Page 730 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 730

Açıklamalı ve İçtihatlı Belediyelerde Emlak Vergisi Uygulaması


                  b)  33  üncü  maddenin  (1)  ila  (7) numaralı  fıkralarında  yazılı  vergi  değerini  tadil  eden  sebeplerle  bildirim  verilmesi
                  icabeden hallerde, vergi değerini tadil eden sebeplerin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılı Ocak ayı içinde,
                  vergi  değerini  tadil  eden  sebep  yılın  son  üç  ayı  içinde  vuku bulmuş  ve  bildirim,  vergi  değerini  tadil  eden  sebebin
                  meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılda verilmiş ise bildirimin verildiği tarihte,
                  c) 33 üncü maddenin (8) numaralı fıkrasında yazılı hallerde, takdir işlemlerinin yapıldığı bütçe yılını takip eden yılın
                  Ocak ve Şubat aylarında,
                  29 uncu maddeye göre hesaplanan vergi değeri esas alınarak yıllık olarak tarh olunur. Bildirim posta ile gönderilmiş
                  ise vergi, bildirim verme süresinin son gününü takip eden yedi gün içinde tarh olunur. Bu suretle tarh olunan vergiler,
                  tarh edilen tarihte tahakkuk etmiş sayılır ve mükellefe bir yazı ile bildirilir.
                  Yapılan tarh ve tahakkuku takip eden yıllarda, 29 uncu maddeye göre tespit edilen vergi değeri üzerinden hesapla-
                  nan emlak vergisi, her bütçe yılının başından itibaren o yıl için tahakkuk etmiş sayılır.
                  Bir  il  veya  ilçe  hududu  içerisinde  birden  fazla  belediye  olması  halinde,  belediye  ve  mücavir  alan  sınırları  dışında
                  bulunan binaya ait bina vergisini tarha yetkili olacak belediye, ilgili valiler tarafından belirlenir." düzenlemesine yer
                  verilmiştir
                  Söz konusu maddelerin değerlendirilmesinden, emlak vergisinin tarh ve tahakkukuna ilişkin olarak üç farklı durumun
                  bulunduğu görüldüğünden emlak vergisinde dava açma süresinin de bu durumlara göre ayrı ayrı değerlendirilmesi
                  gerekmektedir.
                  Emlak vergisinin tarh ve tahakkukunu düzenleyen söz konusu maddeler 9.4.2002 tarihli Resmi Gazete’de yayımlana-
                  rak yürürlüğe giren 4751 sayılı Kanun ile değiştirilmiş ve yapılan değişiklikle tarh ve tahakkuka ilişkin yeni esaslar
                  getirilmiştir. 4751 sayılı Kanun ile emlak vergisi uygulaması sonucunda görülen olumsuzlukları ortadan kaldırmak ve
                  vergilemede kolaylığın ve basitliğin sağlanması amacıyla dört yılda bir alınmakta olan beyan esasının kaldırılması ve
                  sadece vergi değerini tadil eden nedenlerin bulunması halinde mükelleflerden bildirim alınmasını sağlamaya yönelik
                  değişikler yapılmıştır.
                  Yapılan bu değişiklikle emlak vergisinde genel beyan esası kaldırıldığından, Kanun metninden genel beyana ilişkin
                  olarak yer alan hükümler çıkarılmış, diğer taraftan, emlak vergisinin tarh ve tahakkukuna esas olacak arsa ve arazi
                  birim metrekare değerlerinin dört yılda bir belirlenmesi esası getirilmiştir.
                  Buna göre; arsa ve araziler için, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49 uncu maddesine göre; takdir komis-
                  yonlarınca  dört  yılda  bir  olmak  üzere,  arsalara  ve  araziye  ilişkin  asgari  ölçüde  birim  değerlerinin  takdir  edilmesi,
                  binalar için Maliye ve Bayındırlık ve İskan Bakanlıklarınca bina metrekare normal inşaat maliyet bedellerinin müşte-
                  reken tespit edilmesi gerekmektedir. Bu suretle takdir ve tespit edilecek birim değerler ile bina metrekare normal
                  inşaat  maliyet  bedelleri  esas  alınarak  belediyelerce  hesaplanan  emlak  vergi  değeri  üzerinden  emlak  vergisi  tarh
                  olunacaktır. Bu değişiklik doğrultusunda, genel beyan dönemi olan 2002 ve 2006 yıllarında mükelleflerden emlak
                  vergisi beyannamesi alınmamış, takdir komisyonlarınca belirlenen asgari ölçüde birim değerleri esas alınarak emlak
                  vergisinin belediyelerce tarhı yoluna gidilmiştir.
                  Bunun yanı sıra, 4751 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle emlak vergisinde genel beyan esasının kaldırılması öngö-
                  rüldüğünden emlak vergisi mükellefleri için sadece Emlak Vergisi Kanunu’nun 33 üncü maddesinin (1) ila (7) numa-
                  ralı fıkralarında yazılı sebeplerin doğması halinde bildirim verme zorunluluğu getirilmiştir.
                  Bu iki durumda, yani takdirin yapıldığı genel dönemde (2002 ve 2006 yılları) ve 33. maddenin (1) ila (7) numaralı
                  fıkraları  gereğince  mükelleflerce  bildirimde  bulunulması  gereken  hallerde,  emlak  vergisi,  29  uncu  maddeye  göre
                  hesaplanan  vergi  değeri  esas  alınarak  yıllık  olarak  tarh  edilecek  olup,  bu  suretle  tarh  olunan  vergiler, tarh  edilen
                  tarihte tahakkuk etmiş sayılacak ve bu husus mükelleflere bir yazı ile bildirilecektir.
                  Emlak vergisinin tarh ve tahakkuku ile ilgili 11. ve 21. maddelerde yer alan "Bu suretle tarh olunan vergiler, tarh
                  edilen tarihte tahakkuk etmiş sayılır ve mükellefe bir yazı ile bildirilir." kuralı, mükellef adına tarh edilen emlak vergi-
                  sinin  ödenmesinden  önce  mükellef  tarafından  öğrenilmesinin  sağlanması  amacıyla  getirilmiş  bir  düzenleme  olup
                  bunun yanı sıra mükellef tarafından adına yapılan emlak vergisi tarhiyatına karşı açılan davada, dava açma süresinin
                  de söz konusu yazının mükellefe tebliğ edilip edilmemiş olmasına göre belirlenmesi gerekmektedir. Zira, takdir ko-
                  misyonlarınca dört yılda bir olmak üzere takdir edilen asgari birim değerleri esas alınarak belediyelerce hesaplanarak
                  tarh olunan emlak vergisi mükelleflere bildirilmemekte, mükellefler haklarında yapılan emlak vergisi tarhiyatını ancak
                  ödeme sırasında öğrenebilmektedirler.
                  Bu durumda takdirin yapıldığı genel dönemlerde (2002 ve 2006 yılları) ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 33
                  üncü  maddesinin  (1)  ila  (7)  numaralı  fıkralarında  yazılı  sebeplerin  doğması  halinde  mükelleflerce  bildirim  verme
                  zorunluluğu getirilen hallerde yapılan emlak vergisi tarhiyatına karşı açılacak davalarda dava açma süresinin, davalı
                  belediye tarafından mükellefe emlak vergisi tarhiyatına ilişkin herhangi bir yazı tebliğ edilmiş ise bu yazının tebliğ
                  tarihi dikkate alınarak hesaplanması, eğer belediye tarafından yazı tebliğ edilmemiş ise emlak vergisinin mükellef
                  tarafından  ödendiği  tarih,  yapılan  tarhiyatı  öğrenme  tarihi  kabul  edilerek  dava  açma  süresinin  ödeme  tarihinden
                  itibaren başlatılması gerekmektedir.
                  Bunun yanısıra, dört yılda bir belediyelerce yapılan tarh ve tahakkuku takip eden yıllarda, 29 uncu maddeye göre
                  tespit edilen vergi değeri üzerinden hesaplanan emlak vergisi, her bütçe yılının başından itibaren o yıl için tahakkuk
                  etmiş sayılmaktadır.

                  702 | TBB
   725   726   727   728   729   730   731   732   733   734   735