Page 693 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 693
Emlak Vergisi Uyuşmazlıklarının Çözümü
dilekçeler Belediye Başkanlığına gönderilmekte ve böylece uyuşmazlığın çözümü ge-
cikmektedir.
2086. Şikâyet yoluna başvurabilmek için dava açma süresinin geçmiş olması ve başvurunun
reddedilmesi ya da başvuruya 60 gün içerisinde cevap verilmeksizin başvurunun
zımnen reddi gereklidir. 1526
2086.1. Şikâyet yoluyla Belediye Başkanlığı’na başvurabilmek için öncelikle Mali Hizmetler
Müdürlüğünce verilmiş bir red veya zımnen red işlemi bulunmalıdır. Mali Hizmetler
Müdürlüğünce kesin ve yürütülmesi gerekli olmayan bir cevap verilmişse bu cevaba
karşı şikâyet yoluyla müracaat yapılamaz, kesin ve yürütülmesi gerekli olan nitelikte
bir cevabın verilmesi veya zımnen red süresinin dolması beklenir. 1527
2086.2. Bununla birlikte dava süresi içerisinde yapılan müracaatların reddine karşı da şikâyet
yoluna gidilmesi de mümkündür ancak bu durumda doğrudan dava da açılabileceğini
ve dava süresinden sonra yapılan düzeltme işlemlerinin reddine karşı şikâyet yoluna
başvurulmadıkça dava açılamayacağını da belirtmek gereklidir. 1528
2087. Ancak yapılan ilk düzeltme başvurusuna karşı red cevabı Belediye Başkanlığı
tarafından verilmişse, bu durumda şikâyet mercinin görüşü açıklık kazanmış oldu-
ğundan başvuru yolu tüketilmiştir ve bu durumda Belediye Başkanlığının cevabına
karşı 30 gün içerisinde doğrudan dava açılabilir. 1529
2088. Yapılan düzeltme başvurusunun reddi üzerine ne kadar süre içerisinde şikâyet
başvurusunda bulunabileceğine ilişkin kanunda herhangi bir düzenleme bulunma-
maktadır. Ancak bu hususta İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 11’inci maddesi göz
önünde bulundurulduğunda, bu madde dava açmadan önce üst makama dava açma
süresi içerisinde başvurulabileceğini düzenlemektedir. 1530 Dava açma süresinden
1526 Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 11.06.1999 tarih ve E:1998/379, K:1999/349 sayılı kararı;
şikâyet başvurusunun zımnen reddi üzerine 30 günlük sürede açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddinde hukuka
uygunluk bulunmadığı, yönündedir.
1527 Danıştay 7. Dairesi’nin 12.06.2000 tarih ve E:1999/2360, K:2000/1909 sayılı kararı; idareye tanınan yasal
cevap verme süresi dolmadan dava açılır ve dava reddedilirse yeni bir idari dava açma süresinin işlemesine olanak
bulunmadığı, yönündedir.
1528 Danıştay 7. Dairesi’nin 20.01.1995 tarih ve E:1992/7719, K:1995/83 sayılı kararında; başvuru hakkının dava
açma süresini geçirenlere tanındığına göre; süreyi geçirmeyenlerin bu haktan öncelikle yararlanabilecekleri sonucu-
na varıldığı, mahkemece, dava açma süresi geçirildikten sonra mükelleflerin düzeltme ve şikâyet yoluna başvurmala-
rının mümkün olduğu gerekçesiyle davanın reddedilmesinde isabet görülmediği, belirtilmektedir.
1529 Danıştay 9. Dairesi’nin 14.3.2016 tarih ve E:2015/13875, K:2016/1351 sayılı kararı: Olayda davacının başvu-
rusunun … Belediye Başkanlığına hitaben yapıldığı ve ret işleminin de anılan mercii tarafından gerçekleştirildiği
dikkate alındığında davacı başvurusunun şikayet merci olan Belediye Başkanlığınca reddedilmiş olması nedeniyle
aynı makama ayrıca şikayet yoluyla gidilmesine gerek bulunmadığından dava dilekçesinin Mahkemece merciine
tevdiine karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk görülmemiştir.
Danıştay 7. Dairesi’nin 23.12.2003 tarih ve E:2003/2030, K:2003/5179 sayılı kararı; davacıların, 21.11.2002
tarihinde yaptıkları düzeltme başvurusu, idari dava açma süresinin geçirilmesinden sonra yapılmış olduğundan, bu
başvurunun reddi üzerine şikâyet yoluyla Maliye Bakanlığına gidilmesi gerekli ise de; dosya içerisinde bulunan
10.7.2002 gün ve 030745 sayılı yazısında, Maliye Bakanlığı (Gelirler Genel Müdürlüğü)benzer bir olayla ilgili olarak
görüşünü açıklamış bulunduğundan, bu yola gidilmeden davanın açılmış olması, mahkemece işin esasının incelen-
mesine engel değildir, denilerek düzeltme konusu işlemle ilgili olarak şikâyet yoluyla başvurulacak merciinin görüşü-
nün açıklanmış olması durumunda şikâyet yoluna gidilmeksizin dava açılması uygun bulunmuştur.
1530 Danıştay 4. Dairesi’nin 03.02.2005 tarih ve E:2004/1655, K:2005/146 sayılı kararı; 2577 sayılı Kanun’un üst
TBB | 665