Page 741 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 741

Emlak Vergisi Uyuşmazlıklarının Çözümü

           2228.  Dava dilekçesi ile ilgili olarak önemle belirtilmesi gereken husus, dava dilekçesinde
                  talebin çok açık bir şekilde ortaya konulmasıdır. Vergi mahkemesi bu talep doğrultu-
                  sunda yargılama yapacak ve bu talep doğrultusunda karar verecektir. Örneğin dava
                  dilekçesinde sadece vergi cezasının iptali talep edilmişse mahkemece vergi aslı yö-
                  nünden karar verilemeyecektir. 1674


                  3.5.2.    Dava Dilekçesi’nin Verilebileceği Yerler
           2229.  İdari  Yargılama  Usulü  Kanunu’nun  4’üncü  maddesinde,  dilekçeler  ve  sa vunmalar
                  ile davalara ilişkin her türlü evrakın, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıkları-
                  na veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare
                  veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk hâkimliklerine veya yabancı
                  memleketlerde  Türk  konsolosluklarına  verilebileceği  düzenlenmişken,  bu  Kanun’da
                  6352  sayılı  Kanun’un 1675  52’nci  maddesi  ile  yapılan  değişiklikle  idare  veya  vergi
                  mahkemesi bulunmayan yerlerde büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalıp kal-
                  madığına  bakılmaksızın  dilekçelerin  asliye  hukuk  mahkemelerine  e  veya  yabancı
                  memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebileceği hükmü getirilmiştir.

           2230.  Kanun’un bu düzenlemesi ile idari yargı mercilerinde açılabilecek herhangi bir davada
                  davanın taraflarının, o davaya ilişkin dilekçe ve savunma ile her turlu evrakı, davanın
                  görülmekte olduğu yargı merciine kolaylıkla ulaştırabilmelerini sağlamak amaçlanmış-
                  tır. 1676

           2231.  Dilekçeler  vergi  mahkemesi  başkanlıklarına  verilmekle  beraber,  bu  mahkemelerin
                  bulunmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemeleri aracılığıyla da gönderilebilmektedir.
                  Bununla  beraber  kanunun  “idare  veya  vergi  mahkemesi  bulunmayan  yerler”  ifade-
                  sinden  anlaşılması  gerekenin  ne  olduğu  uygulamada  bir  takım  sıkıntılar  yaşanabil-
                  mekteydi. Nitekim Danıştay’ın bu hususla ilgili vermiş olduğu kararında, 1677  il sınırla-
                  rında idare ve vergi mahkemesi bulunması halinde asliye hukuk mahkemesi kanalıyla
                  gönderilen dilekçenin idare mahkemesinde kayda girdiği tarihin esas alınması gerek-
                  tiği belirtilmiştir. Danıştay’ın bir kısım kararlarında ise bu konuda Büyükşehir beledi-
                  yesi sınırları içinde bulunan yerlerle diğer yerler arasında ayrım yapılarak, kanunun
                  4’üncü maddesindeki "yer" ibaresinden belediye ya da Büyükşehir belediyesi sınırları
                  içerisinde  bulunan  tüm  alanın  anlaşılması  gerektiği,  Büyükşehir  belediyesi  bulunan

                  1674  Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 23.10.1998 tarih ve E:1997/59, K:1998/303 sayılı kararında;
                  2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari Davaların Açılması" başlıklı 3 üncü maddesinin (e) bendinde,
                  vergi davalarına ait dava dilekçesinde davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen
                  ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarasının gösterilmesi öngörüldüğü, gerek dava dilek-
                  çesindeki bu anlatım ve davacının son istemi, gerekse 2577 sayılı Yasanın 3 üncü maddesinin (e) bendi karşısında
                  dilekçede  yazılı  ceza  miktarı,  dava  açma  iradesinin, kesilen kaçakçılık  cezası  yönünden  oluştuğunu  gösterdiği,  bu
                  durumda davacının istemi aşılarak, davaya konu edilmeyen vergi aslı hakkında da hüküm tesisinde hukuka uygunluk
                  görülmediği, belirtilmiştir.
                  1675  05 Temmuz 2012 tarih ve 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
                  1676  Danıştay 5. Dairesi’nin 10.03.1999 tarih ve E:1999/322, K:1999/633 sayılı kararı.
                  1677  Danıştay 6. Dairesi’nin 18.09.2006 tarih ve E:2006/181, K:2006/4145 sayılı kararı.

                                                                                    TBB | 713
   736   737   738   739   740   741   742   743   744   745   746