kanunu’nun 1’inci ve 12’nci maddeleri uyarınca emlak vergisinin konusu Türkiye’de
bulunan bina, arsa ve arazilerdir. 1506 Kanun tüm bina, arsa ve arazilerin emlak vergi-
sine konu olmasını düzenlemiş olmasının yanında bir kısım bina, arsa ve arazileri
emlak vergisinden muaf tutmuştur. 1507 Gerek Emlak Vergisi Kanunu tarafından ve
gerekse diğer özel kanunlar tarafından muafiyet tanınan taşınmazlara muafiyet uygu-
lanmaması, 1508 muafiyet koşullarının taşınmamasına veya kaybedilmesine rağmen
muafiyet uygulanması veya muaf değilken muafiyet kazanan taşınmaza muafiyet
uygulanmaması durumlarında mevzuda hata gerçekleşmiş olabilir.
1504 Danıştay 3. Dairesi’nin 17.06.1996 tarih ve E:1995/4818, K:1996/2391 sayılı kararı; vergiyi doğuran olayın
zorunlu ve haklı nedenlerden dolayı bütün sonuçları itibariyle ortadan kalkması veya geri alınması durumunda yü-
kümlünün olaya dayanarak ödemiş olduğu vergilerin kendisine ödenmesi hakkaniyete uygun olduğu yönündedir.
1505 Danıştay 3. Dairesi’nin 05.04.2001 tarih ve E: 2000/254, K:2001/1202.sayılı kararında; davanın esasını teşkil
eden vergilendirme işleminin dayanağı olan kanun hükmünün işlem tarihinde yürürlükte bulunduğu ve vergilendirme
işleminin de yürürlükte olan mevzuata uygun olarak yapıldığında kuşku bulunmadığı, vergilendirme işleminin daya-
nağı olan yasa maddesi hükmünün sonradan Anayasa Mahkemesince iptali açık olarak vergi konusu olmayan gelir
üzerinden vergi istenilmesi veya alınması anlamına gelmeyeceğinden "mevzuda" hata olarak nitelendirilmesi sonucu
düzeltme isteminin reddi yolundaki işlemi iptal eden vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmediği belir-
tilmektedir.
1506 Bu konu Emlak Vergisinin Konusu bölümünde ayrıntılı olarak incelenmiştir.
1507 Bu konular Muafiyet, İstisnalar, İndirim ve Kısıtlılık bölümünde incelenmiştir.
1508 Danıştay 4. Dairesi’nin 12.12.2002 tarih ve E:2001/4690, K:2002/3792 sayılı kararında; vergiden muaf veya
istisna olmayı gerektiren şartların bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlığın hukuki nitelikte olduğu, çözümünde
süresinde açılacak bir dava ile mümkün bulunduğundan dava açma süresinden sonra düzeltme şikâyet konusu
edilip, başvurunun reddi üzerine açılacak davada incelenmesinin mümkün olmadığı, belirtilmektedir. Bu nedenle
muafiyetin şartlarının gerçekleştiği yönünde uyuşmazlık bulunmadığı halde muafiyet uygulanmamışsa bu husus vergi
hatası olarak kabul edilmelidir. Muafiyet şartlarındaki uyuşmazlık ise hukuki uyuşmazlıktır ve yargı organlarınca
giderilmelidir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 15.11.1991 tarih ve E:1991/25, K:1991/102 sayılı
kararı; imar planı değişikliği ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını koruma yüksek kurulu kararı nedeniyle tasarrufu
kısıtlanan taşınmaz için ödenen vergide hata bulunduğu iddiasının, vergi düzeltme istemine konu yapılabileceği ve bu
konuda açılan davanın esasının incelenmesi gerektiği, yönündedir.
656 | TBB