Page 692 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 692
Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması
2.1.4. Şikâyet Yolu ile Müracaat
2083. İdarece re’sen mükellef aleyhine düzeltme yapıldığı takdirde mükellefin bu işleme
karşı 30 gün içerisinde dava açabileceği, idarece mükellefin talebine 60 gün içerisin-
de cevap verilmezse 60 günün bittiği tarihten itibaren kalan dava açma süresi içinde
işleme karşı dava açılabileceği, hakkında işlem tesis edilen mükellef tarafından bu
işleme karşı dava açma süresinde müracaat yapılmış olup da bu talep reddedilmişse
ilk tebliğden müracaat süresine kadar geçen sürenin, dava açma süresinden düşül-
mesiyle kalan süre içerisinde talebin reddine karşı tebliğden sonra dava açabileceği
belirtilmişti. Ayrıca Vergi Usul Kanunu’nun 124’üncü maddesinin dava açma süresi
geçtikten sonra yapılan düzeltme taleplerinin reddine ilişkin ayrı bir müracaat yolu
düzenlediğine de değinilmişti.
2084. Vergi Usul Kanunu’nun 124’üncü maddesine göre, vergi mahkemesinde dava açma
süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanlar şikâyet yolu ile Ma-
liye Bakanlığına müracaat edebilirler. 1523 Bu madde gereğince il özel idare vergileri
hakkında valiliğe ve belediye vergileri hakkında belediye başkanlığına müracaat edilir.
2085. Emlak vergisi yönünden şikâyet yolu ile müracaat Belediye Başkanına yapılır.
Belediye başkanı tarafından şikâyetin reddi halinde bu hususun mükellefe tebliğin-
den itibaren bu red işlemine karşı 30 gün içerisinde dava açılabilir. Bununla birlikte
belirtmek gerekir ki; uygulamada Belediye Mali Hizmetler Müdürünün işlemine karşı
Belediye Başkanlığına değil de Maliye Bakanlığı’na müracaat yapılabilmekte ve hak
kayıplarına neden olunabilmektedir. 1524 Aynı şekilde Belediye Başkanlığına yapılan
müracaata da Belediye Başkanı tarafından değil de Mali Hizmetler Müdürü tarafın-
dan usule aykırı bir şekilde cevap verilmektedir. Bazı durumlarda ise dava açma sü-
resi geçtikten sonra yapılan müracaatlara ilişkin red işlemlerine karşı Belediye Baş-
kanlığına şikâyet yolu izlenilmeksizin doğrudan dava açma yoluna gidilmektedir ve bu
durumda mahkemelerce idari merci tecavüzü 1525 olduğu yönünde karar verilerek
1523 Danıştay 7. Dairesi’nin 11.06.2001 tarih ve E:2000/1631, K:2001/2097 sayılı kararı; vergi mahkemesinde dava
açma süresi geçtikten sonra vergi dairesine yapılan başvuruların Vergi Usul Kanunu’nun 124’üncü maddesi kapsa-
mında incelenmesi gerektiği, yönündedir.
1524 Danıştay 9. Dairesi’nin 21.01.2009 tarih ve E:2007/4737, K:2009/61 sayılı kararında; düzeltme isteminin vergi
hatalarını düzeltme yetkisi bulunmayan idareye yapılması üzerine tesis edilen işlem üzerine yapılan şikâyet başvuru-
sunun reddine dair işlemin, tekemmülü doğru olarak gerçekleşmediğinden dava konusu edilmesine ve Mahkemece
işin esasına girilerek karar verilmesine olanak bulunmadığı, ancak davacıların beş yıllık zamanaşımı süresi içinde
yetkili olan vergi dairesi müdürlüğünden düzeltme isteminde bulunabilecekleri, belirtilmiştir.
1525 İdari merci tecavüzüne ilişkin İlk İnceleme başlığında açıklamalara yer verilmiştir.
Danıştay 9. Dairesi’nin 11.10.2006 tarih ve E:2005/3179 K: 2006/3791 sayılı kararı: … davacıya ait zeytinlik vas-
fındaki taşınmaz için 2004 yılında emlak vergisinin fazla tahsil edildiği ve fazlaya ilişkin kısmın düzeltilerek iadesi
istemiyle Bornova Belediye Başkanlığı Gelir Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunun, gelir müdürlüğünce başvurunun
reddi üzerine Maliye Bakanlığına şikayet yoluyla başvurulduğunun ve Maliye Bakanlığınca istemin reddi üzerine dava
açıldığının anlaşıldığı, ancak gelir müdürlüğüne yapılan düzeltme talebinin reddi üzerine bir üst mercii olan Bornova
Belediye Başkanlığına şikayet yoluyla başvurulması ve istemin reddi durumunda dava açılması gerekirken yetkili ve
görevli olmayan Maliye Bakanlığına müracat edilerek alınan ret cevabı üzerine açılan davada mercii tecavüzü bulun-
duğu gerekçesiyle dava dilekçesi ve eklerinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-e maddesi uyarınca
görevli ve yetkili Bornova Belediye Başkanlığına tevdii kararının onanmasına ilişkindir. Danıştay 9. Dairesi’nin
E:2005/3180 K: 2006/3792 sayılı karar da aynı yöndedir.
664 | TBB