Page 695 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 695

Emlak Vergisi Uyuşmazlıklarının Çözümü

           2090.  Düzeltme  ve  şikâyet  başvurusundan  sonra  açılacak  davalar  bu  işlemlerin  iptaline
                  ilişkindir. 1534  Bu nedenle bu işlemlerin aleyhine açılan davalarda başvuru kapsamın-
                  da olmayan hususların incelenmesine olanak bulunmamaktadır. 1535

                  2.1.5.    Düzeltmeye Konu Edilemeyecek İşlemler
           2091.  Vergi  hatalarının  neler  olduğu,  ne  şekilde  ortaya  çıkarılıp  nasıl  düzeltilebileceği
                  açıklanmış olmakla birlikte vergi hatalarının ve düzeltme işleminin sınırının daha da
                  iyice  belirlenmesi  açısından  vergi  hatası  kapsamında  değerlendirilemeyecek  ve  bu
                  nedenle de düzeltmeye konu edilemeyecek işlemlere de değinmek gereklidir.

           2092.  Vergi Usul Kanunu’nun 121’inci maddesine göre, idarece tereddüt edilmeyen açık ve
                  mutlak vergi hataları re'sen düzeltileceği ve kanunun 125’inci maddesi uyarınca, ver-
                  gi mahkemesi, bölge idare mahkemesi ve Danıştay nezdinde yargılaması sonuçlan-
                  mış ve yargı kararları kesinleşmiş olan konularda da vergi hataları, hakkında anılan
                  yargı mercileri tarafından bir karar verilmemiş olması şartı ile düzeltilebileceğine yu-
                  karıda  değinilmiştir.  İşte  bu  iki  hükmün  birlikte  değerlendirilmesi  ile  hangi  hallerin
                  düzeltmeye konu olabileceği, hangilerinin olamayacağı tespit edilebilecektir.
           2093.  Öncelikle düzeltmeye konu edilebilecek işlemlerin vergi dairesine, belediyeye, ait olan
                  işlemler olduğunun unutulmaması gerekmektedir. Bu nedenle vergilendirme işlemin-
                  de  matrahın  değerine  esas  olacak  takdir  komisyonu 1536   kararları  ile  birim  maliyet


                  2577 sayılı Yasanın 7’nci maddesi uyarınca tebliğinden başlayarak 30 gün içinde vergi mahkemesinde açılacak iptal
                  davasına konu edilebileceği, şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemlere karşı dava açma süresinin ise
                  istemin reddedilmiş sayıldığı tarihi izleyen günden başlatılarak hesaplanacağı, 30 günlük dava açma süresi geçiril-
                  meden açılan davanın esasının incelenmesi gerekirken süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki kararda hukuka uygun-
                  luk görülmediği, belirtilmektedir.
                  1534  Danıştay 7. Dairesi’nin 31.12.2004 tarih ve E:2001/2220, K:2004/3472 sayılı kararı; dava açma süresi geçiril-
                  dikten sonra yapılan vergi hatalarının düzeltilmesi isteminde dava konusu idari işlemin, düzeltme isteminin reddine
                  ilişkin vergi dairesi işlemine karşı şikâyet yoluyla yapılacak başvuru sonucu tesis edilecek ret işlemi olduğu, yönünde-
                  dir.
                  1535  Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 08.03.1996 tarih ve E:1994/602, K:1996/77 sayılı kararında;
                  düzeltme ve şikayet başvurusunda yer almayan bir hususun dava kapsamına dahil edilmesinin mümkün olmadığı,
                  belirtilmiştir.
                  1536  Takdir komisyonunun oluşumu Matrah bölümünde incelenmiştir. Burada hatırlatılması gereken Takdir Komisyo-
                  nunun, belediyenin bir organı olmadığıdır.
                  Danıştay 9. Dairesi’nin 21.10.1999 tarih E:1999/745, K:1999/3699 sayılı kararında; takdir komisyonu kararındaki
                  değerin  düşük  veya  yüksek  olduğu  yolundaki  iddiaların  hukuki  ihtilaf  niteliği  taşıdığı  ve  ancak  komisyon  kararının
                  tebliği  üzerine  süresinde  vergi  mahkemesinde  açılmış  bir  davada  incelenebileceği  bu  durumda  kesinleşen  değer
                  yerine kaim olmak üzere düzeltme hükümleri uyarınca yeniden birim değer takdir edilmesinde hukuka uyarlık bulun-
                  madığı, belirtilmiştir.
                  Danıştay 9. Dairesi'nin 28.3.2016 tarih E: 2013/8050 K:2016/2046 sayılı kararı: Bu durumda, geçici takdir komis-
                  yonunun 2009 yılında verdiği kararın kesinleştiği anlaşılmış olup, Anayasa Mahkemesi'nin takdir komisyonu kararına
                  karşı mükelleflerce dava açma hakkına ilişkin olarak verdiği iptal kararının, ilgili kanun maddesinin iptal edilmesin-
                  den önce kesinleşen takdir komisyonu kararına uygulanmasına hukuki olanak bulunmadığından ve davacı şirketin
                  24.05.2012 tarihinde yaptığı başvuru, esasen kesinleşmiş bulunan takdir komisyonu kararında belirlenen değerlerin
                  yeniden belirlenmesi amacına yönelik olduğundan; davanın, 2009 yılında takdir edilen asgari arsa metrekare birim
                  değerlerinin, davacı şirkete ait fabrika sahasındaki taşınmazlar için uygulanamayacağı belirtilerek, söz konusu taşın-
                  mazlara ait emlak vergi değerlerinin parseller itibariyle yeniden belirlenmesi istemiyle 24.05.2012 tarihinde yapılan
                  başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle ilgili kısmının açıklanan gerekçeyle reddi gerekirken, keşif
                  ve  bilirkişi  incelemesi  yaptırmak  suretiyle  davanın  bu  kısmının  kabulüne  karar  veren  Vergi  Mahkemesi  kararında
                  yasal isabet bulunmamaktadır.

                                                                                    TBB | 667
   690   691   692   693   694   695   696   697   698   699   700