Page 733 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 733
Emlak Vergisi Uyuşmazlıklarının Çözümü
edilir. İkmalen tarh edilen vergilerde ve cezalarda ihbarnamenin mükellefe/muhataba
tebliğini takip eden günden itibaren genel dava açma süresi olan 30 günlük süre baş-
lar. 1651
2201. İhbarnamenin tebliğinden itibaren doğrudan dava açılması mümkün olduğu gibi
düzeltme başvurusunda da bulunulabilir. Burada üzerinde durulması gereken husus,
bu başvuru süresinin tebliğden itibaren işleyecek süreyi durdurmayacağıdır. Ancak 30
günlük dava süresi geçirilmişse düzeltme ve şikâyet yoluna gidilebilecektir. 1652
3.4.4. Düzeltme ve Şikâyet Taleplerinin Reddi Halinde Dava Açma Süresi
2202. Vergi hatalarına ilişkin düzeltme ve şikâyet yoluna gidilebileceği açıklanmıştı. Bu
konunun ayrıntılarıyla incelenmiş olmasına rağmen, önemine binaen tekrarında fayda
bulunmaktadır.
2203. Vergi hatalarına karşı bu yolun izlenmesinde işleme karşı dava açma süresi içerisinde
başvuru yapılmış olması ile dava açma süresinin geçirilmiş olmasından sonra başvuru
yapılmış olması durumunda ve re’sen düzeltme durumunda farklılıklar bulunmakta-
dır.
2204. Aleyhine re’sen düzeltme işlemi yapılan mükellef bu hususa ilişkin kendisine yapılan
tebliğden itibaren 30 gün içerisinde vergi mahkemesinde dava açabilir.
2205. Başvuru dava açma süresi içerisinde ise, yapılan müracaat dava açma süresini de
durdurur. 1653 Düzeltme talebi reddedilen mükellef, talebini işleme ait dava açma sü-
resi içerisinde yapmışsa, red talebinin kendisine tebliğinden itibaren kalan süre içeri-
sinde dava açabilir. Başvuru zımnen reddedilirse, mükellef tarafından, altmış günün
bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, dava açabilirler. Mükellef 60 günlük
süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi saya-
rak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi
1651 Danıştay 4. Dairesi’nin 31.05.2000 tarih ve E:1999/5833, K:2000/2466 sayılı kararında; ihbarnamelerin posta
yoluyla tebliğine ilişkin tebliğ alındısı olmaması halinde davacının belirttiği ıttıla tarihinin esas alınması gerektiği,
belirtilmiştir. Danıştay 4. Dairesi’nin 16.06.1997 tarih ve E:1997/456, K:1997/1971 sayılı kararı; ihbarnameye karşı
açılan davanın süreaşımı nedeniyle reddinin, ihbarname ile istenen vergi ve cezanın kaldırılması istemiyle yapılan
düzeltme-şikâyet başvurusunun reddine ilişkin işlemin mahkemece incelenmesine engel teşkil etmeyeceği, yönünde-
dir.
1652 Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 16.02.2007 tarih ve E:2006/232, K:2007/62 sayılı kararı bu
yöndedir. Danıştay 4. Dairesi’nin 17.03.1986 tarih ve E:1984/1617, K:1986/1009 sayılı kararı; vergi ve ceza ihbar-
namesinin tebliğinden başlayan dava açma süresi içinde vergi hatası bulunduğu iddiasıyla vergi dairesi müdürlüğüne
yapılan başvurunun, dava açma süresini durduracağı, yönündedir.
1653 Danıştay 4. Dairesi'nin 17.03.1986 E:1984/1617, K:1986/1009 sayılı kararında; Mahkemelerce, idareye dava
açma süresi içinde yapılan müracaatın konusunun vergilendirme hatası oluşturup, oluşturmadığı araştırılamayacağı
gibi 2577 sayılı Yasanın 11 inci maddesiyle bu tür başvuruların dava açma süresini durduracağı kesin olarak öngö-
rüldüğü, belirtilmektedir. Bununla birlikte vergi hatası kapsamında olmayan başvurular bakımından sürenin durmaya-
cağını da belirtmek gerekir. Nitekim Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 22.10.1999 tarih ve E:1999/78,
K:1999/462 sayılı kararında; tarhiyatın kaldırılması istemiyle vergi mahkemesinde süresi içinde dava açılmadığından
ve davacının yaptığı başvurunun 213 sayılı Yasada yer verilen vergi hatası kapsamında bulunmadığından, dava açma
süresinin, 2577 sayılı Yasanın 11 inci maddesi uyarınca düzeltme isteminin idarece reddine ilişkin işlemin tebliği
tarihinin esas alınması suretiyle esas hakkında karar verilmesinin yasaya uygunluğundan söz etmek mümkün görül-
mediği, belirtilmektedir.
TBB | 705