Page 85 - Emlak Vergisi Uygulaması 2019
P. 85
Emlak Vergisinin Konusu
şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı
değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır" ifadeleriyle tanım-
lanmaktadır. 107
210. Bu tanımdan hareketle bütünleyici parça (mütemmim cüz) olmanın bazı hukuki
sonuçları bulunmaktadır. Bu hukuki sonuçlar şöyle sıralanabilir: a) Asıl şey üzerinde
malik olan, onun bütünleyici parçalarına da malik olur, 108 b) Asıl şey üzerindeki ayni
haklar (mülkiyet, ipotek v.b.) bütünleyici parçaları da kapsar, c) Bütünleyici parça üze-
rinde daha önce mevcut olan ayni haklar sona erer, d) Bütünleyici parça, asıl şeyden
ayrı olarak temliki tasarrufa konu olamaz, e) Bütünleyici parça asıl şeyden ayrılıp ba-
ğımsızlığını kazansa bile, eski malikin mülkiyetine dönmez veya üzerinde daha önce
mevcut olan ayni haklar yeniden doğmaz, f) Bütünleyici parçalar asıl şeyden ayrı ola-
rak borçlandırıcı işlemlere konu olabilir.
211. Taşınmazla birlikte mülkiyet hakkına konu olan ve o taşınmazın temel unsuru sayılan
bütünleyici parçalar, gayrimenkulle birlikte emlak vergisine tabi olmaktadır. Bütünle-
yici parçaya ilişkin olarak, Emlak Vergisi Kanunu’nun “Bina Tabiri” başlıklı 2’nci mad-
desinin 2’nci fıkrasında, “bu kanunun uygulanmasında Vergi Usul Kanunu’nda yazılı
bina mütemmimleri de bina ile birlikte nazara alınacağı” belirtilmiştir.
212. Ayrıca, Vergi Usul Kanunu’nun “Mütemmimat” başlıklı 305’inci maddesinde 109 bina
mütemmimleri ilgili hükümler yer almaktadır. Bu maddeye göre; a) Bir binanın işgal
eylediği saha dâhilindeki binayı bütünleyen veya tamamlayan arsa veya araziler, b)
Ticaret ve sanata tahsis edilmiş olan ve bunlarla birlikte aynı işte kullanılan arazi veya
arsalar, c) Binayı çevreleyen kullanışı bina ile birlik oluşturan arsa ve araziler, bina
mütemmimi olarak kabul edilmektedir. (a) ve (b) şıklarında belirtilen mütemmimler
özellikle irat takdiri bakımından binaya tabidirler. (c) şıkkında belirtilen durumda ise,
yerel örf ve adetlere göre veya imar planları ile kabul edilen asgari ifraz ölçülerine
göre binaya tabi olma durumu belirlenecektir.
213. Bütünleyici parça (mütemmim) tanımlaması, bina olarak nitelenen her bir bağımsız
bölümün değeri belirlenirken bu binaya ait mütemmimler de söz konusu değere ekle-
nerek hesaplandığından emlak vergisi bakımından önem taşımaktadır. Bu noktada,
bina mütemmimi olarak kabul edilecek durumların ayrı ayrı ele alınması ve incelen-
mesinde fayda bulunmaktadır.
107 Medeni Kanun’a göre; makinelerin de mütemmim sayılması mümkün olabilmektedir. Ancak Emlak vergisi Ka-
nun’un 7’inci maddesi 2’nci fıkrasında yer alan; Sabit istihsal tesisatına ait değerler vergi matrahına alınmaz, hükmü
gereğince, makineler bir binanın mütemmimi olsalar bile bina vergisi değerine dahil edilmeyecektir.
108 Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 13.2.2002 tarih ve E:2002/1210, K:2002/1757 sayılı kararında; Yasal ayrıcalıkların
dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüzün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza
bağlıdır. Bu husus Medeni Kanun’un 684’üncü maddesinde açıkça vurgulanmıştır, ifadesi yer almaktadır.
109 Mütemmimat başlıklı 305’inci madde şu şekildedir: A) Belediye teşkilatı bulunan yerlerde belediye sınırları içindeki
binaların ve belediye teşkilatı bulunmıyan yerlerde köyü teşkil eden binaların işgal eylediği saha dahilindeki binaların
mütemmimatından olan arazi;/ B) Her nerede olursa olsun, ticaret ve sanata tahsis edilmiş olan ve bunlarla birlikte
aynı işte kullanılan arazi;/ İrat takdirinde binaya tabidir./ Bina ile sınırlanmış olup kullanış tarzı itibariyle de bina ile
birlik teşkil eden avlu, bahçe ve sair arazi binanın mütemmimatındandır.
TBB | 57